Hayal kırıklığı!Önce bir 50 sayfa okudum, kitap başlamadı. Sonra 100, bekle ablası başlar. Sonra 150, kitap hala başlamadı. Hani olur ya, kitabın bir giriş bölümü olur, anlatmak istediği şeye varana kadar biraz oyalar sizi. Bu kitap sadece oyaladı arkadaşlar, mevzuya bağlanmadı. Ne anlatıyordu, niye anlatıyordu bilen beri gelsin. Ve bende geri kalan 40 sayfayı okuyup bitirecek bir dirhem istek kalmadı. Koydum kenara.
Ergenlik sancıları mı? Barnes okudunuz mu hiç? Bir ergenlik anlatır, oturduğunuz yerden deli olursunuz karaktere. Ama en azından o ergenin başını tutar kaldırır, dünyanın geri kalanına doğru bir bakış atmaya zorlar. İnsan ilişkilerinin karmaşasına dair bir şeyler tutuşturur elinize, ellerinizdekilerle bakışırsınız. Ernaux’un Boş Dolaplar’ını okudunuz mu mesela? Bakın kendisi yazarın en acemi kitabıdır. Ergenlik ve sancı nasıl anlatılır bir görün. Öfkeyi elinizle tutacak gibi olursunuz.
Yani lütfen, bu kitapta anlatılan her şey ıvır zıvır. Vasat mı vasat olayların arka arkaya dizildiği, derinlikten yoksun, dil ve anlatımın eterinin koklatıldığı bu metni tam olarak ne kurtardı, ne onu bu kadar okunup sevilen bir kitap haline getirdi, inanın ben anlayamadım.
Karakter? Ana karakter için “ergenlik sancıları çeken biri” nden başka yorum yok. Yan karakterlerden ne kaldı mesela avucunuzda? Sivilcesini sıkan, traş makinesini asla temizlemeyen kişi falan? Bu kadar mı yüzeysel olur her şey? Yani bu kadar mı olur?
Nerede bu kitabın çok övülen derinliği Allah aşkına? Ivır zıvır konuların arasına bir iki güzel cümle, insanın yüreğine dokunacak küçük birkaç yama serpilmiş, ama kurtarmıyor.
Karakterin bel altı, argo kelimelerden dikilmiş bir dili var. Olur, sorun değil, tüm karakterler beyefendi olmak zorunda değil….de, bunca küfürlü konuşmayı niye okuduğumu anlayamadığım için biraz sinirliyim açıkçası. Sahi, niye ya?
Ve..İki günden beri en az 100 kişi yazdı. Daha önce hiçbir kitapla ilgili bu kadar etkileşim almadım yeminle. Bakın, 1 kişi bile, oku, güzel kitap demedi. Yarım bırakanlar, okudum ama beğenmedim, ben mi bir şey kaçırdım acaba diyenler, bir türlü hikayenin içine giremedim diyenler..Sevmeyince söyleyin be kardeşim, hatta niye sevmediğinizi de söyleyin, amme hizmetidir bu.
Dümdüz söylüyorum, gidin başka kitap okuyun. Hiç beklemiyordum ama, bu yılın ilk büyük hayal kırıklığıydı. Ve hayatım boyunca yarım bıraktığım parmakla sayılı kitaptan biri oldu kendisi. Bravo.