"Gün batımı gibisin...
Baktıracak kadar güzel, bir o kadar da yorgun.
Gençlik gibi ömrü kısa, pişmanlıklar kadar uzun.
Aşk gibi tutkulu renkli, yalnızlık kadar solgun.
Ben sana geç kalmış ben sana suskun, ama hep vurgun...!
At vuruldu; içim paramparça Rüveyda
Gölgelerin ardına sakladım kusurumu
Sen orda kayıtsızca gülümsüyor gibisin
Ben burda damla damla eriyip akıyorum
Yine de, bırakamam yerlere gururumu
İstenmediğim yeri usulca terk ederim
Hâtıra kalsın diye bırakır da ruhumu
Mahzun bir derviş gibi boyun büker, giderim.
Ben yapraktım diye başlıyorum dökülmeye
Ben yapraktım
Hem birkaç mimikle kaçırdım çiçek olmayı
Hem bir kere olsun koparılmadım
Ne istediğim yerden
Ne istediğim gibi 🍂
Biraz Yorgunum
Biraz yorgunum, kavgaları birikiyor insanın!
Her uzvundan ayrı ayrı taşıyor acısı zamanla!
Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde!
Kaç yaşındayım sahi saymadım, bilmiyorum!
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda!
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında!
Hiç bilmiyorum!