Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Edebiyat, hepimizin bu sitedeki ortak gayesi. Kimimiz günlük dertlerimizden, telaşlarımızdan kaçmak, kimimiz merakımızı gidermek, kimimiz bakış açımızı genişletmek, kimimiz de boş zamanlarımızı değerlendirmek için edebiyat şemsiyesi altına sığınmışız. Zaman zaman kendimize "Edebi bir metin nasıl okunur?", "Doğru bir okuma yapıyor muyum?" ya da " Okuduklarım neden aklımda kalmıyor?" gibi sorular sormaktayız. Ayrıca zamanımızın azlığından ve okunacak kitapların çokluğundan dolayı da serzenişlerde bulunuyoruz. Kabul edelim ki, okumayı düşündüğümüz bütün kitapları okuyamayacağız. Bu yüzden dar zamanımızda doğru kitaplara yönelmemiz gerekiyor. Arjantinli yazar Alberto Manguel, "Kendini yanlış yerde, yanlış kitapla bulan ruha acıyın." diyor. Yazar burada 'yanlış kitap' tabirini bilinçli olarak seçmiş. Kitaplara iyi ve kötü sıfatlarını yakıştırmıyor. Kaldı ki kitap, okuyan kişinin o anki ruh haline, okuma kültürüne, birikimine ve beklentisine göre değişir. Aynı kitabı okuyan farklı kişiler aynı duyguları hissetmediği gibi; aynı kitabı iki üç defa okuyan kişi de her okumasında farklı duygular hissedecektir. Kötü diye nitelediğimiz kitaplar belki de yanlış yerde, yanlış zamanda okuduğumuz yanlış bir kitaptır. Son yıllarda okuduğum kitaplar için 'iyi', 'kötü' sıfatlarını kullanmayı bıraktım. Mesela bundan 6-7 yıl önce Livaneli'nin kitaplarını okuyup çok beğeniyordum. Yaklaşık üç sene önce ise yazarın "Son Ada" kitabını okudum ve çok yavan buldum. İki üç kelimelik cümleler ile yazılmış bir roman. Sonrasında dönüp yazarın çok beğendiğim kitap alıntılarını okudum. Onlarda da yazarın anlatımı aynıymış. Anladım ki ben o eşiği aşmışım. Benim Son Ada'yı beğenmemem yazarı ve kitabını kötü yapmaz. Pekala birçok okur Livaneli kitaplarını okumalıdır. Ben de Livaneli kitaplarını okumasaydım, onu yavan bulacak seviyeye gelemeyecektim. Ya da okuma merdiveninin ilk basamaklarında Proust, James Joyce gibi yazarlar ile karşılaşırsak bu da doğru bir zamanlama olmaz ve biz okuyucular bu yazarlar ve eserleri için "anlaşılmaz" ya da "zor" gibi ifadeler kullanırız. Bazı kitapların sırası, bazı kitapların ise zamanı vardır. Zamanından önce bir kitabı okuyup yazara haksızlık da edebiliriz. Öyle ki bazen bir kitabı okuyup anlamak için onlarca kitap okumak gerekir. Goethe'nin de dediği gibi, "Bir kitap okumak, bir kitap yazmak kadar zordur." Benim bu sözlerden anladığım, kitapların okunurken biraz daha emeğe ihtiyaç duyduğudur. Ayrıca beğenmedigim kitaplar hakkında inceleme yapmaktan kaçınıyorum diğer okurları etkilememek için. Sitede bazı incelemelere denk geliyorum ki, incelemeyi yapan kişi okuduğu kitap hakkında bütün olumsuz düşüncelerini söyleyip, "Kitabı okumayın" tarzı büyük cümleler kullanabiliyor. Bu da birçok okurun o kitaplara önyargı ile başlamasına sebep oluyor. Nacizane "Edebi bir eser nasıl okunur?"u dört başlık altında toplamak istiyorum.( Yaptığım bir incelemeden aldığım notlar) 1- Ön Hazırlık İlk adım ve belki de en önemli adım okuyacağımız kitapların seçimi olmalıdır. Yanlış yerde, yanlış zamanda, yanlış bir kitapla karşılaşmamanın ilk adımı kitap seçimidir. Obur okuma diye adlandırabileceğimiz, yani bir konuya odaklanmadan önümüze çıkan her kitabı okumaya çalışmak yanlıştır. Bu tür okumalar okumanın verimini düşüreceği gibi, zihnimizde bir dağınıklık da yapacaktır. Ön hazırlık aşamasında güvenebileceğimiz kaynaklardan yararlanmak gerekir ki hayal kırıklığına uğramayalım. 2-Yazar ve Kitap Hakkında Araştırma Yapmak Yazarı ve kitabı belirledikten sonraki ikinci adım ise önce yazar, sonra ise kitap hakkında araştırma yapmaktır. Bana göre yazarı, yazıldığı dönemi ve ne için yazıldığını bilmek kitaptan verim almanın en önemli yoludur. Daha iyi anlaşılması için bu aşamayı, birçoğumuzun okuduğu Orwell'ın Hayvan Çiftliği kitabı ile örneklendirmek istiyorum. George Orwell ve yaşadığı dönem hakkında derinlemesine bilgisi olmayan bir okur, kitabı basit bir fabl tarzı yazılmış eser olarak görebilir. "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir." alıntısının altında yatan sebepleri bilmeden, kulağa hoş gelen bir söz dizimi olarak okuyup geçiştirebilir. Ya da kitabın ana düşüncesi olan "Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağır olur." cümlesi sıradan bir cümle olarak gelebilir. Halbuki Hayvanlar Çiftliği mecazi bir dille yazılmış, siyasi bir hiciv romanıdır. Kitabı okumaya başlamadan önce Stalin döneminin bilinmesi gerekir. Okuyucu, dönemi bilirse kitaptaki birçok karakterin de gelişigüzel seçilmediğini, herbirinin ayrı bir kişiyi temsil ettiğini görür. Yani kitabı okurken Koca Reis'in Karl Marx ve Lenin'i, Napolyon'un ise Stalin olduğunu anlamak, kitabın pembe bir kapak ve üzerindeki şirin bir domuz resminden çok daha fazlası olduğunu kavramaktır. 3-Derin Okuma Okumak biriktirmektir ve genel olarak tekrarlardan oluşur. Edebiyatın görevlerinden birisi de bize bildiğimiz şeylerin canlı imgelerini göstermektir. Şu ana kadar söylenmemiş ya da insanların hayalinde canlanmamış imge yok gibidir. Nasıl ki şimdiki zaman, geçmişin getirdikleri ise, gelecek zaman da şimdinin götürdükleri olacaktır. Özetle, yeni dediğimiz bir edebiyat eseri bile kendinden önceki metinlerin kalıntılarından oluşur ve değişim ile devam eder. Aslında çok kitap okumak farklı şeyler görmek değildir. Okuduğumuz kitaplardan farklı anlamlar çıkarabilmek için derin okumalar yapmak gerekir. Herakleitos, "Asla iki kez aynı kitabı okumazsınız " derken bir kitabı tekrar okurken farklı kişiler olduğumuzdan bahseder. Bizler derin okumalar sayesinde farklılaşırız. Bir kitabı okurken anlatılan konu ile ilgili bir film izlemenin, bir müzik dinlemenin ya da internette bir araştırma yapmanın kitabın bizde bırakacağı izleri kalıcı hale getireceğini düşünüyorum. Yani bir konu ya da olay hakkında ne kadar çok şeyi yaşantılarsak kitabı daha iyi sindirebiliriz. Ayrıca bu site de bu anlamda bulunmaz bir velinimet bizler için. 4-Değerlendirme Değerlendirme, kitap bittikten sonraki aşamadır. Kitabı kapattıktan sonra üzerinde düşünme, mümkünse aklımızda kalanlardan notlar çıkarma, inceleme yazma ve kitabı tartışma kitaptan verim almanın en iyi yoludur. Çok yönlü bir sanat dalı olan edebiyatı dar bir yola sokup " Edebiyat işte böyle okunur." demenin de doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum tabii. Her okur edebiyat yolculuğunda zaman içinde değişip gelişerek kendi metodunu oluşturacaktır diye düşünüyorum.
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
26bin görüntüleme
Girişimcilik Durağı okurunun profil resmi
Teşekkür ederiz hocam gayet açıklayıcı ve yol gösterici bir açıklama oldu 👏👏👏
Şeyma R.GZN... okurunun profil resmi
Çok boyutlu bir değerlendirme, okumak kişiyi değiştirir doğru, okuduğumuz eser algı düzeyimizin üzerine çıkamaz, o yüzden herkes bilgisi ölçüsünde anlayabilir diye uzar gider :) Neyse hepsine katılıyorum, yine güzel döktürmüşsünüz kaleminiz keskin olsun, aynı algınız ve yaklaşımınız gibi. Keyifli Sabahlar
Mustafa A. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Şeyma Hanım. Size de keyifli günler diliyorum.;)
Eylül Türk okurunun profil resmi
Blanchot'nun bununla ilgili anlamlı bulduğum bir saptaması var; siz düşünmeden herhangi bir konu üzerine okumalar yapmayın, çünkü okurken sadece yazarın zihnini tekrar edersiniz ve hiç durmadan farklı düşüncelerin aktığı bir zihin düşünme felcine uğrar ve körleşir, hayati fonksiyonunu kaybeder diyordu özetle...Çok önemli bir nokta bu, çünkü böyle bir bulanıklığa uğramaktansa düz bakan bir zihin daha faydalı olabilir :) Tehlikeli çünkü, manevra yeteneğini yitirmiş bir zihin mizah yeteneğini de kaybeder😅 Meselâ Nietzsche; gözlerinin iyi görmemesi onun için büyük bir lütufmuş, çok az okumasına sebep olmuş :) Belki de Nietzsche 'yi Nietzsche yapan buydu👌 Değindiğiniz gibi, hazır bulunuşluk düzeyi de çok önemli bir faktör, o okumanın ihtiyacını duymak... Mesela üstüste filmler izlediğimizde artık en ilgi çekici filmler bile tesirini yitirir, çünkü algılar ve duyumlar zayıflamaya başlamıştır... Ama ayda yılda iyi bir film izlemenin etkisi çok başkadır. Bizdeki en büyük sıkıntı şu, koca bir aforizma kitabını bir gecede bitiriyoruz, fırtına koparacak alıntılar paylaşıyoruz, kimsede ses seda yok😂 Oysa sağımıza solumuza bakıyoruz, şimdi buralar yıkılmalıydı diyoruz, ama sanki hipnotize olmuşuz, görünmez buzlu camlarla ses yalıtımı yapmışız, kimsenin fısıltısına tahammülümüz yok... Konuşmaya tartışmaya yerimiz yok, çünkü okunması gereken uzun bir liste var elimizde, gerektiği için değil, okunması gereken :)) Öte yandan okunarak anlaşılamayacak, kitaplarda yazmayan, müthiş hakikatler var ki, her kula nasip olmaz. Reşat Nuri'nin ünlü tasviriyle; "Niye kitap okumuyor demek, niye piyano çalmıyor demek gibi bir şeydir. Kafayı kitap okumaya alıştırmak, parmakları piyanoya alıştırmaktan daha kolay değildir.” Bu durumda herkes usta bir yorumcu, virtüöz olacak diye bir kaide yok...😅 Sezgi ile idraki birleştiren okumalar yapmaya çalışmak lazım. Lafı çok uzatmışım. Çok faydalı bir paylaşım olmuş hocam, zihninize sağlık.
Mustafa A. okurunun profil resmi
Okuduklarımızı sindirmeden, anlamadan başka kitaplara geçtiğimiz doğru ve dediğiniz gibi her biri ayrı bir dünya olan aforizmalar ile ilgili bir kitabı bir günde okumak da sadece okumaktır, anlamak değil. Bu sitenin güzelliklerinden birisi okurları motive etmesi ama belki de bu güzel taraf bilmeyerek bizi bir yarışa sokuyor. Yorumunuz ile yine güzel bir katkı sundunuz. Teşekkür ederim 😊
2 sonraki yanıtı göster
Yeşilin kızı okurunun profil resmi
Her zamanki gibi bilgi birikiminle bizi aydınlattın hocam. Var ol🙏
Mustafa A. okurunun profil resmi
Estağfurullah. Hepimiz birbirimizden bir şeyler öğreniyoruz. Tesekkür ederim 😊
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Bahar T. okurunun profil resmi
Kitap/ yazar ve okur, üç ayaklı bir masa olsa, her birimizin manzarası kendi duruşumuzca farklı olurdu’ derim hep, görüşümü çevreleyen çok iyi bir yazı olmuş hocam, emeğine sağlık.. 😊👏🏼👏🏼
Mustafa A. okurunun profil resmi
Bahar T.
Bahar T.
Mutlu oldum.Çok teşekkür ederim 😊
Tamara okurunun profil resmi
Bence bazı kitaplar vasat ve bazı okuyucular da vasat. İyi yazar kendi çağının hem yargıcı hemde yargılayanı olmalı. Okuyucuya gelirsek okumak sizin de dediğiniz gibi yazmaktan daha önemli bir durum. Okumaktan çok öncelikli ne okuduğun ve en önemlisi okuduğundan ne anladığındır. Bu platform bu olayı çok iyi özetler nitelikte genel okuyucu kitlesine baktığım da ideolojileri etrafında fır dönen arılar gibi tamamen onlara hitap eden yazar ve kitaplar okuyorlar. Farklı düşünce ve görüşlere kapalı insanların ne okuduğu pekte önemli değil, zaten anlama olguları kapalı... Okumak cidden yaratıcılık ve düşünme yetisi demektir. Okuyucu yoksa yazar da yok demek. Ülkenin genel durumuna baktığımızda gerçekten okuyan insan sayısının ne kadar az olduğu da beli oluyor… itiraf edeyim çok berbat kitaplar da var okuyucular da :))
Mustafa A. okurunun profil resmi
Okudukça bahsettiğiniz sorunlar çözülmesi gerekiyor aslında. Çözülmüyorsa bunca okuma nereye gidiyor bazen ben de sorguluyorum. Ben vasat okur sözüne katılmıyorum ya da şöyle diyeyim siz kitaplara ya da okurlara vasat diyebilecek seviye gelmek için o vasat kitapları okudunuz. Onları okuduğunuz için bugün o kitapları beğenmiyorsunuz. Yine dediğiniz düşünme, yaratıcılık, analiz ve sorgulama için de okuma yapmak gerekiyor. İlk önceleri obur okuma yapan kişinin de zamanla okuma yolculuğu düzene giriyor.
1 sonraki yanıtı göster
Ayuzawa Kaichou okurunun profil resmi
Mustafa A.
Mustafa A.
önccelikle yazınız için teşekkürler birçok kişiye faydalı olacağını düşünüyorum. Kitaba hazır olmak ve kitabı yavan bulmak (aşmak) kısmına katılıyorum. İncelemelerinde "çok iyi kitap" çok kötü kitap" diyenleri garipsiyordum açıkçası. İncelemede, kitap ve yazar hakkında yazıldığı dönem hakkında bilgi içermesi ya da okuyan kişiye yaşattığı duyguların verildiğinde dikkatimi çekiyor. Kendimden örnek vermek gerekirse de 10 yaşlarında Harry Potter serisinden 2 kitap okuyabilmiştim o zamanki duygularımı şuan bile hatırlıyorum. Ama 2 yıl önce hadi tüm seriyi okuyayım dedim ve tamamen çocuk kitabı olduğunu gördüm. Bu Harry Potter serisini kötü yapmıyor, her çocuğun ya da kitap okuma alışkanlığına yeni başlamış bireylerin okuması gerektiğini düşünüyorum. Onun dışında
Gurur ve Önyargı
Gurur ve Önyargı
kitabına da geç kalmışım benim için basit kaldı, neden bu kadar popülermiş diye düşündüm. Ama #122092251 incelememde de dediğim gibi dönemine göre bakıldığında yazarın nasıl bir cesaretle kadınların haklarına olması gerektiğine, kitap okuyabilmesine, eşlerini seçebilmesine, mirasta hak sahibi olabilmesine değinmesi büyük başarı. Bu kitabı önerirken klasiklere başlayacaklara veya lise öğrencilerine uygun olduğunu düşünüyorum veya biraz önce dediğim gibi kitap okumaya yeni başlamış kişilere... Kaleminize sağlık, düşünceleriniz çok kıymetli...
Mustafa A. okurunun profil resmi
Aslında yazdıklarınız ve verdiğiniz örnekler benim iletimin derli toplu hali olmuş. Çok güzel ifade etmişsiniz. Ben de artık bazı kitaplara geç kaldığımı hissediyorum/görüyorum. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
Esina Mavi okurunun profil resmi
Yanlış hatırlamıyorsam geçen yıldı, bir öneri listesinde
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
kitapını görmüştüm ve bununla ilgili aynı arkadaşın yazdığı incelemeyi okuyarak tabiri caizse gaza gelmiştim. Daha sonrasında kitapı okudum, açıkçası beklentim de yüksekti fakat beklediğim sonuca ulaşamadım. Benim için çok ağır, yorucu ve anlama zorluğu çektiğim bir kitap oldu. O zaman anladım ki oburluk yapıb, kitap okumak hiçte doğru değil. Ayrıca kitap önerisinde bulunurken de böyle durumlara dikkat etmek gerek diye düşünüyorum. Bir de genel olarak okumadığım kitaplar üzerine yazılan incelemeleri es geçiyorum. Genelde çünkü iki tür incelemeyle karşılaşıyorum. Bir kısmı beklentimi yüksektirken, diğeri kitaptan soğumama neden oluyor. Zaten kitap seçerken (yazardı, konuydu, kapaktı, isimdi, kalındı, inceydi, yayım eviydi, çeviriydi...) derken baya zorlanıyorum bir de böyle olaylar iyice şevkimi kırıyor. İnceleme iletiniz bence yeteri kadar açıklayıcı ve bilgilendirici olmuş hocam. Teşekkür ederiz :)
Mustafa A. okurunun profil resmi
Esina Mavi
Esina Mavi
Yüzyıllık Yalnızlık zor bir kitap. Ben de cesaret edip okumadım daha. İleride tekrar deneriz. ;)Ben Pamuk'un Kara Kitap'ını 3-4 defa yarım birakmistim. Geçen kış tekrar okudum. Müthiş kitapmış. İnceleme konusunda size katılıyorum. O yüzden belli kişilerin incelemelerini okuyorum spoiler yememek ya da önyargili yaklaşmamak için. Okuduğunuz için ben teşekkür ederim.;)
2 sonraki yanıtı göster
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.