Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

708 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
İlyon’a Şiirler
Bir varmış, bir yokmuş, Troya diye bir kent varmış. Bu kent boğazın kilit noktasına, tanrıların hüküm sürdüğü tepeye kurulmuş. Uğruna savaşlar verilecek olan bu toprak bizim bildiğimiz şekliyle, Çanakkale. Yazarımız
Homeros
Homeros
‘un da İzmirli olduğu söylenir. Hakkında daha birçok söylenti vardır. Bazıları onun en büyük öğretmen olduğunu söyler bazıları ise hiç var olmadığını. Bazıları doğuştan kör olduğunu söyler bazıları ise böyle destanlar yazan birinin kör olmasının mümkün olmadığını. Proklos “Homeros’a kör diyenlerin kendileri kördür, çünkü kafadan sakattırlar. Dünyada Homeros kadar çok şey gören bir adam var mı?” diyor. Bu konuda ona katılıyorum. Çünkü
İlyada
İlyada
okurken gözlerinizin önünde yaşanıyor tüm o savaş ve yıkım. Görmeyen biri nasıl anlatabilir her detayını bir şehrin, bir insanın, bir atın, bir zırhın ve hatta bir ölümün?
Homeros
Homeros
ile ilgili çok güzel açıklamalar var kitabın önsözünde.
Azra Erhat
Azra Erhat
mükemmel iş çıkarmış, beni yine şaşırtmadı. Kitap, Akhilleus’un öfkesiyle başlayıp Hektor’un cenazesiyle bitiyor. İnsanlık üzerine yazılmış dev bir destan bu. Okuyan herkesin içinden alacağı dersler vardır. Karakterler öylesine büyük, öylesine gösterişliler ki ölümlülere tanrısal, tanrılara denk diye hitap ediliyor. Tanrılar ve titanlar insanların arasına karışıyor, taraf tutuyor, savaşa yön veriyor, birbirleriyle kavga ediyor ve hatta birbirlerini ölümlüler için yaralıyorlar. Savaşın sebebi, İlyon’lu Paris’in, Kral Menelaos’un güzeller güzeli karısı Helene’i kaçırması gibi görünse de, aslında savaşın başka sebepleri de vardır. Troya Savaşı’nın en ünlü ve en büyük savaş olacağı başından bellidir. Savaş sonunda kazanılacak şan, şeref ve zenginlik tekmil Akha ordusunu İlyon’un kapısına getirir. Bu öyle bir destandır ki ne taraf tutmak mümkün olur ne de yaşanılan acıya üzülmemek. Bir an için İlyon yerle bir olsun istersiniz, bitsin bu savaş. Bir an sonra Akha ordusu tuzla buz olsun, kara gemileriyle gitsinler geldikleri gibi dersiniz. Helene’i kocasına teslim edip savaşa son vermek de çare olabilirdi tabii. Ama hiçkimse durmak bilmiyor. Gözlerini kan bürümüş hepsinin. Tanrıların dahi. “İstediğiniz kadar susayın savaşa, Bir gün duracaksınız, soluğunuz kesilecek.” (s.290) Akhilleus ve Patroklos için ağlamamak ne mümkün! Patroklos’un öldüğü andan cenaze törenine kadar olan kısmı nasıl okudum inanın bilmiyorum. Üstelik öncesinde
Madeline Miller
Madeline Miller
‘ın
İlyada
İlyada
‘dan esinlenerek yazdığı
Akhilleus’un Şarkısı
Akhilleus’un Şarkısı
isimli kitabı okumuştum. Fakat tabii ki hikayenin aslı insanı yerden yere vuruyor. Tam bunu atlatmaya çalışırken Hektor’a geliyor sıra. Priamos’un, oğlunun katilinin ellerini öpmesi kimin yüreğini parçalamaz ki? İlyada beni çok etkiledi ve peşinden hemen
Odysseia
Odysseia
‘ya sarılmama sebep oldu. İyi ki de öyle yapmışım. Hektor’un cenazesiyle son bulduğu için Troya Savaşı’nın sonucunu öğrenemiyorsunuz bu kitapta. Bunlar
Odysseia
Odysseia
‘da anlatılıyor. İlyada’ya dönecek olursak, şiirselliği ve betimlemeleri baş döndürüyor. Çok fazla karakter olması kafa karıştırabileceği için öncesinde biraz araştırma yapmak gerekiyor. Bunun için de
Theogonia - İşler ve Günler
Theogonia - İşler ve Günler
ve
Zincire Vurulmuş Prometheus
Zincire Vurulmuş Prometheus
önerebilirim. Homeros’un İzmirli olması, Troya’nın da günümüz Çanakkale’si olması İlyada’yı bizim yapar bence. Bu yüzden herkesin okumasını öneririm. Dipnot; söylentilere göre
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Çanakkale Savaşı’ndan sonra “Hektor’un intikamını aldık.” demiştir. (?)
İlyada
İlyadaHomeros · Türkiye İş Bankası Yayınları · 20147,3bin okunma
·
184 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.