Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
ÇOK BAŞKA BİR DİN
YouTube kitap kanalımda bu kitabı önerdim: ytbe.one/b1teQgT1toE Ali Şeriati'nin bir zamanlar dediği gibi bu sefer sizi ben rahatsız etmeye geldim. Öncelikle günaydın, sistemin masalına kısa bir süreliğine ara vermek isterseniz, hoşgeldiniz. Cemre Demirel (blogger adıyla Michael Sikkofield), ilgi alanları olan din, felsefe ve ezoterizm hakkında yazılar yazdığı Türkiye'nin en fazla okunan şahsi blog sayfasına michaelsikkofield.blogspot.com.tr sahip olan sadece bir insandır. "Sadece" kısmını özellikle vurguladım ki bu kitapta eleştirilen ve kendisini insan statüsünden şeyh, mürit, veli, alim, artık adına ne demek isterseniz statüsüne sokmaya çalışan ve arkasında milyonları da beraberinde sürükleyen Mevlana, Yunus Emre, İbn Arabi, Hallac-ı Mansur, İmam Rabbani, Ahmet Yesevi, Cübbeli Ahmet gibilerin nasıl büyük bir uyutma planı olduklarını anlayabilelim. Rahatsız olmadınız mı? Durun daha incelemeye başlamadım bile. İncelememe Mesnevi gibi vahiy kategorisi dışında bir kitabın 1953 basımı önsözünde "Mesnevi, Alemlerin Rabbi'nden inmedir.", 2007 basımı önsözünde ise "Mesnevi, alemlerin Rabbi tarafından indirilmek hasebiyle onun önünden ve ardından batıl, yol bulamaz.", Milli Eğitim Basımevi'nden çıkmış 2.baskısının 4. cildinde ve 1852-1854. beyitlerinde "Bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya... Tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, Tanrı vahyidir!" gibi cümlelerin geçmesiyle Mevlana'nın açık seçik Allah'tan vahiy aldığını belirterek yazmış olması, fakat bazı tasavvufçuların insanlara karşı bunu "gönüle inmek", "gönül vahyi" ile yumuşatmaya çalışmasıyla başlıyoruz. Hz. Muhammed'in ölümünden yıllar sonra İslam'a sızan tasavvuf hakkında neler biliyorsunuz? Bu incelemede bilmediklerinizi konuşacağız. Hallac-ı Mansur'un Enel Hakk yani "Ben Hakk'ım/Ben Allah'ım" demesini "Siz onun ne demek istediğini anlayamazsınız, o Allah aşkı ile söylenmiş bir laftır." gibi mükemmel derecede mantıklı savlarla savunan, genel öğretisinde bulunan benliği öldürmenin çıktığı yolun *Ben yokum = Çünkü sadece Allah vardır = Sadece Allah varsa o halde "ben" dediğim şey de Allah'tır = Ben Allah'ım* yoluna çıktığı, sevgidir, kardeşliktir, her şey Allah'tır derken aslında kötülük tanımının bile Allah'a yüklendiği, Kur'an'daki tevhid inancıyla hiçbir şekilde alakası bulunmayan tasavvuf dininden bahsediyor burada Cemre Demirel. Rahatsız olmadınız mı? İslam camiası olarak şu bitmek bilmeyen rahatınızı bozmanızın, okumadığınız, hakkında fikir sahibi bile olmadığınız şeylere bağlanmayı bırakmanızın vakti değil mi artık? Çünkü Kur'an, "17/İSRÂ-36: Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme." der bize. Spiritüalizm, panteizm, paganlık ve tasavvufun aslında hepsinin aynı öğretilere sahip olduğunu, Mevlana'nın Mesnevisinde, İbn Arabi'nin Fusus'ül Hikeminde, Hallac-ı Mansur'un Tavasininde, ABD'de pompalanan spiritüelist öğretilerin baş kaynaklarından olan Ramtha'da, Ra Bilgileri'nde her zaman aynı şeylerden bahsettiğini, Kur'an'da bizlere denen "La ilahe illallah" (Allah'tan başka ilah yoktur.)'a Sufilerin "La mevcude illallah" (Allah'tan başka mevcut yoktur.) cümlesiyle karşılık bulmasını merak ediyorsanız eğer bu kitabı kesinlikle okuyun. Şeyhin sözüne Hak sözü demek, şeyhin şarap içişine "o küçük bir havuz değildir ki bir damla pislik onu kirlendirsin" deyip hoşgörüyle yaklaşabilmek, Tanrı vahyiyle kutsal kitaplar yazdığını sanmak ve arkasından milyonları sürüklemek büyük cesarettir. Gelenekçilerin ve Elif Şafak okumayı seven modernist kesimin ortaklaşa buluştuğu tek nokta da ne gariptir ki Mevlana'dır. Hatta adı da Bakara 286. ayette "Ente Mevlana" diye Allah'a söylenmesi gereken bir söz iken zamanında Allahlığını ilan etmiş Celaleddin Rumi'ye bizim gidip de Mevlana dememiz "ama şimdi orada o bizim ustamız anlamında saygı..." diye geveleyecek olmanıza bir sebep midir? Olayın dini boyutu anlatmakla bitmeyecek kadar uzun. Müslümanların bilimde, ilimde, felsefede ve üretimde dünyanın çok önünde olduğu "İslamın Altın Çağı" denilen o refah dönemlerinin "tasavvufun altın çağı" olan 13.yy'da bitmesi tesadüf müdür yani? E tasavvuf, şeyhler, müritler, dergahlar, veliler, şunlar bunların sana dediği şey "Bu dünya boştur, her şeyini terk et, benliğini terk et, ne gerek var dünya işlerine, cennetin yolu şeyhine bağlanmaktır" lafları değil mi? Beyinleri böyle uyuşturmuyorlar mı? Müslümanların 13. yy'dan önce ve sonra çıkardığı bilim adamlarına bakarak bu mukayeseyi kendi evinizde siz de yapabilirsiniz. Olayın siyasi boyutu ise bambaşka bir boyut. Yeni dünya düzeni, tek dünya dini, tek dünya yönetimi başlığı altında toparlanabilecek birçok şey var. Rockefeller ve Rothschild gibi iki adet soyadını hayatınızda önceden duydunuz mu? Unesco, Unicef ve Un'un bu adamların paravan şirketleri olduğunu da duymamış olabilirsiniz. Artık biliyorsunuz. Hani 2007'yi Mevlana Yılı ilan eden Unesco yahu, bildiğimiz sevgi, kardeşlik, barış timsali Unescocuğumuz. Bir yandan kafa kesen radikalleri besleyen Amerika, bir yandan sevgi, kardeşlik, barış başlıkları altında tasavvuf dinine çağıran Amerika. Ama ikisi de Amerika. "Ya hep aynı şeyler, bunlar hep Amariga'nın oyunu, komplo teorileri falan aman" diyorsanız Türklerin hakkında bilip bilmeden atıp tuttuğu bu multimilyonerler hakkında bir şey bilmiyorsunuz demektir. Tasavvufun Amerika'da nasıl pompalandığını öğrenmek için şu sembolizm içerikleriyle dolu ve ödül almış kısa filme bakabilirsiniz : heliofant.com Ruh üfleme konusu ise Kur'an'da sadece ve sadece Adem ile İsa'nın yaratılışları için kullanılır. Sadece yoktan var etmek esnasında kullanılan "ruh üfleme" asla ve asla tasavvufçuların iddia ettiği gibi Allah'ın tüm insanlara kendinden bir parça vermesi gibi bir anlam taşımaz. Diyeceğim o ki, vahdet-i vücud, vahdet-i şühud, panteizm, spiritüalizm, paganlık, panenteizm, hepsi aynı yola çıkan inanışlardır. Panteizm ve vahdet-i vücud inancı Evrenler = Tanrı der, Panenteizm ve vahdet-i şühud inancı evrenler Tanrı'nın alt kümesidir der. Fakat Kur'an'da geçen tevhid dinine göre evrenler evrenlerdir ve Allah ise münezzeh, eşsiz ve benzersiz olduğu için kendi varlığı, evrenlerin varlığı için mukayese edilemez. Eğitim sistemimize zamanında giren tasavvuf ve buna benzer konuların İsmet İnönü'nün 1946 yıllarında Amerika'yla anlaşmaya vardığı Fulbright Anlaşması'na bağlandığı bu olay yüzünden eğitim sistemimiz şu an vasat bir durumdadır. Tasavvuf, Mevlana ve bunun gibi konularda kafa karışıklığı yaşayan arkadaşlara, hakkında bilgi sahibi olmadığının peşine düşmeyi sevmeyen arkadaşlara, kendi görüşü tasavvuf dini bile olsa kendisine zıt görüşleri okumayı seven arkadaşlara bu kitap yüksek derecede tavsiyemdir. Ya bu üçgen, tek göz, Illuminati, Amariga'nın oyunu, komplo teorisi falan diyecek olanları kenara alalım, 125 adet kaynaktan oluşturulmuş eşsiz bir çalışmayı okumak isterseniz buyrun. Kitaba aslında 9,5 puan veriyorum bu yarım puanı da şu sebeple kırıyorum, kitabın Düşün Yayıncılık önsözünde tasavvufun Kur'an ile çelişmeyen tarafları için fikir beyan etmemektedir cümlesi geçmekte fakat kitabın genel felsefesinin demeye çalıştığı cümle ise tasavvufun Kur'an'a ve İslam'a tamamen ters olduğu görüşüydü. Kaynak, kaynak, kaynak diye soracak olursanız kitap tam olarak 125 adet kaynaktan yardım alınarak ortaya çıkarılmış, çok büyük bir emek eseridir. İnanmak isteyen istediğine inanır buna hiçbir lafımız olamaz fakat tasavvufun İslam ve Kur'an'daki tevhid dini ile çelişen taraflarının olmadığını söyleyebilmek şirke rekor kırmaya doğru koşan bir atletin durumuna benzer niteliktedir. Cemre'nin kitabını noktaladığı sözü gibi ben de incelememi 14. yüzyılda yaşamış olan İbn Haldun'un sözüyle noktalıyorum : "Akletmek Müslümanlar tarafından terk edildi ve bu yüzden zelil bir hale düştüler."
Bir Başka Din: Tasavvuf
Bir Başka Din: TasavvufCemre Demirel · Düşün Yayınları · 2017603 okunma
··
3 artı 1'leme
·
5,5bin görüntüleme
Ferman Mamedov okurunun profil resmi
İmam-ı Rabbani'nin isminin bu satırlar arasında geçmesi, ne kadar yalancı olduğunuzun ispatı. Tepeden tırnağa propaganda yazısı. Tasavvuf'la zerre alakası yok. "La mevcude illallah" sufilerin sözüymüş, vahdet-i şühud ile alakalı yazdıklarınız..bu kadar büyük yalan nasıl uydursunuz :( Tasavvufu kitaplardan mı öğreniyorsunuz?! Helal olsun(!) Tasavvuf din falan değil bunu -çok özür dilerim- nerelerinden uyduruyorlar. Tasavvuf, İhlas makamına(her işte ilahi rızayı gözetmek) kavuşmak için bir aşama, bir süreçtir. O makama kavuştuktan sonra yani her işte ilahi rızayı gözeten bir mümin olduktan sonra, bu tasavvuf denilen şeyi götürüp çöplüğe atabilirsiniz. Atamazsanız veriniz ben atarım. Hem de gönül rahatlığıyla. Lütfen, insanların hal ve amelleri, konuştukları ve yazdıkları üzerinden din veya tasavvuf yorumlamayalım. Gerçekte nedir ve nasıldır ona odaklanalım. Fanatizmle olmaz bu iş. Biraz bilim konuşalım: bilim "madde yoktan var olmaz" der. Bunu anlıyorsak o zaman tasavvufun "t" sine dokunabiliriz...
Hasan Suphi okurunun profil resmi
Meseleyi ele alış biçimi bizim tasavvur ettiğimiz durumdan tamamen farklı. Biz Heterodoks yönelimleri otoriter dindeki mantığa uymayan kısımlarının törpülenmesi, akla uygun hale getirilmesi, daha hoşgörülü ve farklılıklara saygılı senkretik bir yönelim olarak ele alıyoruz. Nitekim Mevlana da, İbn-i Arabi de Budizmden Şamanizme kadar birçok farklı dinden etkilenmiş ve buradan beslenmiş, söylemlerini belirli bir mantık silsilesi içerisinde yazdığı kitaplarla ifade etmeye çalışmış insanlardır. Vahdet-i mevcud ya da panteizm ise kesinlikle spiritüalizmle ortak tutulacak eğilimler değildir. Monist ve çoğunlukla da materyalist bir anlayışın tezahürüdür. Nitekim sonradan Spinoza ve günümüz atomculuğunda dışavurulan evrenin bir bütün olduğu savının kökenleri bu felsefelerde atılır. Tabi buradan bu fikri savunanların söylediği her şeyin bilimsel olduğu anlamı çıkmaz elbette çağın yapısına uygun olarak onlarca spiritüel ya da efsanevi hikaye anlatılır bu şahısların kitaplarında, ancak maddenin dönüşümlerine, evrenin birliğine adam akıllı kafa yoranlar da bu insanlardır. Tarikat meselesine gelince, 12-13. yy'daki tarikatlar bildiğiniz Yunan felsefi akımları gibi iş görürler. Kalenderiler, Melamiler, Mevleviler, Bektaşiler, Bedreddiniler gibi birçok farklı akım İslam'ı ve evreni kavrama biçimlerinin farklılığı üzerinden oldukça zengin fikirler geliştirmişlerdir. Sandığınız gibi yobaz değillerdir, sadece usta-öğretici ilişkisinden doğan ve bilgiye duyulan saygı vardır. Tarikat ehli sabit değildir, tarikatini değiştirebilir. Asıl önemli olan da bu kadar fazla akımın hoşgörü içerisinde yaşamasıdır. Bu Altın Çağ'dan sonra bir cahiliye sürecine girilmesi ise tam da tarikatlerin ortadan kaldırılmasıyla paraleldir. Zira tefekkür eden insanların, bütün insanların eşitliğini savunmaları, gösteriş ve şatafattan uzak durmaları üzerine söyledikleri sözler iktidarı rahatsız eder ve Gazali'nin tek tipçi; felsefe, matematik ve doğa bilimlerinin insanları yoldan çıkardığına yönelik sözleriyle geliştirilen felsefesi egemen kılınır. Evet şeyhe koşulsuz itaat saçmadır, spiritüalizm ya da kanıtsız konuşmak saçmadır ama bunu Mevleviler ya da Vahdet-i Mevcudculardan çok bunları dışlayan, kitap yazmamış, okumamış avam kesim pekiştirmiştir diye düşünüyorum. Aceleci genellemelerle kolay hükümlere varmak doğru değil bence. Hele ki komplo teorileriyle dünyayı anlamaya çalışmak bana göre en net bilim karşıtı tutum. Yani sosyoloji yerine sürekli Rockefeller ve Rothschild'tan bahsetmek bu alanda çalışan bilim insanlarına hakarettir.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Hocam genel kültürünüzün ve olgunluğunuzun yorumunuza yansıdığı epey aşikar. Katkınızdan dolayı çok teşekkür ederim. Bu konularda sizin kadar bilgi sahibi değilim, hatta böyle bir türde okuduğum ilk kitap bile diyebilirim size, eminim benzerlerini okumak düşünceleri sağlamlaştırmak açısından daha faydalı olacaktır. Yazdığınız ve noktalama işaretlerine kadar bile dikkat ettiğiniz paragraflarınızın içerisinden pek çok tartışma konusu çıkabilir diye düşünüyorum, ben bu yoruma cevaben bir şey yazmak yerine bu yorumu tekrar tekrar okuyacağım. Zamanınızı ayırıp yazdığınız şeyler için çok teşekkür ederim. Selametle.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Gökhan okurunun profil resmi
Ben yazarın görüşlerine bir noktada katılamıyorum. Sebebi İse Hoca Ahmet Yesevidir. Hoca Ahmet Yesevi üstelik burada ifade edilenin tam tersine para tarikatlerinin, islam dışı uygulamaları yapıp da kendine sufiyim diyenlerin panzehiridir. Divan'ı Hikmet'inden bazı beyitleri aynen aktarıyorum: 120: Ey sûfî ibâdet eylersin hepsi kibir ve riyâ, Can ve gönül dünyâya mağrur dillerinde ah-vah, Can verirken olacağın iman nûrundan ayrı, Sûfî-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın. Sûfî olmayıp neylesin evde yapacak işi yok, Sûfîlik iddiası eder halka vermeğe aşı yok, Ah-vah derler yine gözünde damla yaşı yok, Sûfî-nakş oldun veli, asla müslüman olmadın. 88: Dünyâ tepmeden raks ve sema yapan câhil, Hakk yâdını bir an demeyip, yürür gâfıl, Dervişim der, dünyâya doğru gönlü eğilimli; Dünyâ için raks ve sema yaptı dostlar. Kendinden geçmeyip raks ve sema yapmak hata; Sübhân Melik’im ona kılmaz iman armağan, İbâdet eylese, günüllerini eylemez safâ; Riyâ eyleyip raks ve sema yaptı dostlar. Vay şöyle câhillerden ümid eylemeyin, Feyz ve fetih alırım deyip yürüyüp almayın, Nefsi büyük, şeriatı bozuk veli bilmeyin, Lânetli şeytan gem vurmadan bindi dostlar. (Burada şov amaçlı raks ve sema edenlere reddiye vardır. Bu sebeple Yesevi'nin talebeleri ve selefleri ile Mevlanacılar fikren çatışmıştır. Yesevi'nin bu görüşü Hanefi fıkhında da geçmektedir. Örnek olarak İbn Abidin'e göre raks ve sema haramdır. "Eski" takva ehli bazı kişilerin Allah aşkı ile manevi cevbeye girerek çark etmesi müstesnadır. Zaten sema ve çark farklı şeylerdir) 129. Beyitte Hoca Yesevi noktayı koymuş resmen: Nafile oruç tutar, halklara şeyhlik satar, İlmi yok âmâdan beter, âhir zaman şeyhleri. Beline kuşak bağlar, özünü adam sanır, Arasat’da bırakılır âhir zaman şeyhleri. Başına sarık vurur, ilmi yok neye yarar, Oku yok yayını çeker, âhir zaman şeyhleri. Alayından al eyler, muameleyi mal eyler, Sahihsiz ömrünü yel eyler âhir zaman şeyhleri. Şeyhlik uludur, Hazrete ulaştıran iştir, Aş vermez bağrı taştır, âhir zaman şeyhleri, Kul Hoca Ahmed neredesin, Hakk yolunda ne yaparsın? İlmin yok ne haldesin âhirzaman şeyhleri !!!
Gökhan okurunun profil resmi
Çok ağır bir inceleme olmuş. Şeyhim (hocam, önderim..vs) beni kurtarır diyenlerle, bu işi ticarete dökenlerle mücadele edilsin sözüm yok ama koskaca bir ekolü toptan tekfir ediyorsunuz. Kusura bakmayın kafa kesen radikaller diye bahsettiğiniz kişilerin fikri arka planında bu var malesef
Necip G. okurunun profil resmi
Oğuz emeğine sağlık dostum. Bu kitap böyle bir incelemeyi hak ediyordu. Bazıları bu ‘alimleri’ savunurken ‘bütün dünyada kabul görmüş, dünyaca takdir edilmiş insanlar; siz kim oluyorsunuz da eleştiriyorsunuz bu muhterem zatları’ şeklinde yaklaşıyorlar mevzuya. Alıp okusunlar bu kitabı ve bu insanların neden bütün dünya tarafından el üstünde tutulduklarını kendi gözleriyle görsünler... Onun dışında başka bir şey söylemeye lüzum yok, sen zaten geniş geniş bahsetmişsin en kritik konuları... Tekrardan emeğine sağlık... Sevgiler...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Necip dostum, bu kitapta senin gibi zeki ve sorgulamasını bilen fakat körü körüne bir şeye bağlanmayı da sevmeyen örnek bir insanın incelemesini görünce ne yalan söyleyeyim sevindim. Zaten esas olay da bütün dünyada kabul görmeleri, gayrimüslimlerin bu adamları yüceltmeleri... Çünkü onlar için sıkıntı olmayabilirken Müslümanların esas olması gereken inancı olan tevhid inancı için ters düşüyor bu tür şeyler. Yorumunla katkı sağlayıp kafası karışık arkadaşlara yol gösterdiğin için teşekkür ederim. Ben de zaten hem savunmayan hem de savunan arkadaşlara kitabı tavsiye ediyorum, Cemre'nin son sayfada belirtmiş olduğu şey aslında çok kilit : "Sadece Allah rızası için ve beş kuruş para talep etmeden ve uğrunda bir sürü risk aldığım bu kitabı..." Artık böyle konulardan konuşmanın bile risk, bilgisizlik, kapasitesizlik olarak görüldüğü uyutulan bir ülkede iyi ki böyle bir kitap okumuşum. Tekrar teşekkür ederim dostum, sevgiler...
2 sonraki yanıtı göster
31 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.