Öne Çıkan Yorum
Dostum bu kaçıncı seviyedir? Bu hangi ligdir? Bu nasıl bir inceleme stilidir! Fikir çok hoşuma gitti gerçekten, diyaloglar da cuk oturmuş. Çok başka bir inceleme doğrusu, şu sitedeki en güzel detaylardan birisin Oğuz :)
Estağfirullah dostum, dediklerin çok mutlu etti, eksik olma.
Seviyelerimiz, ligimiz ve kategorilerimiz olmadan aslında hepimiz ortak bir ağacın başka başka dallarıyız. Ya da ortak bir yolun başka başka kesişimleriyiz de diyebilirim. Hepimizin rengi apayrı, hepimizin rengi o kadar güzel ki; beğenmediğimiz ve kavga edip ötekileştirdiğimiz okurlar bile değerli, nitelikli okurların ön plana çıkmasına katkı sağlıyor. Dediğim gibi, hepimizin ayrı bir renk olduğu bu mekanda sen de çok güzel bir renksin dostum. Senle de görüşemedik ama sözümüz var, sözümüzü tutabilmek dileğimle. :)
1 sonraki yanıtı göster
Okuduğum yüzlerce kitap arasından birlikte çay içtiğimiz, kendisini salıncakta sallanmaya götürdüğüm, kitabı anası babasıyla tanıştırdığım tek kitap budur arkadaşlar. Bir gün herkes Niteliksiz Adam okuyacak.
Şu sıralar NA1 ile cebelleşmekte olan bir diğer değerli insan 
Metin T. Abi, bu incelemenin kendi katkısıyla ve yazacağı şeylerle birlikte daha da değerleneceği kolektif bir inceleme olması teklifini sundu. Kitabın bazen sadece 1 sayfasından bile Avusturya I.Cumhuriyeti özetini anladığını söylediğinde ben de dönem özellikleri, teknik detaylar ve Metin T.'lojik yazım üslubunun eksikliğini hissetmiştim doğrusu. :)
İnsanlar Google'a Niteliksiz Adam yazınca, bu yazıyı gördükten sonra herkesin bu kitabı hayatlarında bir kez de olsun okumasını getirecek şeyleri de içerebileceğini belirten bir teklif sundu. Şu an hem benim hem de onun zamanı dar olduğu için böyle bir şey yapamıyoruz ama bu demek değildir ki böyle bir şey yapılamaz. Denemek lazım her şeyden önce!
İnşallah çok yakında kitaplara ve edebiyata aşık olan her okurun NA1 ile tanışmasını sağlama yolunda adımlar atacak gibiyiz.
Var ol, Metin T. Abi.
Oğuz : Tam 1 yıl geçmiş seni okumamın üzerinden be Niteliksiz Adam. Şu senin de dediğin ucu bucağı görünmeyen, tahta kurdunun amaçsızca kemirdiği içi boş bir uzamı andıran zaman ne kadar da fark edilmez bir algıda ilerliyor.
Seni okumamın üzerinden geçen ve nicel hissi 1 gün ama nitel etkisi koca bir 365 farklı kişilik olan bu kimlik skalasında senle birlikte yıkandım.
NA1 : Sıhhatler olsun Oğuz. Gece gece bunu mu söylemek için rahatsız ettin beni gerçekten? Ne kadar işsiz adamsın ya...
Oğuz : CV'me seni koymayı planlıyorum, hiçbir iş için lazım olmayacak olsa da. Görenler "Bu ne?" desin. Seni sorsunlar. Seni anlatayım. Okuduğum okullar, büyüdüğüm yaşlar, döktüğüm saçlar ve yarım kaldığım aşklar önüne geçmesin senin.
Sen, bir insanı nitelikleriyle değil niteliksizlikleri ve içindeki bulanık ruh sorgulamalarıyla birlikte kelime havuzuna atabiliyorsun. Ben ise o havuzda sadece günlük düzenli olarak atılan basit bir klor işlevi görüyorum. Senin hissedilmeyen sınırlarının esnekliğinde kendi sınırlarımın da ne kadar hissedilir olduğunu günden güne görür oldum. Sınırlarımı bana hissettirdiğin, sinirlerimi bana akson ve dendrit uçlarım arasında mekik dokuttuğun, 365 farklı kişilik yelpazem içerisinde kelimelerinle bana rüzgar olduğun için senin yerin her zaman ayrıydı, ayrı kalacak. En kısa zamanda görüşmek üzere.
Bu yorum görüntülenemiyor
Günlerdir siteye hayalet gibi girip çıkıyorum. Anasayfama bakarsam lanetlenecekmiş gibi bir his dört yanımda. [Belki bu yaşımda Harry Potter'a başlamamın da etkisi olabilir:)] Şu inceleme bana neden burada olduğumu, hâlâ bir türlü buradan neden kopamadığımı hatırlattı. Oğuz sen çok iyi bir okuyucusun. Çok da iyi bir yazma yeteneğin var. Senin yazılarında "ikna" var değerli arkadaşım. Sensiz gerçekten bir şeyler eksik kalıcak. En azından ben böyle hissediyorum. Şimdi bu incelemeden sonra listemizi tazelememek mümkün mü? İyi ki değerli yazılarınla buluştu zihinlerimiz. Yenilerini de dört gözle bekleyeceğiz...
1 önceki yanıtı göster
Sana yazacaktım geçen gün Kübra, siteden ayrılma lafları falan görünce... Bir türlü yazmaya fırsat bulamadım hazırlıklarım dolayısıyla. Arkadaşım, dertlendin mi, ne oldu? Sorun varsa ortada o şeyin çözümü de vardır. Ha, eğer ki kafa dinginliği için bunu yapacaksan seni anlarım. Zira 6 ay bana bugüne kadar hiç içmediğim bir ilaç gibi, Atatürk'ün Dahi Diktatör kitabında ona atfedilen "diktatör" tanımının ilacı kabul etmeyen hastaya o ilacı zorla içirmesiyle tanımlanması gibi bir duygu hissediyorum kendimde.
Üstte yazdıklarımdan dolayı senin de durumunu çok çok iyi anlıyorum bu yüzden Kübra, dediğin şeyler çok değerli ve hepsi de sana ait, içten yazılardı. Bunların hepsi için çok teşekkür ederim. Ben giderim, yeni yeni insanlar gelir, umarım gelir ki site gün geçtikçe kendi kendini geliştiren bir sürece kendiliğinden bürünmüş olur. En çok da bunu isterim Kübra.
Eksik olma, yazılarınla ve samimi düşüncelerinle beni mutlu eden arkadaşım.
4 sonraki yanıtı göster
Fırtına öncesi sessizlikten farklı bir şey çıkacağını tahmin etmiştim:) Anack bunu sen yapınca hiç şaşırtıcı olmuyor:)) Şu sitede harcadığın emekle zaten başka bir perdeden bakıyoruz senin incelemelerine... Bir de, bir kitabı sevmişsen eğer, o kadar güzel sahipleniyorsun ki, gerçekten hayranlık uyandırıcı... Her yazar senin gibi bir okur tarafından beğenilmek ister. Musil de bu anlamda seni kazanmayı başarmış:)) Ondan sana, senden de bize geçenler gerçekten çok güzel, çok yaratıcı, çok samimi...
Bu değerli kitabın sayfasına böyle güzel bir inceleme kazandırdığın için öncelikle bir okur olarak teşekkür ederim sana. Musil etkinliğinin siteye çok güzel yansıyacağını tahmin ediyordum. İki gündür tahminimde yanılmadım. Bu etkinlikte olmadı ama uygun bir zamanda ben de alacağım elime bu kitabı. Ve sen gerçekten çok güzel hazırlamışsın bizleri kitaba...
Emeğine, kalemine sağlık değerli dostum. Sevgilerimle...
Eh işte, bireysel bir beyin fırtınası da olsa etkisine kapılanları görebilmek güzel oluyor dostum. En çok özleyeceklerimden birisin. Bu siteye kattığın şeyler daha şimdiden o kadar çok ki, senin gibi bilinçli ve olgun bir okuru gördükçe kendime örnek alıyorum hep.
Ben, Turgut Uyar'ın göğe baktığı pencere gibi başka bir Rönesans penceresinden bakmayı seviyorum, bu beni ben yapıyor. Sevdiğim şeyi ise sahiplenmeyi isterim ki; onu daha çok içselleştirebileyim, daha çok benle kaplayayım. Musil yaşasaydı ondan da çok şey öğrenirdim, ona da bir çay ısmarlardım elbet.
Bir gün eğer bu kitabı sen de okursan seninle upuzun muhabbet edebilmek için özellikle yanına geleceğim, bu işyerin de olur 1k buluşması da olur, hiç fark etmez. Benim bu kitap hakkında saatlerce konuşabileceğim dostlara ihtiyacım var. Bunlardan birisinin de sen olacağına hiç şüphem yok.
Umarım ben yokken bu siteden anlık bir ayrılma kararı almazsın, eğer böyle bir şey alırsan başlatmış olduğun 1.Temizlik Hareketi'nin devamını dilerim değerli dostum.
Varlığınla her zaman sevindireceğin arkadaşın, Oğuz.
6 sonraki yanıtı göster
Bir zamanlar şöyle bir ileti paylaşmıştım ( #9838376 )
"Okumanın zevkine, kitap sizinle konuşmaya başladığında varırsınız."
bu inceleme tam da bunu ifade ediyor işte. Muazzam bir çalışma olmuş Oğuz. Emeğine sağlık. Çok orijinal bir şey ortaya çıkarmışsın. Acaba ne zaman okurum Musil'i, Prosut'u, Joyce'u bilemiyorum ama hep aklımın bir köşesinde duruyor. Darısı NA2'ye. Belki askerde sana eşlik eder kim bilebilir :)
Çok teşekkür ederim Selmancım, namıdiğer Türkiye çapında 1000kitap buluşmalarının başlangıç fişeğini ateşleyen adam. :))
Proust, Joyce, Musil gibi yazarları okuyor olabilmek oldukça keyifli bir şey olacaktır. Ben de Proust, Joyce ve Musil’in diğer kitaplarına geçebileceğim zamanları sabırsızlıkla bekliyorum. Biraz daha birikim edinmem gerektiğini düşünüyorum, mesela Ulysses gibi kilit kitaplar için.
Darısı NA2’ye. Öyle bir planım yok şimdilik ama bakalım, hayırlısı. :))
1 sonraki yanıtı göster
Oğuz mayıs ayında gel birlikte Ulysses'e girelim.
Zor bir ihtimal abi, o kitaba geçmeden önce Shakespeare’in bütün eserlerini okumayı planlıyorum. Hiçbir şey anlamayarak okumak istemem çünkü. Vakit kaybı gibi görmek istemiyorum...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.