Mutsuz kente mutlu yağmurlar yağıyordu,
Aylardan bir deli zemheri,
Canım yanarken gözler gördüm sanki yangın yeri.
Elveda bedenden bedene yollandığım günlere,
Elveda beline sarıldığım güzellere,
Elveda memur çocukları gibi zor terk ettiğim kentlere.
Gittim ben sonsuzluğa, sorgusuzca gittim,
Seni martılara emanet ettim,
Islak, yorgun, huysuz martılara…
Bektaşi tekkesinde deyiş okudum,
Okudukça sana dokundum.
Yangın yeri gözlerine yüreğimi açtım.
Ben Yalova'dan bir öğretmen,
50'sine yeni bastım.
Gözlerim gözlerine akmak ister,
Sen ister gizle ister göster.
Gözlerimden başka göze gitme,
Gidersen de sevme, seversen de delirtme.
Beni incitme,
Kapatma gözlerini gözlerime.
Sana derdimi kaç satırda anlatırım,
Kaç bahar dayanırım yokluğuna,
Yumuşak hünerli ellerini nasıl bırakırım sabah karanlığına.
Dumanlı dağlarda mavi güvercinli hatıralarım,
Yeşil dallarda kızıl kirazlarım,
Meydanlarda söylensin şiirlerim şarkılarım,
Varlığın yıldız yangınları aydınlanırım,
Yokluğun iri soğuk yağmurlar ıslanırım,
Seni 100 dilde kıskanırım.
youtube.com/watch?v=AJLuZIY...
Siyasi görüşten dolayı kendisine fazla ısınmasam da, çok iyi bir "insan" olduğunu biliyorum .
Bazen insanlar, belli bir noktada buluşamayabilir, bu değil ki beraber başka bir nokta da buluşmasınlar..
Ve şiir için de teşekkürler.
Edebiyata hiçbir zaman siyasi, ideolojik vs. bakmamak lazım zaten. Nasıl bir insan olduğunu bugün bir kez daha anladık kanımca. Yaptığı hatadan dolayı özür dilemesini bilen, kaybettiği bir yarışta kazananı tebrik eden vs. İnsan olmak bunu gerektirir zaten. Siyasi görüş benim için önemli değil. Tamamen de aynı görüşte değilim zaten. Evet belli noktada olmasa da başka bir noktada olabilir. Rica ederim.