Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

276 syf.
9/10 puan verdi
" soundcloud.com/3li_elshamy/fcw... " ... Cama vuran suretiyle ve sanki herzaman 25 yaşındaymış gibi gür, oldukça sık ve canlı saçlara sahip; gözleri hayat, gözleri aşkla gülen bir adam. Önceleri yanıldığımı sandım.. İnsan, bir aynanın parçası gibi bir cama baktığında, bulanık da olsa kendi suretini görür değil mi? Oysa karşımdaki suret, adımlarımla adım atıyor, korkumla daha da sevecen bakıyor. Perdeyi çekmeyi deniyorum, gözleri perdenin en üstüne takılıyor, gözlerime bakıyor tekrar.. Sevecenlik derinlere gitmiş ve sadece tek bir söz söyler gibi.. Dinle beni.. Duy!!! Korkuyla gerileyen adımlarım yerini buluyor tekrar ve camın ucundayım. Ona daha yakın.. Dinliyorum.. Kadife koltuğumun hemen yanındaki ceviz kaplama ahşap sahpede bir kıpırtı. Ardıma bakıyorum, bir kitap.. Daha önce burada değildi.. Suret.. O buradaydı. Kitaba doğru yalın ayak sessizce ve ürkek bir şekilde yürüyorum.. Tıpkı cama yaklaşır, ona dokunur gibi.. ve tuhaf yüreğimde bir uğultu, tepeler gibi.. - Dinle beni.. Duy. - Kitaba dokunmamla tutuşması bir.. Ve yalın ayaklarıma değen bir soğukluk.. Bu su.. Nereden geliyor? Tavana bakıyorum, kurumuş bulutlarla dolu.. İsli ve sanki kötü birer tablo gibi. En iyi ressamların ellerinden çıkmış. Duvarlar, eşyalar, herşey ama herşey zamanda değişiyor bir bir… Sönmeyen bir ateşe dokunuyorum.. Kuruyorum, bir toprağın kuruması gibi... İçinde filizlenen bir hayatın olduğu toprağın. .. Savaştayım… Nasıl geldim ki buraya? Üstelik yüzyıla uyum sağlamayan bu kıyafetimle. Mavi bir kalemle karalanmış gibi bir desene sahip kot pantolon ve gecenin o en koyu renginde bir bluzle.. Hayır ben buraya uyuyorum. Saçlarım, onlar zaten gece.. Etrafımda hangi milletten olduğunu anlayamadığım ve sadece bayrakların yarıştığı, tüm dünyanın dahil olduğu bir çember... Dünyanın kuruluşundan itibaren koşuyorlar gibi. O zamandan beri görevli birer er. Çoğu benim yaşımda, çoğu benden genç.. Ve benden büyük olanlar ise çocuktan çocuk.. Dikkatle bakıyorum en çok onlara.. Akıllarını yitirmiş gibi... Toprağa gömülüp tekrar doğuyorlar, büyüyorlar ve yaşlanıyorlar.. Bir filiz gibi, yüreğinde ağacın ve yaşamın gölgesini taşıyan. Birini tanıyorum içlerinden.. Yüreğimle birini.. Bir Yunan. İsmi Andon Kostulas. Yüzüne bakıyorum.. Yoo bu benim tanıdığım suret değil.. Bu yüzünü , gülüşünü, neşesini, hayat ışığını yitirmiş bir sivilce gibi irinle kaplı bir yüz. Dokunuyorum.. Ellerim, yanıyor… Bir Akdeniz serinliği, kalabalıkları, o çemberi aşıyor ve buluyor Andonun yüzünü... .. Tekrar gülüyor ve Çark, tekrar tekrar dönmeye başlıyor… Durduramıyorum.. Çıkamıyorum Nefes alamıyorum.. Bakacak bir göğüm dahi yok… ... Bir bomba patlıyor çemberin soluk mesafesinde ve kağıtlara döktüğümüzde bu mesafeyi, duyamayacağımız, kulaklarımızı yitirecek kadar ağır. Çember benide içine alıp bir çiçek gibi kapanıyor... Birbirimizi koruyoruz... Irkımız, milliyetimiz, renklerimiz bir… Ve bizi bir kağıda yazsanız ya da bir fotoğraf kareye dökebilse bu anı, şunu söyleyebilirdi, sadece: İnsan!! Çember, yapraklarını güneşe kavuşur gibi yavaş açıyor.. ve koşmaya devam ediyor erler, yeniden. Ellerinde insan eli yapımı düşmanı öldüren silahlarıyla. ... " Birbiri ardına koşuyorlarda bulamıyorlar düşmanı.. Dünya dönerken dönüyorlar, aynı çizgide ve işte hepimiz biraradayız. Bulamıyorlar düşmanı.. " Bir bomba daha patlıyor.. Yeni açmıştı ellerimiz halbuki.. Bir dua gibi.. Güneş de yokken üstelik.. Umutla içi solmuş bir gökyüzüne karşı Nefessiz… Erlerin gözleri kan çanağı, birşeyleri, bir oyunu hatırlar gibiler... Ve benim bir şey söyleme zamanım gelmiş gibi... Kelimelerim, onların ruhunda bütünleşiyorlar... Hatırlayışla, koşmaya devam ediyorlar... Tek bir farkla!!! Çarkı kıran, filizlenen bir ihtiyar, toprağını bulamamış olacak ki parçalara ayrılıyor ve her bir parçasından bir çocuk yaratılıyor. Çocuklar gözleri kan çanağı yanıma koşuyorlar. Gözlerimi gizlemeye çalışıyorum ama ne mümkün… görüyorum, göremiyorlar.. Korkuyla, koşuşturan çemberi dinliyorlar teker teker. O yeryüzünün kiri bulaşmış botların sesini. Yüreklerinin serçe çarpıntısı eşlik ediyor bu sese... Ve içlerinden biri hemen sol yanımda lüle lüle saçlarıyla ve rozetindeki yazılı ismiyle Linba! " Kesin artık benim buklelerimi. Ağabeylerim gibi bana da pantolon giydirin, erkek olmak istiyorum! " diyor.. Ağabeylerine bakıyorum sıklaşıyor dünyanın, milliyetlerin, ırkların sesi.. Tatlı, zehirli bir davet gibi.. Ellerinden daha sıkı tutuyorum Linbanın, Linba ise diğer çocukların.. Ellerim gibi. Ve bizde kendi içimizde bir çember oluşturuyoruz... Dünyanın içinde, dünyaya ve o gürültülerine karşı bir çember. Minik bir kelebeği işaret ediyor çocuklardan diğeri, en az kendi kadar küçük olan.. Gözleri aşkla, gözleri sevgiyle ve barışla bakan bir kelebek.. Çocuk bir yansımaya bakar gibi yaklaşıyor kelebeğe ve dokunuyor ellerimle. Kelebek, çocuğun yüreğinde bir tablo.. Kalbiyle yaşamın müziğine doğru tüm gürültüsüyle çarpan. Belki bir bot sesinin titreyen gölgesi gibi. Yağmur yağıyor.... Ayaklarımıza batan boş mermi kovanlarının eşliğinde birbirimize daha çok sokuluyoruz, çemberimiz daha çok sıkı. ... Bir kıpırdama... Hepimiz, hissediyoruz... Çemberin bu tarafında... .. Bir sincap çıkıyor boş mermi kovanın hemen yanından gülümseyerek. Sanki yüreğinde hayatı getirmiş... Bizlere doğru koşuyor. Çocukların her biri, ellerinin birini uzatıp sincabı çemberin bu tarafına doğru çekmeye çalışıyor ve ardından bu minik gürültüyü duymuş olacak ki karıncalar, böcekler, - özellikle cırcır böcekleri - kurtlar, yılanlar.. kuşlar… canlıların çoğu bu tarafa geliyor... Bir ses eşlik ediyor hayata! İnsan ellerinde bir silahın hazırlanış sesi gibi... Düşmana doğrultulan... Sincap korkusuz, cesur bir duruşla gözlerindeki o kan birikintisine bakıyor insanın ve belki bulabilmek için kendinden bir parça. Kin tutmuyor, çekiyor kendini insandan... Gözlerine Hayat gibi bakıyor. Bir boş mermi daha toprağa düşen... Kurşun, çemberi geçemiyor. Doğayla, çocukların elleriyle, İnsanla, hayvanla.. . Hepbirlikte tutuyoruz birbirimizin elinden. O mermi kovanlarına basa basa… Çocuklardan bir başkası ise toprağın altındaki tohumla konuşuyor o an... Tohum, ürkek.. Tohum, çocuk dahi değil ve çocuk görmeyen gözleriyle gözlerime bakıyor.. Görmeye başlıyor. Tek tek hepsi… Soruyor: " İyi olan nedir? Kötülük nerede başlar? diye... Ona bu soruyu tohum sormuş.. O da bana soruyor. Sen cevaplamalısın desemde bir cevabı yokmuş gibi bakışlarını düşürüyor ya toprağa. " Ona güzele dair hiçbir şey öğretilmemiş gibi ve asıl korkunç olan, hiçbir şey bırakılmamış gibi. " - Öyle mi? - ... Gözlerime yüreğimdeki tüm yıldızları alıp tekrar bakıyorum gözlerine... Çemberimizin ışığı daha da kuvvetleniyor, Gözlerimizle. İyi olan sensin ve kötülük seninle başlar. Herşey bir adımınla.. Herşey yüreğinin seçimiyle başlar.. Tıpkı bu tohumun varlığı gibi.. Toprağın altındaki bu tohumun.. Bu yemyeşil, çok renkli nefesin…. Gürültüler yavaşlıyor... Güneş, savaştan çıkmış kadar yorgun. Yüzyıllardır doğmamış gibi... Erlerin adımları duran. Namlularının ucu toprakta! Bir hatırlayış ırk, dil, din ayırmayan... Bir ses.. Fısıltı.. Çocuk nefesi gibi tül… " İyi olan nedir? Kötülük nerede başlar? " ... Tüm o boş kovanlar, dirilen, hayat dolu tohumların yuvasına göz dikercesine çıkıyor topraktan ve hedefliyor insanı. Çember içindeki çemberi.. Bizleri.. Gözlerimiz bir göz gibi ve yeryüzünün kulaklarında sadece bir ses… Hedefliyor insanı.. Doğayı.. Canlıyı… Toprağa dahi düşemiyor boş bir mermi olarak, O şansını çoktan yitirdi.... …. Ceviz kaplamalı sahpemde tutuşmuş bir mektup destesi ve üzerinde de küçük bir kağıt: "Andon Kostulas Çavuşun Notları. " Dokunuyorum, o küçük kağıt harici hepsi tekrar tekrar tutuşuyor.. Üstelik yağmurlu.. Tatlı bir suya, gözyaşına yakalanmış gibi.. Mutlu bir gözyaşına… Kapalı pencerelerin ardından tüm rüzgarıyla gidiyor mektup destesi. Gittiği yerde bütünleşecek muhakkak. Kapalı pencereler ardında mı? Koşarak gidiyorum başladığım noktaya. Cama yaklaşıyorum... Karşımda!! Onunla yeniden gözgöze geliyoruz ve karşımda 25 yaşındaymış gibi gür, oldukça sık ve canlı saçlara sahip, gözleri hayat, gözleri aşkla gülen bir adam. Perdeyi çekmeyi deniyorum.. Korkuyorum.. Gözleri perdenin en üstüne takılıyor, gözlerime bakıyor tekrar… Sevecenlik derinlere gitmiş ve sadece tek bir söz söyler gibi.. Aşkla, Sevgiyle, Barışla, İnsanla ve İnsan olarak.. Bana, Sana, Bize… Duyuyor musun?? Dinle beni... ... Öncelikle söylemeliyim ki bu hiç mi hiç planlamadığım bir incelemeydi :) .. Ama savaş o tüm planıyla ben doğmadan önce yüreğime kazınmış bir harita, bundan da eminim. Ve bir çığlığın, sessizliğin kelimesi olur muymuş? Olabilirmiş, bunu gördüm.. Sessizliğime ses olan https://1000kitap.com/Nordavind 'ya incelememi armağan ediyorum. Ve onun Işığıyla "Tüm Dünya Çocuklarına. " Kitaptan belirli kesitleri incelemeyle özellikle bütün kılmaya çalıştım ama; Dinlemek için duymak, Duymak için görmek ve görebilmek için Işıkla, okumak okumak okumak gerek... Özellikle bu eseri. Vaktiniz için teşekkür eder, Şimdiden iyi okumalar dilerim. Daima Sevgiyle kalın. Sevgi ki yaşama karşı yüreğin mürekkebi... Unutmadan: " youtube.com/watch?v=BWf-eAR... " :)
Mezarda Hayat
Mezarda HayatStratis Mirivilis · Can Yayınları · 200933 okunma
··
402 görüntüleme
İclâl okurunun profil resmi
Bu sanırım hem kitabı okumadan önce hem de kitabı okuduktan sonra bambaşka şeyler hissettiren, hissettirecek bir inceleme... Daha önce bir Dostoyevski incelemeniz vardı, onu okuduğumda da böyle kitabın içindeymişcesine alıp götürmüştü beni. Kitabı yaşamak bu olsa gerek.. Çok etkileyici ve şiirsel olmuş, kaleminize yüreğinize sağlık ... Kitabı okursam/okuduğumda tekrar döneceğim bu yazıya :)
özlem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim İclal Hanım :) Uzun bir zaman geçmesine rağmen kitabın tesiri eksilmedi benden.. Ve naçizane kitabı birazcık yaşadığım doğrudur :) Yaşamın büyük ve anlaşılmaz bir bütünlüğü olan savaş hakkında ne yazsam, ne yazılsa inanıyorum ki eksik kalacaktır.. ve yazmak aynı zamanda bir ışık niteliği taşıyor. Yazmalı.. o mürekkep yaşamın damarlarında karışmalı, nefesini bulmalı. Eseri en kısa zamanda okumanızı dilerim.. Zira bu sadece bir kitap değil. Bu bir insan. Bu bir sesleniş. Ve bir camın şeffaflığından kendinizi, içinizdeki berrak insanlığı bulacağınıza da eminim. Şimdiden iyi okumalar dilerim... Okumanızı dört gözle bekliyor olacağım :) Unutmadan.. Dostoyevski incelemesinin yeri de ayrıdır ben de. Gökyüzüne her baktığımda Sirius'a bir selam niteliğinde, özlemle bir selamım vardır kendilerine... Vaktiniz, güzel görüşünüz için ise ayrıca teşekkür ederim :) ....
1 sonraki yanıtı göster
Ebru Ince okurunun profil resmi
Sihirli kelimeler dökülmüş yine Özlem :) Şiir gibi sabah sabah çok lezzetli geldi kahve eşliğinde Senin için bir kalp bıraktım buraya :) ve bir teşekkür
özlem okurunun profil resmi
Kalp ulaştı Ebru :) Teşekkür ederim... Tucoyu kırmak olmazdı ve gördüğün bu kelimeler, onun hatırı. Ki çocuklar.. yaşam boyu ne yazsam, ne yapsam az gelir onlar için biliyorum. Vaktin, güzel sözlerin ve Varlığın için teşekkür ederim :) Kelimelerin, kahvene eşlik etmesine ise ayrıca sevindim :) Şifa olsun....
4 sonraki yanıtı göster
Sezen B. okurunun profil resmi
Senin masalımsı anlatım tarzını çok seviyorum Özlem. Okuması gerçekten keyifliydi...Sen hep yaz bence...Yüreğine sağlık..:)
özlem okurunun profil resmi
Çocukları çok seviyorum Sezen :) Konu onlar olunca ve ayrıca Tuconun hatırıylada taçlanınca böylesine masalsı ve güzel birşey çıkabiliyor ortaya :) Onlar için ne yapsak az.. Umudun karşılığı çocuklar... Teşekkür ederim tüm güzel sözlerin, vaktin ve Varlığın için :) Kalemimiz, Işığımız bir daima :) ...
2 sonraki yanıtı göster
Homeless okurunun profil resmi
Az önce ben ne okudum. Ellerinize, emeğinize, yüreğinize sağlık efendim.
özlem okurunun profil resmi
İşin içinde çocuklar ve güzel bir insan olunca ve ben de nacizane bu bütünlüğü satırlara dökmeye çalışınca böylesine eşsiz birşey ortaya çıkabiliyor :) .. Teşekkür ederim... Vaktinize, güzel görüşünüze ve varlığınıza sağlık... :)
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Beyza okurunun profil resmi
Kelimelerinin büyüsüne takılıp huzur dolu yolculuğa çıkıyorum hep. Var ol güzel insanım. Derin, anlamlı , kıymetli incelemene sağlık. Çok güzel olmuş . Sondaki şarkı da ayrı bir derinlikte, umut dolu. Tuco abiye de teşekkürler ediyorum. Sevgilerimle ^_^
özlem okurunun profil resmi
Sende geleceğimizin bir Işığısın Beyza. Ve kelimelerin kanatlanıp ruhuna ulaşmasına sevindim :) Huzurun baki olsun ablası... Yaşam her iki zıtlığıda içine alan bir çember ve bizlere düşen tarafımızı belli etmek, sınırımızı. Sevginin ki sınırı yok... Güzel görüşün, yorumun ve Varlığın için teşekkür ederim :) Tuco olmasaydı eksik kalırdı eminim zira bu mükemmel kitabı benimle tanıştıran o. .. Daima, Sevgilerimle :) ....
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Esther. Sema okurunun profil resmi
Öncelikle taaa Haziranda yazılmış olan bu güzel şiiri evet şiiri şiir çünkü bu kitaba yazılmış bir şiir... Neyse evet yeni okumanın utancına girerken bu sıra her yerde karşıma 25 yaş çıkıyor... Okuduğum kitapta da öyleydi
Uyuyan Adam
Uyuyan Adam
da. Yani ben de 25 yaşındayım. Depresyona girdim zaten yaş yüzünden gözüme gözüme giriyor valla.:/ Hani yaşla ilgili şöyle ki lisede 24 yaş şöyle böyle hayaller kurmuştuk. Onlar olmadığı gibi 25 oldum. Bundan depresyon.:/ Neyse bunu da demek istedim. Ama Özlem şiir yazmışsın iyi yapmışsın. Bir favori incelemen daha oldu benim için.:)
özlem okurunun profil resmi
Zaman ki kar taneleri gibi düşerken saçlarımıza fısıldar: " Yaşadın mı gerçekten? " Takvim kağıtları vardır avuçlarımızda, biriken, gösteririz bir delil olabilir umuduyla ömrü... Kabul etmez ve yineler sualini.. "Yaşadın mı gerçekten? " İlham perim sendin bu sefer :) İster 24, ister 25 olsun yaş... Önemli olan ve onu ömür dahilinde anlamlı ve güzel kılan, " Yaşam " kılan nasıl yaşadığımız değil midir Sema? Ardına bak.. Belki o en başa, hatırladığınca... Her karesi, her anı seni sen yapan bir güzellik :) Belki yine 24'ncü yaşa özgü istediğin şeylerden bazıları olmadı ama bilemeyiz, hangi kapılar açıldı onlar kapanırken... Huzurunda ne kadar pay sahibi bu kararların, bilinmez :) Nice güzel zamanlara.. Ömrün ki güzelliklerle olsun dilerim :) Ve... İnceleme demeyelim lütfen, bilirsin ya hikaye olur ki zaten demişsin.. Ya da şiir :) ... Varlığınla çok daha güzelleştiğine emin olabilirsin kelimelerimin :) Varlığın, vaktin, güzel görüşün için teşekkür ederim :) ...
5 sonraki yanıtı göster
Adar Koç okurunun profil resmi
Emeğin verildiği; zamanın harcanildiği bir inceleme. İncelemeye de samimi duyguların kapladığı bir duygu . Duygunun da getirdiği farklı bir kalem. Eline sağlık Özlem:)
özlem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Adar :) Kaleme ve o güzelliğe mürekkep veren inanıyorum ki Savaş denen bir gerçekliğin, acının ardındaki Sevgi ve onun en güzel hali olan çocuklar :) Buna Tuconun varlığını da eklemezsek olmaz tabii. Onun rüzgarı olmasaydı eksik kalırdı muhakkak... Güzel sözlerin, görüşün ve Varlığın için ayrıca teşekkür ederim :) ...
Eylül Türk okurunun profil resmi
Bütünleşmek bu olsa gerek, "Okur Kahraman" olarak satırların arasında nefes almak... Eseri okuduğumu zannetmiş olmak bir yana, yeniden o düğümü boğazımda hissettim, demek ki sadece alışıyor insan, hiçbirşey geçmiyor. Tahlil yazısından ziyâde, bitmesin istediğim bir ziyafetti.Vesile olandan da Rabbim razı olsun. Sen gerçek misin hiç bilmiyorum, bildiğim içimize çok iyi geliyorsun... Kalbine hürmetle Gülbeşeker'im...
özlem okurunun profil resmi
İncelemeyi yazdığım süre zarfında, uzun bir süredir ki Savaşla ilgili birşeyler yazmak istiyordum Ablacığım. O acıyı, o çığılığı, ses ve sessizliği ifade edebilmek, tüm eksikliğimle. Eksiklikle... Hatırlar mısın? kitaba dair istişaremiz olmuştu seninle " Epey bir sarsılacaksın... " demiştin. İyi ki diyorum.. Her harfine İyi ki :) ... Yazabildiysem.. ve yüreğimden tek bir an eksik olmayan bu yanıp kül olmuş ışık hissi bir kelime olabilmişse, aynı zamanda her an yeniden yeniden doğan; " Tuco'nun o güzel, insanı ve insaniyeti daima taşıyan hatırının yanında, yaşamın ve bizlerin çiçekli nefesi olan Çocukların sayesindedir. Yazabildiysem, Ruhumda zamanı bir kenara koyup öyle yanımda olan Rüzgarınladır. " Sizlerin sayesinde :) İyi ki varsınız. Işık olsun her kelime karanlığa, Işığımızla.... Kalbine Hürmetle Meleğim :) ....
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.