Her erkek ve kadına okutulması, benimsetilmesi gereken bir yaklaşım!
Hemen hiçbir yerde kadının yaşamdaki rolüne gereken önem verilmemekte, gereken ağırlıkta bu rol üzerinde durulmamaktadır. Küçük oğlan çocukları bile ev işlerine, sanki bunlar hizmetçileri, uşakları ilgilendiriyormuş, sanki ev işlerine yardım etmek paye ve onurlarıyla bağdaşmaz bir şeymiş gibi yukarıdan bakarlar. Evin çekilip çevirilmesine ve ev işlerine kadınların üstesinden geldiği başarılı çalışmalar gözüyle değil, kadınların çekmeye mahkum olduğu bir çile gözüyle bakılır çokluk. Bir kadın evin idaresine bir sanat gözüyle bakıyor, ilgisini bu sanat üzerinde yoğunlaştırıyor, böylelikle insan soydaşlarının yaşamını aydınlattığı ve zenginleştirdiğine inanıyorsa, dünyadaki bütün başarılı işlerden aşağı kalmayacak bir iş yapmış olacaktır.
Sayfa 115 - Say-1997
··
117 görüntüleme
Alfred usta, son cümleyle kadınların sırtını sıvazlayarak, ev işlerini onlara yıkmanın naif söylemli yolunu bulmuş gibi sanki :D Ev işi yapmak sanattır, siz de sanatçısınız hanımlar, hadiin bakiim çalışmaya devam :D
Tüm dünyanın sorunuymuş ben daha çok bizim coğrafyada görülen bir şeydir diye düşünmüştüm.
Gerçekten de öyle küçük erkek çocuğu dahi yapsa sanki yanlış ya da küçük düşürücü bir iş yapmış gibi bakılıyor erkek yapınca.
Yukarıdaki alıntıyı dikkate alıp ev işlerine yardım eden bir adamın cık cıklanması bile ne çarpık bir düşünce yapısı olduğunu ortaya koyuyor aslında. Çözüm ise herkesin kendi çevresinde bu algıyı kırmaya çalışması.
1 sonraki yanıtı göster
Kesinlikle. Çünkü sonraki nesli kadın/erkek fark etmeksizin yaratan bizzat kadının kendisidir. Bugün kadınların doğrudan ya da üstü kapalı olarak ikinci sınıf görüldüğü toplumlarda bunun kaynağı önceki nesildeki kadınların bilinçsizliği, yanlış algılarıdır.
"Bir kadından, -kadın bu işi yapsın ya da yapmasın!- dünyanın kadından beklediği şekilde ev işi beklemek de, sadece beklemek olarak dahi, tüm kalbimle inanarak söylüyorum, bence en az dayak, tecavüz, cinayet kadar ciddi bir şiddettir"
Bu yazı aklıma Nihan Kaya'nın bu tweetini getirdi. Bu kitabını henüz okumadım ama "Kırgınlık" üzerine yaptığı söyleşide bu konuya değinmiş. Bence de üzerine düşünülmesi gereken bir yaklaşım.
Alıntının böyle de anlaşılabileceği aklımdan geçmişti. Neticede ortada yapılması gereken ciddi bir iş yükü var ve ev işlerinin de bir şekilde yapılması gerek. Ya da çocuk dünyaya getirilmişse bunu yetiştirmekteki en büyük rol, gerek buna yatkınlığı sebebiyle gerekse çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabilecek donanıma sahip olmasıyla şüphesiz anneye düşmek zorundadır(Sağlıklı bir anne çocuk ilişkisi kurulmamasının çocukta yarattığı tahribat ile ilgili ciddi çalışmaları baz alarak konuşuyorum). Ama söylediklerim yanlış anlaşılmasın, ben kesinlikle bir beklentiden değil iş paylaşımı ve karşılıklı yardım ilkesinin gözetilmesinden yanayım. Özellikle de kadın çalışmayı tercih ediyorsa bu iş bölümü daha fazla önem kazanıyor. Kesinlikle üzerine düşünülmesi gereken bir konu.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.