Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

İnceleme Yazmak Zorunda Değilsiniz...
Herkese merhaba. Bizim için küçük yapan için çok büyük bir sorundan bahsetmek istiyorum. Okunan kitapların sağdan soldan kopyalanarak alınan incelemelerinden. Bu şekildeki okurların neyi ıspat etmek istediklerini anlamış değilim ve inanın sadece kendilerini kandırmaktan öte bir şey yaptıklarını sanmıyorum. İki gündür iki farklı kadın arkadaşın çok güzel incelemesine rastladım. Huyum değildir art niyet aramak lakin incelemede bir alıntıya yer verilmişti ve internet üzerinden bakmak istedim. BirK ile aynı görevi üstlenmiş bir sitede alıntıyı ve incelemenin tamamını gördüm. Arkadaşa Özel Mesaj olarak yazdım ve 28 tane incelemesini sildi. Bugün de yine aynı sorun güzel bir inceleme ile oldu. https://1000kitap.com/hicran145k adlı arkadaşın profiline girdim ve bir tanesi kendisine ait olmak üzere yirmi altı incelemesi tamamen farklı sitelerden alıntı yapılarak sisteme yüklenmiştir. Kimse inceleme yazmak zorunda değildir sistem üzerinde, öyle bir şart ve koşul yoktur. Ancak başka kişilerin emeğini, fikrini ve düşüncesini çalmak ise başkaca bir şeydir. Bu hususta herkesten istirhamım şudur ki “İNCELEME YAZMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ” bunu bilmeleridir. Umarım bu hususta herkes daha duyarlı olur ve temiz bir çatı altında devamlılığımızı sürdürürüz. Arkadaşa ait inceleme “Çalıkuşu” romanına ait. #31163169 “Kitap gerçekten zevk alarak okuduğum ve bi daha bi daha okumak istediğim bir kitaptır.Yazarın yazdığı kitaplardan en beğendiğim bu diyebilirim.Gerçekten kitabı okurken içindekileri yaşıyomuş gibi hissediyor insan.En önemlisi de bu ya;kitapları hayal kurarak okumak bambaşka birşey,ve benimde hayal kurarak okuduğum kitaplar arasından en güzeli bu kitaptı....” Ve diğer sitelerden aldığı incelemelerden birkaç örnek. Yeraltından Notlar #38611452 “"CANLI HAYAT" Bu incelemeyi yazmak ve burada paylaşmak çok ama çok riskli aslında o kadar çok kişi okumuş o kadar çok inceleme ve alıntı var ki. Yine de bir de benden okuyun istedim: “İnsan olmak, yani gerçek, kendi vücuduna sahip, kanlı canlı bir insan olmak dahi bize güç geliyor; bundan utanıyor, ayıp sayıyor, bildik, genel anlamda insan olmaya çabalıyoruz hep. Aslında biz ölü doğmuş yaratıklarız; zaten çoktandır canlı olmayan babalardan dünyaya geliyoruz ve bundan da gittikçe daha çok hoşlanıyoruz. Bundan zevk alıyoruz. Yakında bir kolayını bulup doğrudan doğruya fikir dölleri olarak dünyaya geleceğiz.” Varoluşun her sorgulanışı yeni bir pencere açmak çabasının bir parçası. Dünya ve tarih değiştikçe bu kavramlar değişiyor. Her zaman diliminde başka başka kavramlar ile sınanıyoruz aslında. Mutluluk, huzur, güven, iyilik ve kötülük kavramsal olarak belli bir kesinliği olacağını düşündüğümüz tanımlar. Oysa hiç birinin asla bir kesinliği olmadı. Kültürel ve coğrafik bir bileşeni olduğu gibi sosyo-ekonomik bir paydası da daima var oldu. Bir birikimin yani kültürel ve sosyolojik birikimin üzerine doğan bizler için iyi genelde normal ve çok olan içinde sunuldu. İsteklerimizin bir cetvel ile ölçmek veya bir metot oluşturmak mümkün olsaydı bunu bilim ve teknolojik gelişme ışığında yapardık eminim. Oysa mümkün değil ama toplumsal yaşam bir norm dayatıyor daima bize. İsteklerimiz bu norm içinde kalınca yasal ahlaklı ve kabul edilebilir oluyor. Ama biz dualist bir çelişkinin içinde varlığımızı sürdürüyoruz: “...zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek “canlı hayata” karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz. Öyle bir hale gelmişiz ki, gerçek “canlı hayat” bize adeta bir iş bir ödev gibi görünüyor, onu kitaptan öğrenmeyi yeğliyoruz. Peki neden bazen telaşa kapılır, kimi kaprisler, çılgınlıklar yaparız? İstediğimiz nedir? Bunu kendimiz de bilmeyiz. Kaprislerimiz, isteklerimiz yerine gelse bundan ilk biz zararlı çıkarız. Biraz daha fazla serbestlik vermeyi, ellerimizi çözmeyi, hareket alanımızı genişletmeyi, üstümüzdeki vesayeti kaldırmayı deneyin bir... sizi temin ederim, o anda tekrar vesayet altına girmeye can atarız.” Elbette bu çıkarımları yaparken yaşadığımız şartlardan bize kalanlarla yaparız. Gözlem yaparız hayatı herkes ve her şeyi. Gözlemler sonucu çıkan her bilgi kırıntısını yaşamımız ve kültürel birikimimizle harmanlarız. Öfke ile sevinç ve ya hayal kırıklığı ile yoğrulmuş bir sürü cümle çıkar ağzımızdan. Bu cümleler bir çok insan için gerçek bir sürüsü için abartı bir o kadarı içinse safsata olabilir. Acıyla harmanlanmış gerçek hayat, tutunmak için sağlam bir zemin olmaktan çok bir zemindir eni kökü. Baktığımızda gördüğümüz her şeyi yere yakın yerden uzakta görürüz bu zemin bağlamında. Yazıldığı dönemin üzerinde bir gözlem sonucu ortaya çıkan bir eser kitap. Bir anti kahraman söylemleri gibi algınlanma ve bu nedenle çok anlaşılmama ihtimali olan bir kitap. Ve nitekim öyle de olmuş döneminde çok eleştiri alan bu kitabı Nietzsche bir vahiy olarak nitelendirmiş. Kendi döneminin çok üzerinde gerçekten bu kitap. Bir popüler ikon bile olsa okumaya değer bir sürü niteliği var bu kitabın. Olaylara bakışı ve insan kavramını doğasını kökünden ele alıp incelemiş. Sanılanın ve kabul edilenin aksine insan doğasının kötü işe yaramaz yanlarını da insanın bir parçası olarak nitelendirmiş. İsteklerimizin ve yaptığımız eylemlerin daima bizim çıkarımız doğrultusunda olduğunu iddia etmek ne kadar doğrudur sorusuna bu doğanın yapısı ile açıklıyor yazar. Bir de şu soruyu soruyor; bugüne kadar yaptığımız eylemler bazında biz daima kendi çıkarımıza uygun mu davrandık? Keyifli okumalar!” İncelemenin alındığı site neokur.com/kitap/1719/yera... Aynı Yıldız Altında adlı kitaba yazdığı inceleme #35823813 “Hayatımda okuduğum en overrated kitap kendisi.... Şuna açıklık getireyim, John Green bayıldığım yazarlardan biri. Adam ne yazsa okurum. Gerçekten çok başarılı kitapları var ama iş AYA’ya gelince biraz soğuyorum diyebilirim. Çoğunuz kitabı okumakla kalmamış, filmi de izlemiştir diye düşünüyorum. Linç yeme olasılığımın yüksek olduğunu da biliyorum fakat bu kitapla ilgili çok güzel yorumlar yapamayacağım. Tamam arkadaşım anlarım seversin, beğenirsin ama böyle basit bir kitabı neden göklere çıkartırsın ki? Dram istiyorsan ben sana çok daha güzel kitaplar önerebilirim. Hem en azından daha gerçekçi (Burçak Çerezcioğlu || Mavi Saçlı Kız) bir kitap okumuş olursun. Kitaba dair hatırladığım en net şey Tamam zımbırtısıydı. Ayrıca okuduğum en basit dile sahip kitaplardan birisiydi. Anlayacağınız, aldığı yorumları hak etmediğini düşündüğüm bir kitap. İlla okuyacağım diyorsanız pdf falan okuyun, para vermeyin.” Yayımlandığı orijinal site lauraningunlugu.wordpress.com/2018/08/22/over... Gerisini siz duyarlı okurlara bırakıyorum. Sevgi ile kalın.
··
647 görüntüleme
Ümmühan okurunun profil resmi
Heryerde herşeyde gösteriş ,riya ,reyting merakı ,basitlik ,yalancılık’ hırsızlık ,vasatlık en tepeden en aşağıya kadar. Ne üzücü. Hep içi boşaltıldı bütün değerlerin
Begüm Çakır okurunun profil resmi
Ben burada okuduğum incelemeleri instagram hesaplarında görüyorum. Yani buradaki incelemeyi okuyup, çalıp kendi hesabinda paylaşıyorlar. 🤔
Tayfun okurunun profil resmi
Sadece kendilerini kandırıyorlar. Okumak kadar yazmakta çok önemlidir. Umarım bunu anlarlar.
Requiem okurunun profil resmi
Zaten inan cümle yapısından çok belli oluyor kopyalar.cumle yapısını geçtim sanki tdk denetiminden geçmiş onay almış kusursuz noktalama ve yazım kuralı var burdan direk sırıtıyor o incelemeler😂😂😂
Homeless okurunun profil resmi
Ben de hayran kalıp paylaşmıştım incelemeyi :) Hayal kırıklığı yaşadım. Böyle asayiş berkemal durumlarını seviyorum :D Eline sağlık.
Tayfun okurunun profil resmi
Paylaştığın için akışıma düştü :)))
5 sonraki yanıtı göster
Gamze Ö. okurunun profil resmi
İşte bunlar hep histrionik kişilik bozukluğundan! "Aman herkes yazdıklarımı beğensin, puanım artsın, popüler olayım, herkes beni takip etsin..." Eee ne olacak hepsi olunca? Madalya veriyorlar sanki... Birinin çıkıp çalıntı bunlar demesi lazım illa..
Tayfun okurunun profil resmi
Çalıntı inceleme yayımlayan https://1000kitap.com/hacer_kose68 İncelemesi #39032524 çaldığı site edebiyatinruhu.blogspot.com/2015/12/eylul.html
Tayfun okurunun profil resmi
Furkan
Furkan
adlı kullanıcının 2 incelemesi başka sitelerden çalıntıdır. 111 incelemesi vardır. Dahası var ise gereğini yapıp silebilir ya da kaynak gösterebilir... Sitemizde yayımlanan inceleme #38875812 Orjinali ajanskafkas.com/kose-yazisi/ney...
Eminkolnikov okurunun profil resmi
Bu ve bu gibi gereksiz varlıklardan daha önce de çok vardı. Site kullanıcıları sağ olsun duyarlı davranarak yolladılar. Ve böyleleri hiçbir zaman geri kalmayacağını ve bu acizce, acınacak bir duruma kendileri tekrar sokup çalacaksa, bizler de gerekeni yapacağız. Onları kendi silahlarıyla vurmalı. Bunları barındırmak, saatlerce içten, kendi birikimiyle bir şeyler yazanlara düpedüz hakarettir. Umarım herkes üzerine düşeni yapar ve bu gereksizleri azaltırız.
Medine okurunun profil resmi
Bu konudan biraz farklı olarak şunu söylemek istiyorum; milletin oradan buradan arakladığı incelemeleri beğeniliyor ama benim kendi yazdığım incelemelerim okunmuyor bile. Eminim benimle aynı durumda olan insanlar vardır. Sadece içimden geçenleri yazmak istedim. İnceleme yazmaktan soğudum artık.
Tayfun okurunun profil resmi
Hicran Hanım hesabını kapatmış. Umarım daha iyi, fikirlere saygılı ve özgün bir hesapla aramıza yeniden döner.
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.