Buraya ben kendiminkini de yazayım bari kalsın bir kenarda. Niteliksiz Adam, Ulrich.
"Kilisenin yanındaki binalar, üzerindeki gök kubbe, bakışları çeken ve yönlendiren bütün çizgilerden ve uzamlardan yansıyan, anlatılamaz bir uyum, aşağıdan geçen insanların görünüşleri ve ifadeleri, kitapları ve ahlak anlayışları, yolun üstündeki ağaçlar...: Bütün bunlar, kimi zaman bir paravan kadar gergin ve bir baskı makinesinin kesilmiş kalıbı kadar sert ve öylesine -evet, bunlar eksiksiz sözcüğünden başka bir sözcükle tanımlanamaz, öylesine eksiksiz ve tamamlanmış konumdadır ki, yanında insan gereksiz bir sis perdesi, Tanrının artık ilgilenmediği küçük bir soluk olarak kalır.
O anda Ulrich, niteliksiz bir adam olmayı istedi."
Sayfa 244
Ulrich gerçekten de her dediğiyle düşünce dünyamı ve muğlaklığımı sarmalayan, toplum olgusuna sendeleyişim ve kendi beynime yönelişim arasındaki ikircikliği daha da bulanıklaştıran bir açmaz. Kitabı ise her zaman yanımda tutarım, altını çizdiğim alıntıları okurum, alıntılarla yaşarım.