Gönderi

Rochefoucauld: Pek az namuslu kadın vardır ki, halinden usanmış olmasın.
Fahişe Francesco Mastriani Kurtlar (1896) Kız, fahişe tipini oluşturan ve sefil türe ait yüz bireyin doksanında bulunan tüm fiziksel ve ahlaki özelliklere sahipti. Fiziksel özellikler: Doğru yaradılışa sahip olduğunu söylemiştik. Burada, bu sefil yaratıkların (en azından yeterli bir yaşam standardına sahip sınıftakilerin) yirmi beş illa otuz yaşlarına kadar tombullaşmadığını belirtmeliyiz [...] Ses... Evet! İşte utanç verici şekilde fahişeliğe düşmüş bir kadını ele veren budur... Sevimli, bakireliğin meleksi güzelliğini taşıyormuş gibi görünen bir genç kızla karşılaşırsanız. [...] Bir de konuşmasını dinleyin. Hayal perdesi bir anda düşecek; bekâretin gölgesi yok olacaktır! O soylu, iffetli kızın yerinde bir fahişe bulursunuz. Ses, sadece, ses, bu kızın ne tür bir kadın olduğunu söyler size. Sesi boğukluğu: Bu mutsuz kadınların tuhaf bir özelliğidir bu. Yukarıda sözünü ettiğimiz Duchatelet şöyle der: ''Bu artık kadının efsunlarına albeni ekleyen ses tonu değildir. Ağızlarından sadece kulağı tırmalayan kaba, ahenksiz sesler çıkar. Bir arabacıda bile böyle bir ses yoktur.'' Bu özelliğin en düşük sınıfa ait kadınlarda daha sıkça görüldüğü doğrudur. Ancak bu kadınlarda daha gelişmiş ve belirginken, kötülüğün asaletin daha şatafatlı ve lüks genelevlere yerleştirdiği genç hanımlarda da aynı derecede göze çarpar. [...] Gri gözler: Bu sefil yaratıklarda en çok bulunan göz rengi budur.
Sayfa 263 - Doğan Egmont Yayıncılık 1. baskı/ kasım 2009 / 2. Fizyonomi
··
28 görüntüleme
Murat Kurnig okurunun profil resmi
''Mervelere'' gidişin ilk adımı şuhluklarını tamamlamak için atılmıştır. Neyse ki, artık o dört-duvar arasında birbirlerini sağan kızlarımız çocuksuz ölmeleri bir lütuf olur. Biyokozmetik anne ve babalarından daha üstün geliyor.
Rollo May
Rollo May
: Oysa orta-sınıfın genç kadınlan ailelerinde hep aldatılmışlardı. Onlar hâlâ sever gibi görünen anneler tarafından dışlanmışlardı. Kaygılarının gerçek kaynağı sadece dışlanma değil, buydu. Daha derin kaynaklardan gelen kavrayışları karakterize eden bu anlık aydınlanma ile, kaygının, içinde olunan dünyayı tanıyamamaktan, kişioğlunun kendini, kendi varoluşuna yerleştire- memesinden geldiğini gördüm. Kanaatim orada, sokakta oluşmuştu — sonraki düşünceler ve yaşantılar daha emin olmamı sağladı—, bu kuram ilkinden daha iyi, kesin ve şıktı.
Yaratma Cesareti
Yaratma Cesareti
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.