Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Siz Hiç "ZENCİ" Oldunuz Mu?
Ben olmadım. Ben hiç Zenci olmadım. Zenci yazdığımızda ya da bu şekilde telaffuz ettiğimizde ten rengi siyahi olan insanlara hakaret etmiş oluyoruz. Çünkü beyaz ırk, siyah ırkı aşağılamak için hep "pis zenci" demektedir. İngilizce telaffuzu ise Nigger. Sadece insanız hepimiz, rengin ne önemi olabilir? Basitçe giriş yaptım konuya, çok basit... Daha önce
Howard Zinn
Howard Zinn
‘in
Hareket Halindeki Bir Trende Tarafsız Olamazsınız
Hareket Halindeki Bir Trende Tarafsız Olamazsınız
kitabına yaptığım incelemede ırkçılığı fazlasıyla işlemiştim. Derinlemesine yazabildiğim kadar yazmıştım. Kitabın ana konusu ırkçılık üzerine de olsa,
Boris Vian
Boris Vian
‘ın çok değişik bir şekilde konuyu cinsellik üzerinden ele aldığına şahit oluyoruz. Ne okuyacağını bilmeyen bir okur için oldukça farklı bir giriş olacaktır, ben zaten filmini izlediğim için o konuda sıkıntı yaşamadım.
Georges Bataille
Georges Bataille
‘nin
Gözün Öyküsü
Gözün Öyküsü
‘de başlı başına cinsel sapkınlık üzerine kurulu olsa da, altından farklı bir konu çıkacak diye beklerken, pekte farklı bir konu çıkmıyordu. Baştan sona şiddetli cinsel motiflerin işlendiği bir kitap okuyordunuz. Daha iyi bir analizle tabi ki farklı şeyler çıkarılır lakin benim çok kafa yormadığım bir kitap olmuştu. Okudum ve kitabı konusu ile kitapta bırakmıştım.
Erich Scheurmann
Erich Scheurmann
Göğü Delen Adam
Göğü Delen Adam
‘da ise beyaz adamın dünyaya neler yaptığına şahit oluyorduk. Nasıl katlettiğine, ne kadar doyumsuz ve acımasız bir pislik olduğuna şahit oluyorduk.
Mezarlarınıza Tüküreceğim
Mezarlarınıza Tüküreceğim
tam olarak cinselliğin sadece avı elde etmek için kullanıldığı, aslında amaca giden yolda her şey mübahtırın karşılığını bulduğu bir metin. Siyahi insanları düşünmenizi istiyorum. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri sıralansa ilk 10’a Amerika kesinlikle yazılır. Amerika dediğimiz ülke siyahi insanları en çok ezen, öldüren, sakat bırakan, aşağılayan, çalıştırmayan, köle kalması için yasalar çıkaran, vatandaşlık aldırmayan, aynı restoranlarda dahi siyahi ile beyazı oturtmayan, aynı tuvaleti kullandırtmayan, aynı otobüse bindirmeyen, devlet dairelerinde çalıştırmayan, aynı okula göndermeyen bir ülke. Eğer kanun önüne bir siyahi çıkacaksa, mahkeme salonunda siyahi ve beyazın yeri ayrıdır. Bazı eyaletlerin salonlarında perde vardır. Siyah işte bu muameleyi görmüştür. Çok yakın zamana kadar böyleydi, hatta bazı eyaletlerde yine vardır bir şeyler. Siyahlar oy kullanamazdı, oy kullanması serbest olan eyaletlerde ise oy vermek için gittikleri yerler yerel polis tarafından kapatılır ve oy vermeleri engellenirdi. Amerikalılar siyahilerin müziğini de çalmıştır ve kendi müzikleri gibi lanse etmiştir. Şimdiki Amerika’ya bakıp yanılmayın… Yerlileri katleden ve Avrupa’dan göç eden sözde Amerikalılar yakın geçmişte siyahi bir başkan bile seçti. Bütün film ve dizilerinde siyahiler var. FBI ve CIA’in en üst kademelerinde, yargının en üst kademelerinde. Artık her yerdeler ve bu hakları kazanmaları kolay olmadı. İşte bu öyküde, beyazın siyaha yaptığı zulüm neticesinde ortaya çıkan bir acının, bir intikamın fitili ateşleniyor. İbre yavaş yavaş yükseliyor, en başta okuduğunuz metinle, sonlara doğru okuduğunuz metin arasında şiddetli bir fark var. En başında sadece çapkınlık yapan bir adama bakıyorsunuz. Ama asıl konuya girdiğinde iş değişiyor. Araç olarak kullanılan şey, amaca hizmet ediyor. Kitabın mesajı nettir: IRKÇILIK Bunu anlamadan kitaba başlayıp cinselliğinden gem vuran okuru anlamakta zorlanıyorum. Siz niye kitap okuyorsunuz? Neden bilmediğiniz metinleri sırf meraktan ya da yeni çıktığını sanarak alıyorsunuz? Kitabın kapağımı hoşunuza gidiyor, yazı puntolarımı, yazarın adı mı romantik geliyor ya da arkasında yazan ama hiç okumadığınız yazıları mı? Mesela hiç önsöz okumaz mısınız siz? Bir kitabın ne olduğunu anlamadan neden alır ve okursunuz? Kitap size ne vadediyordu da kitabın işlediği konu hakkında rahatsız oluyorsunuz? Kitapları vıcık vıcık bir hale sokan, kitap okuduğunu sanan fiyasko diyeceğimiz tür okurlar var. Ülkemizde de var, dünyada da var. Anlamadığı kadar konuşan, konuştuğu kadar anlatamayan, anlatamadığı içinde kötüleme yolunu seçen okurlar; cidden kitap okumayın, derdiniz ne sizin? Kitabın okunması için birçok neden var, bakınız okunmaması içinde birçok neden var. Siz okumayın mesela, okumayan kitleden sayılmayacaksınız söz, okusa da anlamayan kitleden sayarız biz sizi sorun etmeyin. Neyse… Yazarın konuyu ele alış biçimi, okuduğumuz birçok yazardan farklı. Bu bir tat meselesi, ne okuduğunuzu bilerek okursanız eğer (-ki gerçek okur ne okuduğunu iyi bilir.), bitirene kadar elinizden bırakamayacağınız bir kitap olacaktır. Boris Vian kulağınıza hafifçe fısıldıyor, okur bu fısıltıya kulak verirse "bu ne ya" demekten kurtuluyor. Bu kitap size sert geldiyse,
Henry Miller
Henry Miller
'ın
Oğlak Dönencesi
Oğlak Dönencesi
daha sert gelecektir. O yüzden okumayın, kitaba yazık etmeyin... Mesajı net demiştim: IRK-ÇI-LIK! Basit cümlelerle, basitçe anlattım. Sağlıcakla…
Mezarlarınıza Tüküreceğim
Mezarlarınıza TüküreceğimBoris Vian · İthaki Yayınları · 20181,569 okunma
··
567 görüntüleme
Mete Özgür okurunun profil resmi
Dostum, öncelikle inceleme için teşekkürler. Ufacık bir katkım olsun: Kitabı okumadan filmini izleyen okurların kitap hakkında önyargılı davranıp "bu ne ya" demeleri gayet anlaşılabilir gibi geliyor bana. Zira Boris Vian kitabının sinemaya uyarlanması konusunda epey direnmiş ama neticede ikna olmuştu. Gel gör ki, filmin galasında, kitabıyla film arasında uçurum kalp krizi geçirip ölmesine neden olmuştu.
Murat Ç okurunun profil resmi
Selam Mete, ben 1978 versiyonunu düşünerek yazdım, hafızam beni yanıltmıyorsa, cinsellik içeren sahneler kitaptan fazlasıyla aktarılmıştı. İçerik olarak evet farklı şeylerde vardı. 10 yıl önce izlemiştim, hatırımda ne kadar kaldıysa artık. :)) Sen muhtemelen 1959 ilk versiyonunu diyorsun ki, onu izlemedim zaten. Çok eski olduğu için pek radarıma girmemiş. Benim oradaki tepkim aslında basit, ne olduğunu bilmedikleri metinleri okumamaları gerekiyor. Böyle yapınca okur değil kitap kötü oluyor, buna katılmıyorum. Okuyucu daha kötü bence. Günümüz okuru daha da kötüleşiyor, instagramdan fırlayan ne okuduğu ya da anlattığı belli olmayan tiplerin gazıyla kitap alıyor insanlar, cidden çok komik. Yorumun için teşekkür ederim, sen okudun mu, yoksa film üzerinden mi yazdın. Okuduysan senin için nasıldı?
Adar Koç okurunun profil resmi
Her ne kadar ırkçılığı dışlasak da . Bunun için defalarca umut dolu söylemler yapsak da, siyah tene sahip bir çocuğu ile beyaz tene sahip çocuğa göstermiş olduğumuz ilgi aynı olamıyor. Beyaz tenli bir insanla evlenmek dururken neden siyah tenli bir insanı seçelim ki diye düşünüyoruz. Öyle düşünüyorum ki dünya birlik görüşü daha çok "göze güzel gelen seçimleri" yapmakta. Güzel olan her şey mübahtır düşüncesi yoğunlukta. Yenidoğan ünitesinde çok şahit oluyorum. Bebek güzel ise daha ilgi görüyor. Eleştiri size değil bu düşüncede olan insanlara. Ki bazen bizde kapılıyoruz böyle bir düşünceye. Emeğinize sağlık, keyifli okumalar.
Murat Ç okurunun profil resmi
Irkçılığın rengi yok aslında. Yeri yurdu da yok. Ülkemizde ırkçılık konusu minimumlardadır bana göre. Siyahi sporcuları çok seven bir ülke yapımız var. Geçmişinde de rastlamadığım bir konu. Vakalar her zaman olur onları ayrı tutuyorum elbette. Örneğin günümüzde İtalya'da ve İngiltere'de milyonların izlediği maçlarda ırkçılık yapılıyor. Bazı insanların zihni değişmiyor, beyaz siyahtan üstündür mantığı sürekli zihinlerini işgal ediyor. Ben şahsım adına çok fazla siyahi insanla karşılaştım, yabancı dilimin yettiği kadar da konuştum. Benim için bir farkları yok. İnsanız yani, nasıl anlatılabilir ki? İnsanız işte ne farkımız olacak. Bebek konusu... Tabi ki olmaz mı. İnsanlar seçicidir, bebeğinde en güzeline hak ettiği ilginin verilmesi gerektiğini düşünür. Günümüz evlilikleri sosyal medya üzerinde her şeylerini paylaştığı için bebek kesinlikle yakışıklı ya da güzel olmalı(!) Ayrımcılık doğamızda var. -Sözde- Aynı Tanrı'ya inanıp, aynı Tanrı'nın yarattığı çeşitlilikten kendisini ön plana çıkarmaya çalışan beyaz adamın arkasında tabi ki devletsel ideoloji var. Beyazlar hükmetmeli. Yorum için teşekkür ederim, elinize sağlık.
Mete Özgür okurunun profil resmi
Kitabın bende bıraktığı etkiye dayanarak filmi izlemeye karar vermiştim ama o zamanlar 59 yapımından henüz haberim olmadan 78 yapımını izlemiştim. Gerçi o yapımını da beğenmemiştim ama 59 yapımından nispeten öndedir. Kitabın temel dayanağını unutmadan okunması gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde kitabı yasaklayan zihniyetten bir farkımız kalmayacağını düşünüyorum. Bu arada kitabın yasaklanmasının arkasında yatan neden kitabın sapkın erotizm tavrı mıdır yoksa ırkçılığı hem de beyaz bir zenci üzerinden bu kadar çıplak anlatıp ayna olması mıdır? Burası benim için sislidir.
Murat Ç okurunun profil resmi
Aslında işlenmesi zor bir konu değil. Ama daha fazlasını neden yapmasınlar. Hep öyle olur uyarlamalarda. King'in çoğu uyarlaması berbattır mesela. Son yıllarda iyi uyarlamalar çıkıyor, sonunda başarıyor sanırım. Bence yasaklanma konusunda ikisi de var ama ilk konu kesinlikle bir siyahinin beyazı hamile bırakması ve onlara istediğini yapabilmesi. Kitap özellikle Amerika'da kafayı yedirtmiştir birilerine. Aynı şeyleri bir beyaz yapsa zaten umurlarında olmaz. Ama beyaz zenci üzerinden yapılırsa iş değişir. Kitaplar iktidarları hep korkutuyor... Ama aslında kitaplardan halkı koruyorlar değil mi? :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.