Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

888 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Neye inanmalı?
Uzun zamandır inceleme yazmamış olmanın acemiliğini çekiyorum şu an. Yazım, anlatım, ifade zorluğu ya da yanlışlığı yaparsam affola :) Öncelikle aslında Mesnevî incelemesi yazmayı düşünmüyordum ama en azından esere ya da düşünce tarzına bakış açımı ufak da olsa ifade etme ve farklı bir bakışla belki de biraz eleştirel yaklaşma ihtiyacı hissettim. Ve özellikle belirtmem gerekir ki bu incelemede kişilere ya da fikirlere karşı saygısızlık içeren herhangi bir itham amacım değildir! Çünkü Anadolu'yu geçtim dünyaya mal olmuş kişi ya da fikirlerin sağladığı kült, değişmez, sarsılmaz ve belki biraz da körü körüne olacak ama sevgi mevcudiyetini gözardı etmem uygun düşmez. Beni bilenler Konyalı olduğumu da bilir. Mesnevi okumuş olmam geç kalınmış bir eylem gibi görünebilir aslında fakat ilgimin olmadığı daha doğrusu dinime dair olan esas kitabımı anlayıp uygulamak ihtiyacı dışında "güya" bu amaçla yazılan kitaplara karşı sempatimin olmamasından kaynaklı bir durumdu bu. Şayet şu an okumuş olmam da olaya çok farklı bir yaklaşım sergileyen bir blog yazısından etkilenmiş olmam. Tabi ki öncesinde 1k'da görmüş olduğum bir iletide, Mevlana'yla ilgili verilen bir bilgi hakkında hiçbir fikrimin olmayışı da etkili oldu desek yeridir. Dileyen okuyabilir diye linki de şuracığa bırakıyorum, ifadeler belki çok ağır ithamlar içerdiği için sonuna kadar okumak istemeyebilirsiniz ama ciddi bağlantılı bir araştırma dizisi olmuş "bence!": 1. michaelsikkofield.blogspot.com/2015/04/tasavvu... 2. michaelsikkofield.blogspot.com/2015/04/tasavvu... Öncelikle kitap incelemesi adı altında belirtmek isterim ki aslında her zaman için aklıma takılan ve çok da bir anlam yükleyemediğim, İslâm dini çatısı altında kollara ayrılan mezhep, fikir ya da ilim -adına ne denirse- işte onlara dair bende bulunan mesafenin başında geliyor tasavvuf. Belki de o yüzden Mevlana hakkında merak ve bilgi sahibi değilim ya da yaşadığım şehrin simgesi olmasına rağmen içimde bir sempati oluşamıyor. Tevafuk blog yazısından sonra elime aldığım
Cemil Meriç
Cemil Meriç
'in
Işık Doğudan Gelir
Işık Doğudan Gelir
kitabı bana tasavvufun doğuşu hakkında detaylı bilgileri açıkça sundu. Velhasıl alıntılarla durumu izah edebilirim umarım: 1. #57218233 2. #57218273 3. #57218864 4. #57220248 5. #57220355 6. #57221575 7. #57221679 8. #57222400 !!! 9. #57223308 !!! 10. #57226032 11. #57226140 12. #57228300 13. #57285884 14. #57283164 15. #57282377 16. #57281565 17. #57235407 Ve daha nicesi... İşte bugün evrensel olarak dünyanın her yerinde bilinen, saygı duyulan, ilgi gösterilen bir yaklaşım olan tasavvufun gördüğü bu saygı kadar İslâm saygı görmemiştir! Çok ilginç değil mi? Şimdi kim diyebilir ki İslâm'ı ortadan kaldırmayı heves edinen bu dünyanın, evrensel sevgi! yayıcı tasavvufa olan bu ilgisi masumdur diye? Çünkü temelde İslâm zaten başlı başına bir sevgi merkezidir ve İslâm dinini Allah bize gönderdiğinde yanında mezhepler, tasavvuf ya da fikirlerle göndermemiştir. Kendi bütünlüğü içinde ne bozulmuş ne de insanlar tarafından tahrip edilmiştir. Buda demek oluyor ki İslâm dışında alternatiflere gerek yoktur, tek yapmamız gereken İslâm'ı, Kur-an'ı Kerim'i doğru anlamak ve yaşamak olmalıdır "fikrimce". 1. #57286661 2. #57277808 Tasavvufa dair bu yazılar da ilginizi çekebilir. Umarım vakit ayırıp okuyabilirsiniz. Doğru bildiğimiz yanlışlarla yaşadığımız şu dünyada biraz olsun düşünmeye, sorgulamaya ve biraz da eleştirmeye ihtiyacımız var çünkü. 1. kalemder.org.tr/article-detail/... 2. kalemder.org.tr/article-detail/... Girişi tasavvufla yaptığımıza göre şimdi de Mesnevi konusuna değinebiliriz. Bize genelde içinde fabl örnekleri bulunan ve Kur-an ayetleri, hadislerle hikayelere temel oluşturulan bir eser olarak bilgisi verilen bu kitap, giriş kısmından itibaren aslında ne amaçla yazıldığını ortaya koyuyor. i.hizliresim.com/NLMGlO.jpg Velhasıl içinde de sıkça karşınıza çıkacak olan konular ruh, nefis, kadın, oğlancılık, şeyh ve evliyaların insan olma vasfından ziyade daha üst bir konumda bulunması ve bunlara dair hikayeler yer alıyor. Buna dair bir kaç görseli de şuraya bırakıyorum: i.hizliresim.com/AOBG1v.jpg i.hizliresim.com/VQ4BDv.jpg i.hizliresim.com/qA7yvZ.jpg i.hizliresim.com/GZLGmb.jpg i.hizliresim.com/Z5GnX3.jpg i.hizliresim.com/GZLGZb.jpg i.hizliresim.com/Z5Gn53.jpg i.hizliresim.com/00OrrL.jpg i.hizliresim.com/p5r22n.jpg i.hizliresim.com/Rgd8vR.jpg i.hizliresim.com/lQn5Qr.jpg i.hizliresim.com/yGBAYj.jpg i.hizliresim.com/LvBgBz.jpg i.hizliresim.com/AO971B.jpg i.hizliresim.com/7BlgZr.jpg i.hizliresim.com/lQMj6k.jpg i.hizliresim.com/VQkaJr.jpg i.hizliresim.com/Z58dGZ.jpg Ha tabiki tamamı bunlardan oluşmuyor. İçinde öğüt veren, ders çıkartılması gereken, kibre dair, dürüstlüğe dair ya da insanlara karşı saygıya dair, edebe dair bir çok hikaye yer alıyor. Ahlâk kurallarının hayatımızdaki önemine özellikle değinerek, insanların bencillik, kibir ve diğer kötü edinimlerden uğradığı zararları güzel ifade ediyor. Ama öyle gözlerinizi kocaman yapacak, sizi hayretler içinde bırakıp "vay be ne hikaye ama" dedirtecek türden şeyler değil. Sevdiğim ve "amin" dediğim çok güzel dualar da mevcut. Bunlardan bahsetmemek esere haksızlık olurdu. Bir de Mevlana'nın ajan olma konusu var ki sormayın gitsin. Ben bunca yalan yanlış inanışların bize temiz bir şey! gibi servis edilmesinden sonra, yapılan bu iddialara da karşı duracak değilim. Niyetine dair kesin bir yargıda bulunmak adaletsizlik olur fakat o baskınlar döneminde uzlaşmacı bir tavır takınması hem toplum içindeki fıtratına uygunluk gösteriyor hem de döneme dair araştırma yapanları bu konuda ortak kanıya ulaştırıyor. Konu hakkında yeterli bilgiye sahip değilim o yüzden yargıda bulunmak bana düşmez fakat buna dair kaynakları okuduktan sonra yeniden gündeme getiririm. İlgilenenler için yazılan bir kaç yazıyı da şuracığa bırakıyorum: m.radikal.com.tr/yazarlar/ayse_h... haber7.com/guncel/haber/12... Çok fazla alıntı ve linklerle dolu bir yazı oldu ama fikirlerimi destekler nitelikte olan bu paylaşımları yapmazsam olmazdı. Kitap incelemesinden ziyade var olan bir fikrin eleştirisi gibi olsa da, kitabın fikirden doğduğunu düşünürsek aslında konunun temeline inmiş olduk. Tasavvuf, sufilik, sema, risaleler, mesnevi, ruh, nefis, aşk! birbirinden ayrı düşünülemeyecek şekilde bir bütün oluşturmuş. Ama var olan tek gerçek İslâm dini kendince tamam olan bir dindir, Kur-an'ı Kerim hiçbir şekilde değiştirilmemiş olan kitabıdır ve Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) bu dinin bizlere ileticisi olarak gönderilen peygamberidir. Bunlar dışında hiçbir şeye ihtiyacımız da yoktur. Yeter ki biz sadece ona yönelelim. Doğru şekilde öğrenip, anlayıp, hayatımıza uygulayalım. Bu süreç benim için yeni başlangıçlar yapmama da vesile olur umarım. Dil eğitime bu zamana kadar çok önem vermesem de Arapça öğrenip en azından okuduğumu anlama kabiliyeti kazanmak, ölmeden önce yapılacaklar listemde ilk sırayı aldı. Bu sayede Kitabımı kendilerince anlatmaya çalışan başka "aracılara" ihtiyaç duymadan!, sadece onu okuyarak anlamayı ve hayatıma uygulamayı gönülden diliyorum. Ben yine Mevlana'dan kitap okurum. Benim huyumdur bir insanı sevsem de sevmesem de, fikrini savunsam da savunmasam da okurum. En azından kendimce yorum yapabileceğim bir donanıma sahip olmayı isterim. Umarım yanlış ifadelerde bulunmamışımdır ve umarım sıkılmadan sonuna kadar okumuşsunuzdur :) Yapı olarak biz sevdiğimiz değerlere toz kondurmayız ve eleştirelim derken de yerin dibine sokarız. Tekrar belirtiyorum ifadelerimde var olan fikir ya da kişileri aşağılamak gibi bir derdim olmadı hiç. Kitaba dair içinde yer alan fikirlerin bendeki yansımasını ifade etmeye çalıştım sadece... keyifli okumalar herkese :)
Mesnevi
MesneviMevlana Celaleddin-i Rumi · Yeni Şafak Kültür Yayınları · 20043,478 okunma
··2 alıntı·
2 artı 1'leme
·
2.167 görüntüleme
Fâtih okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık uzunca bir inceleme olmuş,kendinizce müdellel bir takım şeyler sıralamışsınız. Tasavvuf deyince aklınıza direk Batı'nın işgal ettiği ve hümanizme evirdiği Tasavvuf anlayışının aklınıza gelmesi ve tasavvufu da bunun üzerinden değerlendirmeniz siziz açınızdan konuya tek bir vecheden yaklaştığınızı ortaya koymuş. Efendim tasavvufun menbaına inmek gayretinde iseniz okumadıysanız İmamı Rabbani'nin mektubatını okumalısınız.Abdülkadir Geylani'nin Fethur Rabbanisini okumalısınız. Tasavvuf İslamın özüdür.Ölçü şeriattir.Şeriate aykırı olan her tarikat sapmıştır. Anlayamadığım bir başka mesele insanların birileri vasıtasıyla Allah'a vasıl olmaları neden size garip geliyor.Fıkıhta nasıl mezhepleri var ise tasavvufta da vardır.Dilerseniz meşrebinize uygun olanı arar,terkik eder,şeriate uygunluğuna dikkat ederek seyrü sülük yoluna baş koyarsınız.Modern çağda insanı bu boğulmuşluk hissinden,bu yok oluştan öncelikle tasavvuf çıkarmaya namzettir. Sonra tasavvufun ne zaman ortaya çıktığı ve ilk mutasavvıfların kim olduğu,ulemanın onlar hakkında ne dediği Cemil Meriç vesair mütefekkirlerden öğrenilmez.Size tavsiye tasavvufun dört tane genel kabul görmüş kitabı vardır, bunlardan birisi de Kuşeyri Risalesi'dir.Tasavvufu oradan öğrenin.Hem orada ilk dönem mutasavvıfları da vardır. Yazınız uzunca ve hakkı verilmiş olmakla beraber meseleye baştan beri bir blogda gördüğünüz yazı vasıtasıyla yaklaşmanız toptancı hüküm vermenize neden olmuş. Selametle.
Ülfet okurunun profil resmi
Bahsettiğiniz eserleri de okumayı tabi ki isterim. Derdim tasavvufun batıya endeksli olarak ortaya yaymaya çalıştığı fikir değil özellikle belirtmek istedim ki temelini İslâm dinine bağlayıp da bu kitap bana Allah'ın ilhamıyla yazdırılmıştır şeklinde bir çok ifadeyi barındıran esere dair yorumların çıkış noktası olarak tasavvufu ele almam. Bilhassa belirtmek istediğim nokta ise içinde bulunduğumuz, daha doğrusu inandığımız dinin başlı başına insana yeterli olduğu ve dahi bunu tam manasıyla anlayıp hayata uygulayabilirsek zaten aracı olacak herhangi bir ilme ihtiyacın kalmayacağıdır. Kabul görmüş dört tane tasavvuf kitabından bahsedince ister istemez insanın aklına binlerce yazılan incil arasından sadece dört tanesinin en uygunu olduğuna karar verilip kabul edilmesi geldi affedin benzetmemi 🙏. Yapıcı eleştiriniz için de ayrıca teşekkür ederim. bahsini ettiğiniz eser ya da kişileri de araştırmayı isterim.
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Hayır, asla ve asla bir şeyler için erken davranılmış değildir. İkinci cildi okur, onu da olması gerektiği gibi yorumlarsın, ama biliyorsun ki, olası karşı mukavemet de gelecektir. Ben senin buna hazırlıklı olduğuna eminim, ama inşallah gelen kişi ya da kişiler saygıda kusur etmezler. O resimler, onlar bu okuduğun eserden miydi? Aman Allah'ım, eğer bundansa, ben neler okudum orada, o resimler içinde. Yani benim yorumlama tarzımla, bir mesneviliği kendine benimsemiş, yol bilmiş olanın yorumlaması elbet farklı olacaktır. Ama Sana her zaman dediğim gibi; Eğer o insanlar/kişiler dini konularında, davalarında samimiyseler, o zaman sadece bir Yaradan'ın var olduğuna, son bir Peygamber aracılığı ile insanlara Kutsal Kitap gönderildiğine ve başka bir şey olmadığına kanaat getirmeliler. Ondan sonra gelen, kaleme alınan her şey ........... . Gerisini istediğiniz gibi doldurabilirsiniz.
Ülfet okurunun profil resmi
Aynen o resimler şu an elimde okuduğum iki ciltlik eserden fotoğrafladıklarım. İstedim ki yazdığım şeylerin altı boş kalmasın. Görsel ve link şeklinde okuduğum, gördüğüm her şeyi dahil etmek istedim incelemeye. Çünkü eminim ki ben sadece "fikirlerimden" oluşan bir yazı kaleme alsaydım kesinlikle bahsettiğiniz karşı görüşler eleştirinin dozunu ayarlamayı bilemeyecekti. Her ne kadar fikre, inanca saygılıyız! desek de aslında bize ters olan her şeye acımasızca saldırma gibi bir dürtüye sahibiz. Israrla belirttim saygı çerçevesini koruduğumu umarım dikkate alınır 🙃🙏
1 sonraki yanıtı göster
Adem YEŞİL okurunun profil resmi
Açık ve net ifade etmeliyim ki, https://1000kitap.com/lo_la sen benim beklentimi de aştın bu incelemen ile. Vakti olan herkesi bu incelemeyi en ince ayrıntısına kadar okumaya davet ediyorum. Yargılamayın, yadırgamayın. Sadece verilen, sunulan örnekler ile düşünerek, üzerinde durarak okuyun. Ön yargılı yaklaşmayın, çünkü burada ve özellikle de inceleme içerisinde Cemre Demirel'in, namı diğer "Michael Sikkofield'in" iki bölümlük anlatımını, delillerle birlikte olan sunumunu okuyun ve ona göre yorumlayın. Çok şey yazmak isterdim, ama ben yazarsam dinsiz imansız ilan ediliyorum ve bu sebepten dolayı da sadece okur, susar, izlerim. Herkesin düşünce yetisi var ve herkes okuduğu, anladığı, anladığını işlediği kadar bir sonuca varır. Ben sana bu güzel incelemen için teşekkür etmek isterim. Bence çok güzel bir iş çıkarmışsın ve kim ne derse desin, senin, sana ait olan düşüncelerinden vazgeçme.
Ülfet okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Beğenmene çok sevindim çünkü fikirlerin benim için çok önemliydi. Aslında benim size teşekkür etmem lazım. Bu konu hakkında araştıma yapıp üstüne bu eseri okumaya beni sevk eden ve dahi bilmediğim bir çok noktayı bu sayede görmemi sağlayan sizsiniz🙏 ikinci cilte geçmeden paylaşmak erken mi oldu diye düşündüm ama heyecan yaptım sanırım 🙈 tekrar teşekkür ederim 🤗
UFUK okurunun profil resmi
Çok özür diliyorum, naçizane kendi fikirlerimi beyan etmek istedim.Öncelikle Mevlana Celaleddin-ı Rumi efendi'nin görüşlerini benimsemediginizi pek ılımlı yaklasamadiginizi beyan etmişsiniz.Yazdigi bu kitap kutsal bir kitap degildir zaten bu kitabi bu sekilde benimsemenize gerek yok, kitabin icindeki savunulan gorusler de hak ki dogruyu göstermek istemesi açisindan onemli.Savunduğunuz görüşlerin savunucusudur Mevlana, en büyük gerçek Yüce Allahın varlığı onu benimsememiz ve hak yolundan gitmemiz gerektiğidir demiştir her beyanında.Paylaştığınız bir çok alinti da bunu destekler nitelikte.Sizler de bu görüşleri savunuyorsaniz eğer kendisini sadece hak yoluna adamış bir kişi olarak görerek ilmini sadece bizler için paylaşan büyügümuzun değerli görüşlerine tanık olacaksınız.Bunu bence bu şekilde yorduğunuz vakit te bu kitabın sizin iyiliğinizi isteyen bir kitap olduğunu farkedeceksiniz,saygılar:)
Ülfet okurunun profil resmi
Kitaba dair hem olumlu hem de olumsuz görüşlerimi eşit şekilde belirtmeye çalıştım. Derdim kişileri, fikirlerini yerden yere vurmak değil. Aksine körü körüne yapılan bazı inanışların ardını sorgulamak. Vay efendim ajanmış, yok yok gay miş olmadı sübyancı çıktı oda olmadı yan gelip yattı. Bunlar beni bağlamaz. Nihayetinde her koyun kendi bacağından asılır. Dikkat çekmek istediğim husus tasavvuf konusu, İslamin alt dallara ayrılan hususları, ortaya çıkış sebepleri ve dahi planlanan amaçlar.. bir önemli husus da evet çok güzel paylaşımlar da yaptım ama kitaptan altını çizip fotoğraf olarak paylaştığım detayları da gözardı edemedim. Yorumunuz için ve okuma zahmetinde bulunduğunuz için teşekkürler 🙏🙃
S. Ali okurunun profil resmi
Elinize sağlık güzel yazmışsınız. O malum tespitlerinizi bende yıllar önce duymuştum. Bu konuda kimseyle polemiğe girmem. Zaten mevlana ve türevleri bana uzak ve tasavvufu da olumlu görmem. Çok su kaldıracak bir konudur. Ama tasavvufi düşüncede olanları da yargılayamam. Türkiye de de resmi bir inanış gibi o şebu aruz gösterileri kutsallaştırılır. Yazın uzun genelde uzun yazılar fazla okunmaz ama güzel bağlantılarla anlatmışsın. Tekrar eline sağlık. Bu konu hana uzaktı şöyle anlatımına bakarken benzer düşünceleri de görünce yazının tamamını okudum. Teşekkürler.
Ülfet okurunun profil resmi
Okuma zahmetine girdiğiniz için ben teşekkür ederim. Farkındayım çok uzun olduğunun ama salt düşünce paylaşmak yerine altını dolduracak bir kaç bilgi, link ya da alıntı da paylaşmak da istedim. Verimli olmuş çok da sevindim. Tekrar teşekkürler🙏
124. Japon İmparatoru okurunun profil resmi
Arkadaşlar bahsi geçen blog yazısının kitap versiyonuna buradan ulaşabilirsiniz. drive.google.com/file/d/1OgednzH...
Kürşad okurunun profil resmi
Mesnevi'nin en iyi inceleme yazısı👏👏
Ülfet okurunun profil resmi
Teşekkür ederim🙏
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.