Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

432 syf.
4/10 puan verdi
·
20 saatte okudu
How I Met Your Hercai
YouTube kitap kanalımda Sümeyye Koç'u ve Hercai kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/2Ia6xxuNANg Belaya hazır olun, hem de çifte belaya, Dünyayı yozlaşmaktan korumak için, Tüm okurları kendi yayınevleri altında toplayana, Başkası adına utanmayı yıldızlara sıçratana kadar... Hercai, Sümeyye Koç... Cringe Edebiyat Takımı her zaman ışık hızında hareket eder. Ya Epsilon Yayınevi'ne itaat edin ya da teslim olun... 1000kitap'ta 620000 gösterim sayısıyla okurlar tarafından en çok görüntülenen kitaplardan biri olan ve bu sayıyla birlikte Tokat, Zonguldak, Kütahya ve Çanakkale gibi pek çok ilimizin nüfusunu ve Oğuz Atay'ın bütün kitaplarının toplam gösterim sayısını tek başına geçen bir kitaba konuk oluyoruz bugün, toplaşın... Aslında bu incelemede farklı bir şey yapacağız arkadaşlar. Çünkü bugüne kadar başkası adına hep beraber utandığımız ve insanları çayla, Mevlana'yla, semaverlerle ve semazenlerle kandıran
Elif Gibi Sevmek 1
Elif Gibi Sevmek 1
,
Posta Kutusundaki Mızıka
Posta Kutusundaki Mızıka
ve
Sabah Uykum
Sabah Uykum
gibi kitaplardan çok daha masum bir kitap var karşımızda, onun adı: Hercai! Yunan mitolojisini en kötü kullanan milletlerden biri olduğumuzu biliyorsunuz. Mesela Hercai kitabı da Yunan alfabesindeki bir harf olan Epsilon Yayınevi'nden basılmış. Yani Pegasus, Olympos ve Epsilon gibi Yunanlara ait olan şeyleri en kötü kullanan millet olarak bir tek bu yayınevlerini Yunanistan'a iteleyemiyoruz. Bu da bizim ayıbımız olsun... Neyse, biz yazara ve kitaba geçelim. Sanat tarihi okuyup mezun olduktan sonra ülkesinin işsizlik istatistiğine katkı sağlayacağını bilen genç yazarımız, gelecekte tanzim kuyruklarına girmeyi hiç istemeyen Sümeyye Koç'tur. Bir gün bir kitap yazma kararı alır. Hatta sayın Koç, bunun üstüne: "Yazmaya yeteneğim olduğunu Hercai’ye kadar fark etmedim." der. Hatta kitap yazılıp yayımlandıktan sonra da şunları söyler: "Herkesin dilinde, elinde Hercai var. Bindiğim otobüslerde birkaç kez, insanların benim hakkımda, Hercai hakkında konuştuklarına şahit oldum." Valla ben bugüne dek o kadar otobüse bindim, o kadar kişiyle konuştum... Kimsenin dilinde ya da elinde Hercai yoktu. Epsilon Yayınevi'nin istihbarat bölümü, halkın içinden Hercai kitabının verilerini toplamak için bir ajanlık faaliyeti mi başlattı anlamış değilim. Sanırım bir yerlerde insanlara mavi hap-kırmızı hap sorusu gibi Suç ve Ceza mı Hercai mi sorusu soruluyor. Deep Web'in internet dünyasında daha büyük yer kaplaması gibi biz de edebiyat dünyasının Deep Web'i olan Hercai kitabını okuyanları göremiyoruz belli ki... Tipik bir ikizler burcu erkeği olma özelliğindeki dengesiz Miran, intikam arayışındadır, bunun için Reyyan'ı kafalamak ister. Neredeyse her gün Reyyan'ı "send nude" minvalindeki davranışlarıyla etkisi altına almaya çalışan Miran, Reyyan'dan sürekli "evlenmeden olmaz" cevabını ala ala fıttırmaya başlar. Hatta kitabın başında da düşmanı Joker'den intikam almaya çalışan Batman'ın Gotham City'nin gökyüzüne kendi logosunu yansıtması gibi şunları der: "Andım olsun ki, adımı ezberleyecek bu şehir. Benden çaldığı ne varsa, söke söke, acıta acıta geri alacağım!” (s. 9) Olay örgüsünün Afrika modeli saç örgüsünden daha karışık olmadığı bu kitapta tabii ki de her zamanki gibi hatunların efendi adam yerine p*ç olanı tercih etmesi vardır. Azat bir köşeden Reyyan'a bakarken, genetik üstünlüğünün keyfini çıkaran Miran, Karadeniz'in rengi misali mavi gözleriyle Reyyan'ın kalbini çoktan kazanmıştır. Şimdi, kitabın konusu dışında birkaç şeyden bahsetmem gerek. Bu kitaba 4 puan verdim, peki neden 4 puan verdim? Çünkü bu kitap insanları çayla, muhafazakar edebiyatıyla ya da semazenlerle kandırmaya çalışmıyor. Kendi içinde insanların gayet de kulağa mantıklı gelen ilişkilerinden oluşan düz bir aşk hikayesi. O yüzden Posta Kutusundaki Mızıka, Elif Gibi Sevmek, Sabah Uykum, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku gibi kitaplara 1-2 puan falan vermişken Hercai kitabına 4 puan vermek, benden beklemediğiniz bir şey olduğunu bildiğim halde doğal bir puanlama olacak. Çünkü insanları kandıran ve kalplerini boşaltan bahsettiğim diğer kitaplardansa bu kitabın öyle bir amacı yok, bu kitap diğerlerinden çok daha masum. Yazarın gelişmeye çok açık olduğunu düşünüyorum aslında. Fakat sadece 10 sayfada anlatılabilecek bir hikayenin 432 sayfada anlatılması, belki "sınavda kağıdımı dolu göstermek istiyorum"culuğuna yorulabilir. Ayrıca böyle dümdüz bir hikayeden, daha şimdiden 40 bölüm dizi yapmak da bence Hollywood'un bizi kıskanması gereken bir ticari meta örneği diyebiliriz. How I Met Your Mother'daki Robin-Ted-Barney üçlüsünün Reyyan-Miran-Azat üçlüsünden öğreneceği çok şeyin olduğunu düşünüyorum. Son bir sitemim, yazarın bir röportajında dediği şu sözler üzerine: "Popülerlik gelip geçici bir şey aslında, esas kalıcı olan yaptığımız işler, bıraktığımız eserler. Maddi anlamda da epey rahatladım. Hayallerimi gerçekleştirebilecek paraya sahibim." Maddi anlamda epey rahatlayan Sümeyye Koç'a karşılık, Oğuz Atay'ın 1000kitap'taki 7 kitabının toplam gösterim sayısının tek bir Hercai kitabının gösterim sayısına erişememiş olması, Robert Musil, Tolstoy ve Ahmet Hamdi Tanpınar gibi yazarların açlık ve borçlar içinde ölmesi de biz okurların ayıbı olsun.
Hercai
HercaiSümeyye Koç · Epsilon Yayınları · 20172,938 okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
6,2bin görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Elif
Elif
Öykünüzü okudum belki hemen alttaki yorumdaki öyküyü okumak isteyen arkadaşlar olursa diye ayrıca bir yorum olarak yazıyorum. "Büyük bir şehirde insanların arasına karışıp, kalabalığın içerisine girip kayboluyorsun ve yüzleşme vaktini gece yatağa yatana kadar ertelemiş oluyorsun." Bu kısımları ve devamını oldukça sevdim. Bir de Nietzsche okuyan bir anne bana çok ütopik geldi ama neden olmasın, belki kızı için Tanrısal bir kutsallık taşıyan bir annenin sonu, Nietzsche'nin "Tanrı öldü" demesiyle birlikte bu alıntıyla bağdaşmış bile olabilir sanki. Sadece demek istediğim, öykünüz bir romanın bir kesiti gibi. Cortazar'ın da dediği gibi, öykü okurunu nakavt etmeli bence. Biz bu öyküde annenin sonunu biraz rahat tahmin edebiliyoruz gibi duruyor. Zaten o son kaçınılmaz olarak gelecekmiş gibi önümüzde adeta dikiliyor. Belki o mektup Aynur ile Kübra en sonda orada bulunurken Kübra'nın tesadüfen bir çantanın içinde bulduğu bir mektup olup daha çok Kübra'nın beklenmediğiyle karşılaşarak annenin sonuna bizi öyle ulaştırabilirdi. Bence öykünüzün giriş-gelişme bölümleri gayet iyi, sadece sonuç bölümünü biraz daha şaşırtıcı ve beklenmedik hale getirerek daha etkili öyküler yazabilirsiniz, lütfen yazmaya devam edin...
Özlem okurunun profil resmi
Ben de otobüste hiç rastlamadım ama,etrafımda ki herkes dizisini izliyodu valla...Miran gibi erkeklerden çekiyo zaten kadınlar ama Stockholm sendromuna tutulmuş gibi herkes Miran sevdalısı.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Bence herkes istediği şeyi izleyebilir ama yine de bu tayfayla tanışıp bu hercai dünyasında ben de bir hercai olmak isterdim....
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Bence de çok vermişsin Oğuz, 4 nedir yav! Benim bu tarz kitaplara karşı tutumum "seni çöpe atacağım poşete yazık" olur şahsen.. Maalesef bu ve bunun gibi kitaplar bir furya oldu günümüzde ve en çok da yaşı küçük olduğundan dışarıdan etkilere mükemmel ölçüde açık yeni nesil için hazin bir durum.. Ve yukarıda saydıklarından daha zararlı bence bu tür kitaplar, geleceğin büyüklerini etkiliyorlar direkt, çaymış, tılsımmış bunların etkisi ne ki bu kötü çocuk-saf kız furyası karşısında?
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Valla ben senle aynı düşünmüyorum, bir insanı dinle ve mevlana alıntılarıyla kandırmak bu kitabın yaptığından çok daha sinsice bir durum. En azından kendi içinde normal bir aşk hikayesini anlatıyor. -Eğer gerçekten sadece kendisi yazmışsa- yazarın gelişime açık olduğunu söyleyebilirim. o yüzden Posta Kutusundaki Mızıka, Elif Gibi Sevmek, Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku ya da bunun gibi kitaplara 1-2 puan vermişsem bu kitaba en az 3-4 vermem gerekirdi, ben de öyle yaptım. Düşün yani bu kitap bile bu adını verdiğim salak saçma kitaplardan daha iyi. Ama fazlası da etmez tabii ki
6 sonraki yanıtı göster
Saadet Aydınlı okurunun profil resmi
Aklıma İbrahim Selim'in "Wattpad ve Ergenlerin Seks Dünyası" adlı Stolk videosu geldi, gideyim de tekrar izleyeyim.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
İbrahim Selim sizce de çok alfa bi’ adam değil mi ya
Mahmut Demir okurunun profil resmi
Sırada ne var reis, Kötü Çocuk falan mı :D
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
valla hacıto o kadar da düşeceğimi hiç sanmıyorum ama karantina sürecinin uzayıp uzamamasına bağlı biraz :(
4 sonraki yanıtı göster
Özgürce okurunun profil resmi
Joker kısmı efsane olmuş. :) Replik çalıntısı kitapları sevmem. :)) Fakat bu kitaba yine de çok puan vermişsin. Yandaş mensubu arkadaşların çok sevdiği ve ülkemizde de bunlara değer verilsin diye her türlü yollar denenip aslında parayı kazanmanın yolunu kendilerine açmayı başarıyorlar yani bir taşla iki kuş halkın hem beyni yıkanıyor hemde bu yolla halkı sömürü altında tutuyorlar. Bilinmeden alınmış olması da fazla reklam kirliliği. Şu kitabı alıpta okuyup ben kitap okuyorum havalarına kimse girmesin, anca kahve yanı İnstagram story eğlencesi olabilir. Kapak fotosu da kötü kahretsin. :D
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ben kapak fotoğrafını Twilight’taki Edward Cullen’a benzettim. Biliyorsun internet üzerindeki bütün bu gizemli insanlar koyulan kapak fotoğraflarının kaynağı vampir Edward ve vampire Bella’dır..
6 sonraki yanıtı göster
Cansu* okurunun profil resmi
kağıt israfı...
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
bahsettiğim diğer kağıt israfları bence daha çok israf ama umarım kendisini geliştirir
Jindar Atalmış okurunun profil resmi
Yazarlara saygısızlık yapıyor muyuz? Kendi adıma hayır ama yapanları görüyoruz. Ne diyelim biz saygı gösterilmesi gereken yazarları okumaya devam edelim.
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.