Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

264 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Başın öne eğilmesin...
Sen ki, güzelliklere aşık, hayata bağlı, umudu hep içinde taşıyan, arkadaş canlısı, dost biriydin Ali'm. Sen ki, çevrendeki edebiyat dostlarınla en güzel sohbetlerini yapardın. Sen ki, edebiyatımıza en güzel eserlerini kazandırdın. Ama "Karanlık Güç"ler yazmana izin vermedi. Çünkü onlar emeğe düşman, onlar güzele düşman, onlar umuda düşman Ali'm!... Sana kimler kıydı Ali'm? Sen ki, aşk adamıydın. Sadece aşk şiirleri yazmak istedin. Hayatının her döneminde aşık olan kişiden zarar gelir mi dostlar, siz söyleyin... "Yine aşığım Ah Ayşe Vallahi ben de şaşırdım.... Durmadan aralıksız ve şiddetle aşığım." (s.56) Sana kimler kıydı Ali'm? Sen sadece Atatürk'ün yolunda gitmek istemiştin. "Bak Ali biz Atatürk'ün yolunda bağımsız ve özgür bir Türkiye istiyoruz. Hepsi o kadar." (s.26) Sen
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'ün yolunda gitmek isterken, ilk tutuklanma sebebinin O'na hakaret olması ne kadar da komik. Oysa, Atatürk'ün yolundan sapanları topa tuttuğun için seni yaşatmak istemediler. Sana komplolar kurarak cezaevlerine tıktılar. Konya ve Sinop cezaevlerinde geçirdiğin on ay boyunca seni susturduklarını sandılar. Ama mümkün mü? İnsanları gözlemledin, hikayeler yazdın. Herkesin dilinde olan o muhteşem şiirlerini ürettin. Cezanı çektin de çilen bitti mi sanıyorsun Ali'm? Asıl şimdi başlıyor çilen. Artık sen damgalısın. Devlet sana iş verir mi? Sana görev yok dediler, aylarca süründürdüler. Boşuna Almanyalar'da iki yıl okudun, boşuna öğretmen oldun. Artık öğrencilerin olmayacaktı. Çok üzüldün, ama boynumuz kıldan ince dedin, verilen hizmetleri yaptın. Çünkü sen devletine borçluydun ve o borcunu ödemek istiyordun. Devlet baba seni iki yıl Almanya'da okutmuştu. Sana kimler kıydı Ali'm?  Sen ki, sadece kendini haksızlıklarla mücadele etmeye adamıştın. Sen sadece; "Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun.". (s.188) demiştin. Ama ne yazık ki ülkeyi yönetenler, bugün de olduğu gibi, sadece kendi menfaatlerini düşündüler. Geri kalanın canı cehenneme dediler. Ama sen hiç susmadın. Sesini duyurmak için yazılar yazdın, gazeteler çıkardın. Hele bir tanesi vardı ki, yer yerinden oynadı. Adeta birilerinin tekerine çomak soktu. Adını da MARKOPAŞA koydunuz. Sadece 22 sayı çıkarabildiniz. O, 22 sayıda bile başınıza gelmedik kalmadı. "Bu 22 sayıda 10 defa mahkemeye verildi, üç yazar çeşitli sürelerde üst üste mahkum oldu. Yazarlar bütün İstanbul'da kelepçeli dolaştırılarak teşhir edildiler." (s.195) Can dostun
Aziz Nesin
Aziz Nesin
ve
Rıfat Ilgaz
Rıfat Ilgaz
'ı yanına alarak çıkardığın MARKOPAŞA'da cesur yazılar yazdın. Kimseden korkun yoktu çünkü. "Onun başyazıları her sayıda bomba gibiydi. Artık o hiçbir düşmandan çekinmiyor ve kelle koltukta bütün gericilere, yolsuzluklara adı karışanlara, yeni Amerikan uşaklarına öldüresiye saldırıyordu." (s.198) Her defasında sizi susturmaya çalıştılar. Ama siz asla yolunuzdan dönmediniz. Her ne kadar sizi vatan haini ilan etseler de, siz vatanseverdiniz. İnandıklarınızdan asla taviz vermezdiniz. "Marko Paşa'ya karşı gençlik gösterileri düzenleniyordu. Ama ne Sabahattin Ali ne de Aziz Nesin inandıkları yoldan ayrıldılar." (s.189) Hükümet ne senaryolar üretti, ne komplolar türetti seni yok etmek için. Çok uğraştı, ama başaramadı. Kimlerle dost olduysan onunla uğraştılar. Her defasında kominist diye suçlandın. Oysa ne demiştin; "Budala herifler, ben kimim, komünistlik kim? Ben, yapsam yapsam o herifleri beğenirim. Kendim bu fikirlerle nasıl komünist olabilirim ki?" (s.53) Ah Ali'm, ah! Çok şey mi istedin sanki. Tek istediğin yazılar yazmaktı. "Bütün kapılar bana kapandı. Tam bir çıkmazdayım. Bu ülkede yaşanmaz artık. Bu hava beni zehirleyecek. Polis peşimi bırakmıyor. Beni öldürecekler." (s.11) Onlar senin peşini bırakmayınca bir süre yazmaktan vazgeçtin. Düşüncelere daldın. Olmuyor dedin, gitmem lazım dedin. Çünkü sen yazmak istiyordun, üretmek istiyordun. "Tek amacı demokratik bir rejimde özgürce çalışıp yazabilmekti." (s.17) Ama "Karanlık Güç"ler seni kızından, eşinden, dostundan kopardılar. Sana yaşamayı çok gördüler. Sesini kesmek istediler. Tuzağa düşürerek işkence yaptılar, cesedini de götürüp bir ormana bıraktılar. "Biz adamı konuşturmasını biliriz. İşkencenin alasını yaparız. Hiç kimse seni elimizden kurtaramaz." (s.31) Hangi vicdana sığar, senin gibi neşeli, esprili, nahif bir insanı dağ başında öldürüp, çıplak bir şekilde ormanda bırakmak Ali'm! Üç ay sonra bir çoban tesadüf eseri cesedini bulmasa belki de akibetin asla bilinmeyecekti. Hele sonrası. Okudukça kahroldum dostlar, yazmaya gücüm yok. Olmaz böyle, insan bir ölüden bile korkar mı? Korkmamış olsa Ali'min cesedine onları yapar mı? Ah, Ali'm ah! Sanki dağlarda öleceğini hissetmişsin gibi 22 yaşında "Benim Meskenim Dağlardır" demişsin. "Başım dağ saçlarım kardır Deli rüzgarlarım vardır Ovalar bana çok dardır Benim meskenim dağlardır..." (s.222) Teşekkür ederim
Hıfzı Topuz
Hıfzı Topuz
, ne güzel anlatmışsın Ali'mi. Sanki her an yanındaymış gibi okudum. Yaşadığı yerleri gezdim, onunla birlikte Ege kıyılarında Mavi Yolculuk'a çıktım. Aşık olduğu kadınları gördüm, onlara yazdığı şiirleri okudum. Her anını dolu dolu geçirdiği edebiyat aşığı dostlarıyla sohbetlerini dinledim. Mektupla nişanlandığını öğrendim. Çok sevdiği kızı Filiz'e olan sevgisine şahit oldum. Ama keşke sonu mutlu biten bir roman olsaydı. Üzülmek istemeyen okumasın. Bu güzel insanı tanımak istemeyen de okumasın. "Karanlık Güç"leri öğrenmek istemeyen hiç okumasın. Ben okudukça o yıllara şaştım. Bilmediğim o kadar çok şey varmış ki, cahilliğimden utandım. Ama siz gene de okuyun derim. Okuyun ve o muhteşem insan
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'yi daha yakından tanıyın. Dilimizden düşmeyen şiirlerini hangi duygu ile yazdığını öğrenin. Her ne kadar "Karanlık Güç"ler O'nu öldürmeye çalıştıysa da başaramadı. Sadece bedenini yok ettiler. O hiç ölmedi, hep bizimle. "Suçlular da, sanıklar da, Karanlık Güç'ün sorumluları da hepsi bugün toprak altında, onları kim anımsıyor bugün? Ama Sabahattin Ali bütün özgür insanların yüreğinde, bilincinde yaşıyor ve yaşayacak." (s.259) Zamanınızı aldığım için beni affedin dostlar. Yazmadan duramadım, ne kadar istediysem de kısa yazamadım. Okuyanlara şimdiden teşekkür ederim, okumayanlara da asla kırılmam. İncelemeyi okumasanız da
Başın Öne Eğilmesin
Başın Öne Eğilmesin
'i mutlaka okuyun. Çok şey kazanacaksınız bundan emin olabilirsiniz. Kitapla kalın, sevgiyle kalın.
Başın Öne Eğilmesin
Başın Öne EğilmesinHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 2007673 okunma
··1 alıntı·
474 görüntüleme
Kadir Tribbiani okurunun profil resmi
Ah Sabahattin Ali! Benim doğu incim. Benim üzümlü kekim. Emeğinize ve klavyenize sağlık hocam. :)
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Onu tanıyan herkes sever. Hayatını okumak bir başka etkiliyor insanı.
Nergis okurunun profil resmi
Ellerinize sağlık. Okuduğum en güzel incelemelerden biri olmuş. Utanç duymak için anlamak lazım, anlamak içinse empati yapmak. Kafasını kuma gömen ve sabit fikirli biri değilseniz duygulanmamak mümkün değil....
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Okurken hissettiklerimi yazdım sadece. Kim olursa olsun okuyan herkesin etkileneceğine eminim.
Bu yorum görüntülenemiyor
depaysement okurunun profil resmi
Yine siz ve yine muhteşem incelemeleriniz. Çoook coook begendim cidden. Her kelimesine mest oldum. Hep inceleme yazın biz hep okuyalım. İyiki varsınız. Kaleminize sağlıkk. Öpüldünüz. Bu arada bu şarkının sözlerinin Sabahattin Ali ye ait olduğunu bilmiyordum. Yeni bir bilgi daha. Benden size o zaman Sezen Aksu'nun yorumuyla... youtu.be/82rwvateT2s ❤🌹😌🌿🌼🍃
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim canım. Çok tatlısın. Sen oku yeter ki, ben yazarım. Bu kitap sayesinde şarkının Sabahattin Ali'ye ait olduğunu öğrenmiş oldun. Her kitap bize bir şeyler kazandırıyor. Ben de seni çok öpüyorum ❤️
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Melike okurunun profil resmi
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim, akar suyun meyve çağında ağacın, serip gelişen hayatın düşmanı. Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına : - çürüyen diş, dökülen et-, bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler, Ve elbette ki, sevgilim, elbet, dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya, dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle : işçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet. Bursa da havlucu Recebe, Karabük fabrikasında tesviyeci Hasana düşman, fakir köylü Hatçe kadına, ırgat Süleymana düşman, sana düşman, bana düşman, düşünen insana düşman, vatan ki bu insanların evidir, sevgilim, onlar vatana düşman... Tüylerim diken diken okudum incelemenizi Sultan Hanım. Yüreğinize sağlık..
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Onlar güzel olan her şeye düşman ne yazık ki :(
Diana Rustamova okurunun profil resmi
Sultan hocam kaleminize sağlık 🌿 Yine muhteşem bir ınceleme geldi, severek takip ediyoruz sizi💞
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Beğenmene çok sevindim canım ❤️
Çetin okurunun profil resmi
Kaleminize sağlık hocam 😊 yine alıştığımız gibi muazzam bir inceleme olmuş 😊
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim Çetin. Beğendiğine çok sevindim :)
1 sonraki yanıtı göster
Pelin okurunun profil resmi
Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık hocam😊Kitabın incelemesini merakla bekliyordum,gelmiş🙂Zamanımızı almayı geçtim ben anlamadım ki sonuna geldiğimi, inceleme değilde bir kitap okur gibi dalmışım okumaya, bi baktım son😊Beni 3 sene önce gittiğim Sinop cezaevine götürdü bu inceleme. O havayı tekrar soludum. Sabahattin Ali’nin yattığı odası , döşeği , ranzası, masası, duvardaki sazı, o eski büyük yüksek duvarlar..incelemeyi okurken hepsi gözümün önüne geldi. 😊
Sultannn okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim canım. Okurken sıkılmadıysan, ben bu yazma işini başardım demektir. Kitabı okurken, Karadeniz'de olmama rağmen Sinop'a gidemememin eksikliğini duydum. Umarım bir gün giderim.
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.