Doğum yeri Avrupa olsa da, bu işin lokomotifi Amerika idi. Dolayısıyla, o hariç tüm dünyada modernleşmeye bir ayak direnişi vardi. Direnişten ziyade kafa karışıklığı dersek daha doğru ifade etmiş oluruz. Çünkü, yeni geliştirilen üretim teknikleri yeni üretim ilişkilerini, yeni üretim ilişkileri de hayatı toptan değiştirmeye başlamıştı. En önemlisi kırlar boşalıyor, köylüler kentlere akıyordu.
Toplum, devlet dahil yeniden yapılanıyordu. Geniş ailelerden çekirdek ailelere geçiş hızla devam ediyordu. İşte bu dönemde toplumda çok büyük kırılmalar yaşandı. Aydınlar en çok kafası karışanlardı elbette. Bu romanlara da yansıdı. Ve geçmişi, en iyi romanlardan öğrenirsiniz, devletin yalanlarından değil.
Bravo Erhancığım, Tolstoy'un vaaz vermeye kadar varan kafa karışıklığını iyi yakalamışsın.
Kalemine sağlık.
"Kiti – Levin (Size Lev diyebilir miyim ?- Aşk ve Tolstoy ön planda)" Burayı anlamadım?