Yazmayayım dedim ama dayanamadım. Ne de olsa bir erkeğin bu konularda sanal platformda yazıp çizdikleri gerçeklikten uzak, samimiyetsiz, şovanist görünüyor çoğu zaman. Çok ama çok sevgisiz bir dünyada yaşıyoruz. Henüz çekirdekten umutsuz, öfkeli ama göstermelik aile saadetlerinin içine hapsedilmiş olarak doğuyoruz. Büyüdükçe bizimle birlikte büyüyor zehir. Hayatın her alanında hasetlik, içten pazarlıklı duygusallıklar, âlemin bakış açısına göre şekillenen yaşamlarımızda hep bir tatminsizlik... Nefret, şiddet, savaş, cinayetler... Her zaman haklı bir mazeretimiz vardır yapılan zulme. Fakat özellikle kadına ya da çocuğa yapılan zalimliğe hiçbir vakit akıl sır erdiremeyeceğim. Bir kadının senin gözünün içine bakıp kahkaha atması inanılmaz güzellikte bir doğa harikasıdır benim için. O gözdeki ışıltının verdiği hazzı ve ne anlama geldiğini hissedemeden, ruhen birbirini tamamlamanın keyfini duymak varken hayat karşısında yaşanılan ezikliği kadın ve bir ötesi çocuk üzerinde kurulacak şiddet, baskı ve nefret imparatorluğu ile tatmine yönelmek. Nasıl aşacağız peki? Birey olarak bize düşen nedir? Hiçbir şey değilse bile, mümkün olduğunca her yerde, insanın olduğu her yerde, iletişimin kurulduğu her yerde, burada, diğer platformlarda, dost meclislerinde sürekli bu vahşeti dile getirmek, saklanmış canilerin kulağına bu suyu kaçırmak.. Kalemine sağlık, bu etkinlik daha fazla kişiye ulaşır umarım.