Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

195 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
HAKLI DAYAK DİYE BİR ŞEY YOKTUR!
Aile içi şiddet her yaştan insanda, cinsiyette ve ırkta görülebilen, fiziksel ve psikolojik yönleri olan bir şiddet türüdür, kitapta buna pek çok örnekle fazlaca yer veriyor. Bu şiddet türünde özellikle fiziksel olarak zarar verme, baskı altında tutma, kadına ve direkt aileye korku salma gibi davranışlar yer alır. Yani her yönüyle eşit olmayan bir güç dinamiği içerir. Hakaret, tehdit, duygusal istismar, cinsel zorlama aile içi şiddet olgularında sıkça karşılaşılan durumlardır. Bunlardan biri ve çok da önemli olan sözel şiddet, her şeyden önce kadınların, özgüvenlerini yok etmeyi amaçlayan pek çok erkeğinde başvurduğu, asla şiddet olarak kabul etmediği çok etkin bir saldırı yöntemi. Şiddet uygulayan erkekler, bu silahı iyi tanıyorlar ve çok iyi kullanıyorlar. Sözel şiddet, aşağılama, küfür ve hakaretin yanı sıra, bazen kadına takılan aşağılayıcı bir isimle, bazen de kadının önem verdiği şeylerle, kadının bedeniyle, dış görünüşüyle alay edilerek sürdürülüyor. "Sen bu evde, benim hizmetçimsin" diyor, bütün hizmetinin yapılmasını istiyor. "Tahsilin kadar konuş", "sen köylüsün", "sen adi bir fahişesin" gibi sözlerle kadınları aşağılıyor. Her yönden çöküşe sebep oluyor, aynı zamanda kendi kompleksli egosunu şişiriyor. Kadında azalmış benlik duygusu, kaygı, her yönden yıpranma, profesyonel bir destek almayı gerektiren çaresizlik düşüncelerini pekiştiriyor. Kitapta özellikle değinilen konu, toplumumuzdaki genel geçer kanının şiddet uygulayan erkeğin, eğitim seviyesi yüksek olan erkeklerin daha az şiddet uygulamaya (ya da hiç) eğilimli olduğudur. Oysa ki böyle bir durum söz konusu değildir, şiddet uygulayan erkeklerin arasında ilkokul mezunu olanların yanı sıra üniversite ya da yüksekokul mezunu olan erkeklerin de var olduğunu görüyoruz bu da bize eğitim sistemimizin erkeğe öğretilen toplumsal roller açısından önemli bir aşama kaydettirmediğine işaret ediyor. Kitaptan bir örnekle #80367310 belirteceğim gibi, aile içi veya kadına yönelik şiddetin eğitim, kültür, “saygınlık” vs. konular seçmediği. #80544696 Sıkça belirtildiği gibi iş yerinde, sokakta, saygınlığını koruyan, çevresine kibar yaklaşım içinde olan bir erkek birey ev içerisinde tamamen farklı bir karaktere bürünebiliyor. Aslında evdeki haliyle dışarıya rol yaptığını görüyoruz. Bu durum kadın bireye yöneltildiğinde, gerek psikolojik gerek fiziksel şiddete maruz kalan kadının da farklı kültür çevrelerini kapsadığını görüyoruz. Çünkü şiddet belli kişileri hedef almıyor. Aile içi şiddet eğitim düzeyine bağlı olmadan tüm kadınları tehdit ediyor. Görüp duyduğumuz, bazen göz yumduğumuz, “ailedir, aile arasında olur öyle şeyler, karışmamak gerekir” dediğimiz her durumda şiddete ortak oluyoruz. Eril tahakkümün kadının benliğini, tüm hareketlerini, dahası bedenini bile kontrol altına almaya zorladığı şiddete ortak oluyoruz. Şiddet uygulayan erkeklerin büyük bir kısmının çocuklarına da şiddet uyguladığını hepimiz biliyoruz. Anneye uygulanan şiddetin yakın tanığı ve hatta kurbanı olan çoçuklar.. “11 aylık bebeğin dudağını patlattı." "...1,5 yaşındaki kızımı öyle bir dövdü ki, çocuğun dudağı, gözü patladı ... Çocukları bacaklarından tutup duvara vuruyor. 9 yaşındaki kızımı uykudan uyandırıp dövüyor." "..17 ve 20 yaşında iki kızım iki de oğlum var. Oğlanlara dokunmuyor. Kızları sürekli dövüyor." .. Hiçbir neden yokken 10 yaşındaki kızımı banyoya kapatıp öldüresiye dövüyor." "Uyurken çocukların pipisini sıkıp ya da kulaklarına soğuk su dökerek uyandırıyor, sonra dövüyor." Aile içi şiddete uğrayan kadınların büyük çoğunluğu çocukludur. Özellikle belirtiyorum ki çocuklar, kadına yönelik aile içi şiddetin hem tanığı hem de kurbanlarıdır. Bir babanın kendi evladına nasıl olup da kıyabildiğine inanamıyoruz, ama bunları sürekli kulaktan dolma dedikodular halinde bırakırsak önüne geçemeyeceğiz.. Şiddet uygulayan erkeklerin büyük bir kısmı çocuklarını düzenli olarak sıra dayağı ile dövüyor, bir kısmı çocukları döverek sokağa atıyor, aç bırakarak, dayakla tehdit ederek korkutuyor. Şiddet uygulayan erkeklerin çocuklarını uykudan uyandırıp dövebilecek kadar canileşebilceğine tanık oluyoruz. Hızını ve hıncını alamayan öfkeli babalar 3 aylık bebeğe bile şiddet uygulayabilecek kadar insanlıktan çıkmış olabiliyor. Bkz kitaptan bir örnek: “Bir şiddet uygulayan koca 6 yaşındaki kızı yatakta uyurken büyük bir saksıyı yatağa fırlatıyor ve çocuğun canı tesadüfen kurtuluyor. Bir başka baba sık sık kızını uykudan uyandırıp dövüyor. Bir baba annenin kaba etlerini bıçakladıktan sonra 3 aylık bebeği dövüyor.” Akıl alır gibi değil... “5 yaşındaki erkek çocuğun ise baba dayağından gözleri kör oluyor. Bir baba 8 aylık bebek masanın üzerindeyken masayı iterek deviriyor çocuk masayla birlikte yere düşüyor.” Dahası “baba” rolünü üslenen erkek tüm bunları yapmayı kendine hak görüyor. #80363142 Kitapta aile içi şiddetin her türlüsüne, istismara maruz kalmış kadınların hikayeleri yer alıyor, aynı zamanda şiddetin nedenleri ve yaşanan ağır sonuçları da irdeleniyor. Mutlaka okunması lazım gelen kitaplardan biri, umarım gözünüzü kapatmaz, kulakları tıkamazsınız.. MOR ÇATI Canan Arın’ın sözlerinde yer verildiği gibi “Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı,” 1980'lerde başlayan kadın hareketinin en önemli kilometre taşlarından biridir. Türkiye kadın hareketi tarihinde kurumlaşmanın ilk örneklerindendir. Kadına uygulanan şiddetin sınır, öğretim düzeyi, refah düzeyinden bağımsız olduğuna dikkat çekmek ve bununla savaşmayı amaç edenmiş bir gerçektir. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, mahkemece Mayıs 1990'da tescil edilerek, resmen kuruldu. Mor Çatı, kadına yönelik şiddet konusunu Türkiye gündemine ilk kez getiren, feminist kadınlar tarafından kurulmuş ilk bağımsız kuruluştur. Aile içinde ve dışında şiddete maruz kalmış kadınlarla dayanışma içinde olmayı amaçlamıştır. Hiçbir kadın sesini duyurmak için başkalarından sesi olsun istemesin, hiçbir kadın şiddete maruz kalmasın, hiçbir kadının özgürlüğü, yaşamı elinden alınmasın istiyoruz. Aile içi şiddeti önlemenin en etkili yollarından biri onu ortaya çıkarmak ve yetkililerle paylaşmaktır. Her türlü şiddetin karşısındayız. Bu konuda kadın dayanışması çok önemlidir, birimize yönelik şiddet hepimize yönelik şiddettir. Bu yüzden her zaman birlikte ve dayanışma içinde olmalıyız, şiddetin her türlüsüne dur de! Evdeki Terör, etkinlik #80024404 kapsamında okuduğumuz kitaplardan biri, bakmak isterseniz detaylı olarak etkinlik iletisine buyrunuz..
Evdeki Terör
Evdeki TerörKolektif · Mor Çatı Yayınları · 199663 okunma
··1 alıntı·
1.227 görüntüleme
Sultannn okurunun profil resmi
Herkesin görmezden geldiği şiddeti anlatan bir kitabı okuyup, üzerine bir de inceleme yazman sen yaştaki biri için çok müthiş bir şey. Kitabı okuduğum için okurken neler hissettiğini anlayabiliyorum. Hele o küçücük canlara uyguladıkları şiddeti anlatan satırları okumak hepsinden zor. 10 aylık bebekten ne istersin. Hele babasının küçük yaşta her gece odasına gittiği, kimseye söyleme dediği, her satırı beni insanlığımdan utandırıyor. Bu okuduklarından sonra artık evlilik kurumuna güvenin kalmamıştır sanırım. Ellerine sağlık canım. Umarım yaşanan şiddete kimse gözünü kapatmaz.
Demet okurunun profil resmi
Çok haklısınız hocam, insan demeye dilim varmıyor ki bu çocuklardan ne istiyorlar, insanlığımızdan utandık.. 🥺😠 Sağ olun vaktinizi ayırıp okuduğunuz ve yorumunuz için.. 💗🌸💕
Mustafa A. okurunun profil resmi
Toplumlar bir anda değişmez. Bizim gibi kapalı toplumların değişmesi için on yıllar gerekli belki de. Yani bu tür şiddetlerin bir anda kesilmesini beklemek hayal olur. On yıl sonra da benzer konuları konuşacağız. Mor Çatı gibi kuruluşlar bir sonuçtur. Çaresizliğin sonucunda kurulmuş yerlerdir ve çözüm degildir. Geleceğimizi kurtarmak ve bu konuda değişim yaşanması için sebepleri araştırılmalı ve çözümler üretilmeli. Burada en büyük iş yine devlete düşüyor. Eğitim sisteminin bu anlamda değişmesi gerekiyor. İlkokuldan itibaren kızlara hakları öğretilirken, erkeklere de farklı olmadıkları anlatılmalı. Bu anlamda öğretmenlere büyük işler düşüyor ama öğretmenler de aynı şekilde yetistirilmiş. Öncelikle öğretmenlerin hızlı bir kurs alması gerekiyor. Ayrıca bu tür dernekler, halk eğitim merkezleri annelere kurslar vermeli, belki babalara da. Biliyoruz ki birçok erkek, kadın haklarını savunup kızkardeşine,eşine, annesine bu şiddeti uyguluyor. Biz erkekler fiziksel şiddet uygulamasak bile duygusal siddet uyguluyoruz. Duygusal şiddet hem erkek hem kadın tarafından mesrulaşmış görülüyor ve dahası şiddet olarak görülmüyor. Bakanlıkların ve bu tür kuruluslarin bir araya gelip köklü değişiklikler için radikal kararlar alması gerekiyor. Yoksa her gün bu tür olayları samimiyetsiz bir şekilde kınamaktan öteye gidemeyiz. Ellerine sağlık, kitabın verdiği mesajı çok güzel anlatan bir inceleme olmuş.
Demet okurunun profil resmi
Kınamaktan, konuşmaktan öteye gidemiyoruz ne yazık ki.. ama en azından bu konuların görünür olması için gündeme getirmeliyiz bunun için minicik de olsa okumalarımızı bu yönde yapıyoruz.. Yorumda değindiğiniz konular çok doğru özellikle sorunun köküne inmek ve uzun süreli halletmemiz lazım, toplum olarak şiddetten uzak olduğumuz bir zaman hemen olacak bir şey değil köklü değişiklikler için sabırlı adımlar atmalıyız. Dilerim dediğiniz gibi olur.. Yorumunuz için çok teşekkür ederim çok iyi noktalara değinmişsiniz.😊
Adem okurunun profil resmi
Kitaplığımın daimi sakinlerinden olan
Evlilik ve Ahlak
Evlilik ve Ahlak
isimli kitap, yazıldığı 1929lu yıllardan bizim yakın geleceğimizi görmektedir. Kadınlar bilinçlendikçe, "ideal baba" dediğimiz nitelikteki eş dışındaki erkeklerin, hiç bir surette kadına fayda sağlamadığını, aksine sürekli hödükçe davranışlarıyla çocuk gelişimine, ailenin iç huzuruna zarar verdiğini anlayacaktır. Kadın ekonomik özgürlüğü için elinden gelen tüm çabayı göstermeli, hiç bir erkeğe güvenip de onun himayesinde bulunmamalıdır. Umarım kısa sürede bu ataerkil düzen yıkılır ve asıl olanın dişilik olduğu, geleceği doğuranın dişi olduğu, tabiatın dişi olduğu, devamlılığı sağlayanın dişi olduğu, erkeğin yalnızca bir figüran olduğu sözde değil de, gerçek manasıyla idrak edilir. Muhteşem incelemen için teşekkürler Sayın Demet. Umarım tüm hemcinslerin yakında kendi haklarını savunmayı öğrenir. Konu kadın ama kadın dışında herkes bir şeyler söylüyor.. Kadın hakları konusu tartışılıyor falan kanalda, ama gör bak ki ne eksik!..? Keyifli okumalar 😊🙏🏻🌼
Demet okurunun profil resmi
Açıklayıcı ve faydalı yorumun için çok teşekkür ederim Adem. 👏🏻 Ben de seni tebrik ediyorum, çok daha vurucu olmuş, değindiğin konularla inceleme pekişmiş oldu. Umarım eril düzenin dayatmaları altında ezilmeye bir dur diyebiliriz.. Bizler çabalamaya devam edeceğiz.💪🏻 🌺😊
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Odessa okurunun profil resmi
Yazmayayım dedim ama dayanamadım. Ne de olsa bir erkeğin bu konularda sanal platformda yazıp çizdikleri gerçeklikten uzak, samimiyetsiz, şovanist görünüyor çoğu zaman. Çok ama çok sevgisiz bir dünyada yaşıyoruz. Henüz çekirdekten umutsuz, öfkeli ama göstermelik aile saadetlerinin içine hapsedilmiş olarak doğuyoruz. Büyüdükçe bizimle birlikte büyüyor zehir. Hayatın her alanında hasetlik, içten pazarlıklı duygusallıklar, âlemin bakış açısına göre şekillenen yaşamlarımızda hep bir tatminsizlik... Nefret, şiddet, savaş, cinayetler... Her zaman haklı bir mazeretimiz vardır yapılan zulme. Fakat özellikle kadına ya da çocuğa yapılan zalimliğe hiçbir vakit akıl sır erdiremeyeceğim. Bir kadının senin gözünün içine bakıp kahkaha atması inanılmaz güzellikte bir doğa harikasıdır benim için. O gözdeki ışıltının verdiği hazzı ve ne anlama geldiğini hissedemeden, ruhen birbirini tamamlamanın keyfini duymak varken hayat karşısında yaşanılan ezikliği kadın ve bir ötesi çocuk üzerinde kurulacak şiddet, baskı ve nefret imparatorluğu ile tatmine yönelmek. Nasıl aşacağız peki? Birey olarak bize düşen nedir? Hiçbir şey değilse bile, mümkün olduğunca her yerde, insanın olduğu her yerde, iletişimin kurulduğu her yerde, burada, diğer platformlarda, dost meclislerinde sürekli bu vahşeti dile getirmek, saklanmış canilerin kulağına bu suyu kaçırmak.. Kalemine sağlık, bu etkinlik daha fazla kişiye ulaşır umarım.
Demet okurunun profil resmi
Çok haklısın değindiğin konular açıklayıcı olmuş. Çok teşekkür ederim yorumun için.. 😊
Ecem okurunun profil resmi
Zor bir kitap, zor bir inceleme. Eline, yüreğine sağlık tatlım. Kadınlarımız sözel şiddetin psikolojik şiddete, psikolojik şiddetin de fiziksel şiddete dönüşebildiğinin farkında değil. Bir kere müsaade edilirse bu şiddet türlerinin (ki sözel şiddet psikolojik şiddetin bir alt dalı) devamı katlanarak geliyor. Bir kereden bir şey olmaz mantığı işte burada devreye giriyor. Bir kereden bir şey olmaz ama bir kereden çok şey olur. Ayrıca bir yerde şiddet gösteren erkek hasta değildir demişsin. Bu en doğru yaklaşım tarzı işte. Evet hastalık değil bilakis bir seçim, bir tercih, bir haz türü. Erkeğin; yetersizliğini, ezikliğini, faydasızlığını, cehaletini, bilgisizliğini, kültürsüzlüğünü, zekâsızlığını ve aptallığını gizleme metodudur şiddet. Söylenecek çok fazla şey var ama sen zaten en güzel şekilde ifade etmişsin tekrardan bir kadın olarak emeğin için teşekkür ediyorum sana.
Demet okurunun profil resmi
Çok zor bir kitaptı, hakikaten bunları biliyoruz ama yaşayan insanların ağzından okuyunca daha zor oldu.. 😥 Söylediğin şeyler durumu ne güzel özetliyor, şiddet bir kez yaşandı mı elbetteki tekrar eder, ve değindiğin gibi erkeklerde bu durumu kabul ettirmek için olayı hastalık doğuştan gelen bir şey gibi gösterme var, sanki şiddet uygulamak ona yüklenen bir özellikmiş gibi bunu savunuyor masum bir şey gibi yansıtıyorlar deli oluyorum.!😠 Son olarak çok çok teşekkür ediyorum vakit ayırıp okuduğun, ve yorumun için..💗🌸🍬🌼💕
Yeşim okurunun profil resmi
O çocuklar da şiddet yanlısı olup çıkıyor. Hasta beyinler hasta bireyler yetiştirip başımıza bela ediyor. Ne yazık. Elleri kırılsın 🥺🥺 Yazanın da hakkını vermek lazım. Eline sağlık Biriciğim ❤️🌼
Demet okurunun profil resmi
Çocuklar aile içinde gördüğü bu durumdan çok fazla etkileniyorlar biriciğim aynen öyle 😥🥺🌺❤️
2 sonraki yanıtı göster
Neşe okurunun profil resmi
Böylesine sarsıcı bir konuda yaptığın okuma için, doğru bildiklerini savunmaktan ödün vermeyen cesaretin için ve de bu güzel inceleme için seni tebrik ediyorum Demet. Ömrüne sağlık canım.💕
Demet okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim.. 😊 Bu konularda görünür olmak için okumaya bile dayanamadığımız, sarsıcı gelen kitapları okumalıyız.. Çok teşekkür ederim yorumun için...❤️🌺🌸
Bu yorum görüntülenemiyor
13 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.