Gönderi

Harf inkılâbına hâlâ karşı olanlar, sıkı durun!
Arap alfabesi bildiğiniz üzere Türklerin ilk alfabesi değildir, yanlış bilmiyorsam Orhun yazıtlarını Uygurca yazmışızdır (...) Demek ki Türk'ün Arap alfabelerini benimsemesi İslâmlıkla beraber olmuş bir şey, eğer Türk alfabe değiştirmekle yozlaşıyorsa, daha o zaman yozlaşmış gitmiş arkadaş!
Sayfa 116Kitabı okudu
··1 alıntı·
63 görüntüleme
Adem okurunun profil resmi
Kapak sesi buraya kadar geldi 😄
Şirali okurunun profil resmi
Türk alfabesi diye birsey yok Latin alfabesi şuan kullandığımız alfabe . Öyle her güzel şeyi benimsemeyin..
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Tukulti-ninurta okurunun profil resmi
Orhun yazıtları Göktürk alfabesi ile yazılmıştır bu arada.
Odessa okurunun profil resmi
Öğrenmiş olduk, teşekkürler.
Ehmed okurunun profil resmi
Türk toplumu göçebe bir toplumdur. Burda bakılması gereken yer önemlidir. Avrupanın latin harflerini kullanması benimsedikleri dinin o alfabeyi kullanmasıdır. Yoksa latin alfabesi bir yenilik falan getirmedi ya da daha çok okuma yazma oranı yukseltmedi. Biz türkler de aynı şekilde islam dinini seçerek arap alfabesine geçmişizdir. İranlı lar inkılap konusu tartışırken ne yapalım daha çok gelişiriz diyorlar, latin alfabesine geçelim diyor. Ve şunu ekliyor bir başkası Türkiye ile alay edercesine, bizden 40 yıl öncesinde türkler latin alfabesine geçtiler ama bizden daha gerideler. Ayrıca irem arkdaşın söylemek istediğine benzer bende bir şeyler söylemek isterim;) osmanlıca alfabesiyle arap alfabesi aynı değildir. Sadece bu platformdaki arkadaşların en iyi bileceği söyleyim elinde sözlük olmadan kaç kitap bitirebilirsiniz!
Ehmed okurunun profil resmi
Soru 1: Harf İnkılabı Latin harfleri Türkçeye daha uygun olduğu için mi yapıldı? Cevap 1: Her dil farklı seslere sahiptir. İnkılapçı mantıktan gidersek her dile uygun bir alfabe geliştirmemiz gerekir. Halbuki dünyada bu kadar çok alfabe bulamazsınız. Alfabeler dillerden daha sınırlı sayıdadır. Öte yandan alfabe sunidir, dil tabii. Her dilin alfabeyle mutlaka sorunları vardır ve bir dile mükemmelen bir eldiven gibi uyan bir alfabe mevcut değildir. BU sebeple dil ile alfabe arasındaki uyumsuzluklar ıslahatla halledilmeye çalışılır. Nitekim modern Arapça ve Rusça kadim Arapça ve Rusçadan farklıdır. Fransızlar son zamanlarda K ve W harflerini alarak alfabelerindeki harf sayısını 26’ya çıkarmışlardır. Demek ki alfabelerinde sorun var diye kimse alfabesini kaldırıp atmıyor, onu ıslah ederek yoluna devam ediyor. Medeni tarz budur. Soru 2: Arap harfleri zordu, okuma yazma kolay öğrenilemiyordu deniliyor. Kolaylığın ilerlemeyle bir ilgisi var mıdır? Cevap 2: Alfabenizin öğrenilmesi zor ise değiştirmezsiniz, ıslah edip ona elverişli bir öğretim sistemi tatbik edersiniz. Japonlar hâlâ dünyanın en sıkı eğitim sistemlerinden birine sahip olduklarından gurur duyarlar Amerikan okulları Japonya’da başarılı olamıyorlarsa sebebi budur. Öte yandan Latin alfabesine göre öğrenilmesi zor olan dilleri ile Japonya ve Çin’in asırlardır Latin alfabesi kullanan birçok Avrupa ülkesinden, mesela Romanya ve Portekiz’den çok fazla sanayileşmiş ve kalkınmış olmaları bunun en somut kanıtıdır. Bir zamanlar Müslümanlar Arap alfabesiyle dünyanın en görkemli medeniyetlerinden birini tuğla tuğla inşa ederken aynı dönemde Latin alfabesi kullanan Avrupa kıtası karanlık çağda yaşıyordu. Demek ki keramet alfabede değil, onu kullananın maharetindedir. Mutfağımdaki bıçağı Nusret maharetinde kullanamıyorum diye çöpe atmıyorsam, aynı begenmediğimiz bıçakla bir kasabın ve ahçının ne maharetler gösterebileceğini bildiğimdendir. Maharet ve kabahat bıçakta mıdır? Soru 3: “Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak” için yapılanlardan biri de Harf İnkılabı’ydı. Harfleri değiştirerek bu hedefe kestirmeden ulaşılabilir miydi? Cevap 3: Bu da son derece mantık dışı bir gerekçe, zira öyle olsaydı yarın öbür gün Çin ‘muasır medeniyet seviyesi’ni oluşturdu diyelim, bu durumda ona yetişmek için Avrupa ülkeleri ve ABD, Latin alfabesini bırakıp Çin alfabesini mi benimseyecektir? Alfabe oyuncak mıdır ki sık sık değşitirilsin. Soru 4: Harf İnkılabı’nın gerçek amacı neydi? Cevap 4: Görünüşte bize pek çok sahte gerekçe sunuluyor ama bunların katiyyen iler tutar yanları yoktur. Hreşeye rağmen gerçek ve örtük amacı fısıldayan birkaç ‘itirafçı’ mevcut. Tıpkı Yakup Kadri’nin şu sözü gibi: “Biz Latin alfabesiyle Batı camiasına arka kapılardan değil, ön kapıdan girme imkânını bulabildik.” Harf İnkılabının yapıldığı tarihte Başbakan olan İsmet İnönü yıllar sonra hatıralarında “Harf İnkılabı’nın en büyük faydası, kültür değişmesini kolaylaştırmasıdır. Türk milletini bir kültür âleminden bir başkasına nakletmiştir” itirafında bulunacaktır. Alfabe değişiminin mimarlarından Ahmet Cevat Emre ise “Arap yazısıyla Batı kültürünü benimsemek imkânsızdı” diye yazmıştır. Demek ki, gerçek amaç, Batı medeniyetine topyekün geçmekti, Osmanlı’yı, İslam’ı ve Kur’an-ı Kerim’i temsil eden bir yazıyla yeni hedeflerine yürüyemezlerdi. Soru 5: Tarihte bizden başka Harf İnkılabı yapan ülkeler oldu mu? Cevap 5: İşgalci Fransızların Haiti ve Vietnam’da yaptıkları gibi dışarıdan değil de kendi iradesiyle Harf İnkılabı’nı yapan iki ülke var modern çağda. Biri biziz, diğeri de İsrail. Ancak mühim bir farkla: Biz 9 asırlık Arap yazısını bizi geri bıraktırıyor gerekçesiyle terk ederken, İsrail, hemen bütün Yahudi vatandaşları şakır şakır Latin harflerini okuyup yazabildiği halde tersinden bir Harf İnkılabı yaptı ve 2 bin yıl önceki ölü ve öğretilmesi çok zor olan İbrani alfabesini diriltti. Eh, sofranıza koyduğunuz köpek balığı geni aşılanmış domatesin tohumlarını bu ‘mürteci devlet’ten ithal ettiğimize göre pek de geriye gitmiş sayılmazlar değil mi? Soru 6: Harf İnkılabı’nın ilham kaynakları nelerdir? Cevap 6: 1926 Bakü Kongresi gibi bazı örnekler var ama 1927 senesinde Filistin’de bir Yahudinin Latin harfleriyle ama İbranice yayımladığı bir kitabı görmezden gelemeyiz. İthamar Ben-Avi adlı bu Latin harfleri savunucusu yazar, kitabı yayınlayınca dindar Yahudilerce topa tutulmuş ve Latin harflerine geçişte ilhamını Türklerden/M.Kemal’den aldığı iddia edilmişti. Ben-Avi ise bu iddiaya karşı kendini şöyle savunmuştu: “Bu fikri ben Atatürk’ten almadım, aksine onun ilham kaynağı benim. 1911’de Kudüs’e geldiğinde Mustafa Kemal’e Osmanlı’nın geleceğinin Latin harflerinde yattığını anlatmıştım, o da ikna olmuştu. Hatta Fransızca ‘Latin harflerinin şerefine’ diye beraber kadeh kaldırmıştık!” (“Aux lettres latines pour l’he ´breu!”) Soru 7: Peki Harf İnkılabı yapılınca okur yazarlık oranı arttı mı? Cevap 7: Prof. Dr. Uygur Kocabaşoğlu’nun belirttiğine göre ilk hevesle Millet Mekteplerine 1 milyondan fazla kişi devam etmiş ama ancak bunun yarısı mezun olabilmişti! Harf İnkılabı’ndan önce 1 milyon okur yazarımız vardı. 6 yaş altı çocukları çıkardığımızda bu, Osmanlı’dan yüzde 19 gibi bir okur yazar nüfus devralındığını gösterir. 1935’e geldiğimizde ise 7 yılda 1,5 milyonluk bir artış gerçekleşmiş, sonraki yıllarda bu artışın hızı giderek yavaşlamıştır. Yani M. Kemal’in 1928’de Sarayburnu nutkunda söylediği “1 ya da 2 yıl içinde herkes okur yazar olacaktır” öngörüsü tutmamıştır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.