Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
10/10 puan verdi
Sait Faik'le tanıştınız mı?
Kitaba başlamadan önce -ki bu benim aynı zamanda yazarla tanışma kitabımdır- Alemdağ'ın Doğu Anadolu coğrafyasına ait bir dağ olduğunu zannettim. Ancak kitabın daha ilk sayfasında şaşırdım, meğer İstanbul'un meşhur caddesi olan Alemdağ'mış. Zaten kitabın tamamında İstanbul'a ait izler vardı. Örneğin defalarca gittiğim Çilek Sokak'ı Abasıyanık'tan duymak çok hoşuma gitti. Farkında değiliz çoğu zaman ama biz bu toprakları birçok sanat ustasıyla paylaştık, onlarla aynı sokaklardan geçtik, aynı sahil kenarında oturduk, aynı denize baktık, belki defalarca onların evinin önünden geçtik. Biz çok güzel sanatçılara sahiptik, aynı tarihi, aynı İstanbul'u, aynı Anadolu'yu paylaştığımız... Sait Faik de o değerlerimizden biridir. Diğer Türk Edebiyatı eserlerine nispeten bu eserinde kendimi yazarla aynı zamanda yaşıyormuş gibi hissetsem de aslında kitabın ilk baskısı 1954 tarihlidir. Bu hissi yaşama sebebim ise kitabın modern edebiyat ürünü olmasıdır. Kitabın genelinde diyaloglara sıkça yer verilmiş, karakterler bolca konuşturulmuştur. Karakterler sustuğunda ise yazar kendi kendisiyle konuşmuştur. En beğendiğim öyküler 'İki Kişiye Bir Hikaye' ve 'Eftalikus'un Kahvesi' olmuştu. 'Hişt, Hişt!..' öyküsünün ise anısı vardır bende. Seslendirme yapmak amacıyla başvurduğum sesli kütüphanede deneme kaydında bu öyküyü seslendirmiştim. Bilindiği üzere Abasıyanık durum öyküleri kaleme alan bir yazardır. Yani öykülerinde belli bir olay örgüsü yoktur ya da ön plana çıkmamıştır. Genellikle duygular anlatılır ancak kitabı değerli hale getiren bu duyguların anlatılış şeklidir. Kendine has bir anlatım tarzı olan yazar satırlarıyla bizi iç dünyasında gezintiye çıkarır çoğu zaman. Kimi öykülerinde bilinç akışı tekniği de kullanılmıştır. Kimi öyküler Abasıyanık'ın yarattığı hayali varlık olan Panco'ya anlatılır ya da Panco'yu anlatır. Abasıyanık'la Panco arasındaki ilişki bana Oğuz Atay'la Olric'i anımsattı. Benim okuduğum baskının son sözünde Fikret Ürgüp şöyle der: Sait'te rüya ile hayal birbirine karışmıştı. Onun yalnız dolaştığı zamanki yüzünü görmüş olanlar bunu kolaylıkla anlarlar... Kitabın tamamının ruhunu özetleyen cümlelerdir bunlar. Zira kitapta sürrealizm akımı kendisini epeyce hissettirir, bunda yazarın kompleks kişiliğinin dışavurumunun payı oldukça fazladır. Değer verdiğim birisi, yaptığımız bir konuşma esnasında bana, soğuk ve kapalı havaların İstanbul'a yakışmadığını söylemişti. Ben de ona 'Tevfik Fikret gibi konuştunuz' demiştim. Şimdi bu sohbete Sait Faik de dahil oldu :) "Yine hava karlı. Yine İstanbul çirkin... İstanbul çirkin şehir. Pis şehir. Hele yağmurlu günlerinde...Başka günler de köprüsü balgamlıdır. Yan sokakları çamurludur, molozludur. Geceleri kusmukludur...Sokaklar dardır. Esnafı gaddardır. Zengini lakayttır..." ( sayfa.24)  1954 te siroz hastalığından hayatını yitiren yazarımız öldüğünde sadece 48 yaşındaydı. Keşke daha çok yaşasaydı ve daha çok yazsaydı... Başka bir kitabında buluşmak üzere, iyi okumalar herkese:)
Alemdağ'da Var Bir Yılan
Alemdağ'da Var Bir YılanSait Faik Abasıyanık · İş Bankası Kültür Yayınları · 202010,6bin okunma
··
2.480 görüntüleme
Adem okurunun profil resmi
Şahane bir inceleme, kaleminize sağlık. Yalnızlık edebiyatı Sait Faik'e de
Oğuz Atay
Oğuz Atay
kadar yakışmış. Kitap boyunca her öyküde sanki bir öykü değil de, bir şiir okuyorum gibi hissettim. Faik Abi "Aynada kendimi gördüm" dedi, ben "
Özdemir Asaf
Özdemir Asaf
da yokuşun başındaki düşmanı vurmaya gidip kendisiyle vuruşmadı mı?" dedim. O "İstanbul pis şehir" dedi, ben "İnsan yaşadığı yere benzer Ahmet Abi" (
Edip Cansever
Edip Cansever
) dedim... Her cümle başka bir yazarı, başka bir şairi çağrıştırdı. Ama neticede edebiyata doydum, çok tatlı bir kitaptı...
Miss Nobody okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum, sizin vasıtanızla ben de tekrar okudum incelemeyi ve canım Sait Faik çekti. İlk alışverişimde en az bir tane ekleyeceğim sepetime.
1 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.