Kitabın başlangıcı ve olayların temeli bir salgınla bütün kentin kör olmasına dayanıyor ama bu sadece bir araç olmuş. Yazar bütün değerler, yargılar, düşünceler, ilkeler, inançlar bir olay olur da yok olmaya yüz tutarsa ne olurun cevabını aramaya çalışmış.
İçlerindeki hayvanı ortaya çıkartmak için onları körleştirmiş ve bu salgını, normal olan
"Neden kör olduk, bilmiyorum, bunun nedeni belki bir gün keşfedilir. Ne düşündüğümü söylememi ister misin, Söyle, Sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum, biz zaten kördük. Gören Körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler."
Neden kör olduk, Bilmiyorum, bunun nedeni belki bir gün keşfedilir, Ne düşündüğümü söylememi ister misin, Söyle, Sonradan kör olmadığımızı düşünüyorum, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.
Bu kitap hakkında ne yazsam, kitabı nasil anlatsam bilmiyorum. Çünkü ne söylesem yetersiz, eksik kalır bu kitabın mükkemmelliğinin yanında.
Öncelikle şunu söylemeliyim, son zamanlarda okuduğum en etkileyici, en çarpıcı kitaplardan biriydi benim için. Yazarın üslubuna, fikirlerine, kurgu gücüne, sanki olayları yaşıyormuşuz gibi anlatışına hayran