Yaradılıştan ürkek bir kızdı, kendisine başka bütün insanlardan çok daha kolay kötülük yapabileceğini, aşağılamak, gönlünü kırmak gibi şeylerinse, herkesin hemen hiçbir ceza görmeden kolayca yapabileceği şeyler olduğunu öteden beri bilirdi.
Sayfa 504 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Neler gelmedi ki ömrüme;
En guzeli de rüyama gelmedi.
Vakit çok geçti ben doğarken görmedim.
Amma! görmeden de öylece seviverdim.
Sensin Ya Muhammed..
Ben seni nasıl sevdim?
Nasıl sevda ettirdin kendine
Nasıl doyamadım..
Bayanlar ve baylar, sizlere Agatha Christie'nin "Roger Ackroyd Cinayeti" adlı, polisiye kurgunun gelmiş geçmiş en büyük eserlerinden birini sunmaktan heyecan duyuyorum. Bu roman, son sayfasına kadar sizi koltuğunuzun ucunda tutacak bir başyapıttan başka bir şey değildir.
Agatha Christie 66 dedektif romanı ve 14 kısa öykü
"Yokum ben. Yeryüzünde yokum. Lütfen beni görmeden geçip gidin yanımdan. Fark etmeyin beni. Görseniz bile görmezden gelin ne olur... Başınızı çevirip geçin!"
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı
görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu? Bir güz düşünün ki Ömür hanım, ilkyazı olmamış, yazı yaşanmamış,
böyle bir güzün hüznü hüzün müdür? Başlamanın bir anlamı varsa bitişi göze almak, bitişin bir anlamı varsa başlangıcı olmak değil midir? Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların
sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?