Kimse aptal olduğunu düşünmez, bu da aptallıklarının bir parçasıdır.
Tarih boyunca, insanların maruz kaldığı felaketler başkalarının
üzerine yıkılmıştır ama aslında her zaman bu durum kendilerinden kaynaklanır. İnsan doğasındaki bu yaygın hata, her zaman önyargının temel motivasyonu olmuştur: Bir günah keçisi bul ve yanlış giden her şey için bir başkasını suçla.
Siyaset içi boş bir görüntü arz ediyor.
Ötekini reddetme, günah keçisi olarak görme veya ırkçılık insan haklarını ihlal eden büyük skandallar olarak ortaya çıkıyor. Bütün bunlara karşı en etkili silah olan insan hakları devreye giriyor. Himalaya eteklerinde, Afrika yollarında veya dünyanın herhangi bir noktasında, insanlar aynı şeyi söylüyorlar: “Bana insan gibi davranılmasını istiyorum, saygı gösterilmesini istiyorum.”
Sayfa 48
Ve karşınızda Ortadoğu cehennemi
İngilizlerin Filistin üzerindeki mandası sona erme yolundayken Filistinlilere tam da istek olarak beyan ettikleri şey vaat edildi: Kendi toprakları. Toprakların %56'sını İsrail'e, %44'ünü Filistinlilere veren iki devletli çözüm sunuldu, Kudüs ise uluslar arası bölge olarak kalacaktı.
Yahudiler anlaşmayı kabul ettiler. Arapların yapmaları gereken tek şey, noktalı çizginin üzerine bir imza atmak ve topraklarını almaktı. Gelgelelim bunu reddettiler. Neden? Çünkü Arapların iktidarlarını tesis etmek üzere günah keçisi olarak kullandıkları İsrail'le anlaşmak bu iktidarın bir anda ortadan kalkması anlamına gelecekti.
Sayfa 61
