Şeytan yükümüzü sırtlanan günah keçisi değilse nedir?
Sayfa 11 - Can ÇağdaşKitabı okudu
Devamlı olarak suçu başkalarına atıyoruz.Bu sana hatalı olmadığın yanıltıcı duygusunu verir.Başka birileri bir yerlerde hatalıdır; X,Y,Z. Ve bu tavır zihnimizin en temel davranışlarından biridir.Her şeyde başka birisi hatalıdır ve ne zaman bir günah keçisi bulursak rahatlarız; o zaman üzerimizdeki yük kalkar.
Sayfa 174
En zor tahammül ettiğim kız davranışı: Paranoyakça ürettiği kurgular ve vehimler ile erkeği günah keçisi yapmak.. :)
Afrika’da aslanların şehirlere yakın yerlerde çarmıha gerildikleri, Almanya’da kurtların darağacında asıldığı zamanlar oldu. Tüm bunlar şeytanların hayvanlarda vücut bulduğuna inanılan bir dönemdeydi, dolayısıyla mahkemeler hayvanları büyücülükle de suçladı. 1474’te Bâle de yaşlı bir horoz sanık kürsüsüne çıkarıldı ve yumurtlamakla suçlandı. İddiaya göre Şeytan, cadıları ve cinleri harekete geçirerek onu yumurtlamıştı ve yumurtalardan insanlığa zulmedecek basilisk gibi yeni yaratıklar doğacaktı. (Bir horozun yumurtasının büyülü güçleri olduğuna inanılıyordu.) Savunma, yumurtlamanın gerçekleştiğini reddetmedi, sadece kötü bir amaçları olmadığını belirtti. Yumurtlamak istemsiz gerçekleşen bir eylemdi, bu yüzden de yasada cezası yoktu. Savunma, iddia makamından şeytanın bir hayvanla anlaşma yaptığı tek bir olay olsun örnek verilmesini talep etti. Onlar da Gerasa domuzu vakasını örnek gösterdiler ve durum lehlerine döndü. Sonuçta horoz suçlu bulundu ve kuş kılığına girmiş bir büyücü olduğu gerekçesiyle ölüm cezasına mahkum edildi. O ve yumurta kaza bağlanarak yakıldı.
Sayfa 97Kitabı okuyor
Cinayetle suçlanan bir hayvan, aynı bir insan gibi infaz edilebilirdi. 1386’da Falaise’de, bir dişi domuz, yüzünü ve kollarını parçalayarak bir çocuğu öldürmekle suçlandı. Domuz “mengeneden geçirilip“ tıpkı kurbanına olduğu gibi kafasından ve ön bacaklarından sakat bırakılma cezasına çarptırılırdı. Sonrasında insan kıyafetleri giydirilerek şehir meydanında infaz edildi.
Sayfa 96Kitabı okuyor
Birileri günah keçisi ariyordu kendine
Bulamadan kendindeki savaşları dahi yenemedi
Yenemediği gibi de kendi içinde kayboldu gitti.
Belki de bir guneş ışığı
Mum olacakti kendisine
Ona da izin vermedi
Kendi seçtiği karanliklara gebe olmayi tercih etti
Velhasıl kelâm
İnsan seçimlerinden sorumlu olur
Eyvallah benden şimdilik bu kadar.
"İnsan muhtaç olunca hep günah keçisi oluyor maalesef."
Sayfa 72Kitabı okudu
Başkalarından günah keçisi yaratanların kendi günah keçisi komplekslerine hapsolmuş olduğu hatta başkalarından günah keçisi yaratmanın nedeninin kişinin kendi günah keçisi kompleksi olduğunu anlatıyor. Çünkü kendi suçluluk hissimizle baş etmenin en kolay ve en yaygın yolu bir başkasını suçlamak.
Sayfa 47Kitabı okudu
Bilinçaltım günah keçisi değildi. O sadece görülmek istiyordu, ben buradayım beni fark et, demek istiyordu. İkimdeki küçük çocuğun dili olup anlatmak, kalbi olup hissetmek istiyordu belki. Defalarca tetiklenme yoluyla karşıma çıkarıp durduğu bu meselemle yüzleşmemi, ardımda bırakmamı, kalbimde duran şarapneli çıkarmamı istiyordu.
Sayfa 111Kitabı okudu
Katolik rahiplerinin “namuslu” kadınlara dokunmazken manastır girişindeki genelevdeki kadınlarla istedikleri gibi ilişkiye girmelerinin günahtan sayılmaması, bu kadınların kirlenirken onlarla birlikte olan rahiplerin ve tabi başka erkeklerin temiz, saygın, hatta kutsal kabul edilmesi, zihnimizde yarattığımız herhangi bir gerekçeyle günah keçisi suçlu, ve bir günah keçisi yaratmış olmak sayesinde kendimizi de temiz görebilmemizin psikolojik dinamiklerinin de resmi aslında.
Sayfa 97Kitabı okudu
Toplum kendisini ne kadar suçlu hissediyorsa, kendisine yeni günah keçisi bulmak konusunda o kadar hızlı ve usta oluyor.
Sayfa 82Kitabı okudu
+1
Günah keçisi bulma dürtümüz öyle güçlü ki bugün sosyal linçler üç, en fazla beş gün sürüyor. Yoğun öfkeyle saldırılan birinin beş gün sonra çoktan unutulması, gündemin artık bir başka günah keçisi ile meşgul olması ama bir günah keçisi ile meşgul olması beni hayli hayrete düşüren bir şey.
Sayfa 82Kitabı okudu
Aldatılmıştım ve herkes de bunu biliyormuş. Hem sevdiğimden hem de dostlarımdan büyük bir bıçak darbesi yemiştim kalbime. Dediler ki senin üzülüp hastalanmandan korktuk. Doğru, haklıydılar. Bu durumdan sonra ağır bir kalp hastalığına yakalandım. Hâla kalbim acıyor. İnsanlar ilk olur öyle şeyler şeytana uymuştur falan dediler. İnsanların bile bile yaptıkları kötülükleri şeytana yüklemeleri ne adî bir hareketti. Her günah keçisi şeytandı. Asla insan kötü olamayacakmış gibi.Beni iş yerindeki bir kadınla aldatmadı, beni sokakta tanıştığı bir kadınla aldatmadı. Beni Fas’a giderek bir fahişeyle aldattı ve bilinir ki dünyanın fuhuş merkezi Fastır. Anlayacağınız her şeyi düşünüp her şeyi tasarlayıp bile bile aldatmıştı.