Biliyorum ben
Sevgilimin böyle ıvır zıvırlara önem vermediğini
Onun benden beklediği armağanlar
Sarılmış sarmalanmış, gönlümde kilitli;
Bu gönlü ben çoktan verdim ona,
İçindekiler henüz sunulmadı oysa.
Artık yasalar korkuluk olmaktan çıkmalı,
Kurallarımız vahşi kuşlara korku salmalı,
O kadar alışmışlar ki hareketsiz korkuluğa;
Üstüne tünemişler ondan korkacaklarına.
O el ki, beyazlar onun yanında mürekkep olur,
Karalıklarından dert yanarlar.
O el ki, yumuşaklığı yanında
Kuğu yavrularının tüyleri bile sert kalır,
Bir rençperin nasırlı avucu kadar.
Ben bir mevsimin değişmez günü değilim,
Bir bakarsın günlük güneşliğim,
Sevinç doludur içim.
Bir bakarsın, en parlak güneş ışıkları
Yol verir bulutlara;
Şanslısın, güneşli günümde çıktın karşıma.
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde
Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri
Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.