Ben bir mevsimin değişmez günü değilim,
Bir bakarsın günlük güneşliğim,
Sevinç doludur içim.
Bir bakarsın, en parlak güneş ışıkları
Yol verir bulutlara;
Şanslısın, güneşli günümde çıktın karşıma.
En güzel ne kadar renk varsa gelmiş bir araya,
Işık vermiş güzel yüzünün pembe yanaklarına
Her türlü mükemmellik toplanmış tek güzellikte,
Eksikliğin kendi aranır hiçbir şeyin eksik olmadığı yerde.
Bir denizkızı görmüştüm bir yunusun sırtında
Güzel bir şarkı tutturmuştu o uyumlu sesiyle
Yatışıvermişti birden hırçın deniz bile.
Ve bir sürü yıldız yörüngesinden çıkmış
Koşup gelmişti onu dinlemeye.
Hastalık kapar gibi güzellik de kapsaydık keşke
Ben senin güzelliğini kapmak isterdim
Kulaklarım sesini, gözlerim bakışını,
Dilim dilindeki tatlı melodiyi kapsın isterdim.
Ah ile vah ile sararıp solma
Yazık şu geçirilen ömre yazık
Erkekte vefa ne gezer hanımlar
Bozuk hepsinin mayası bozuk.
Bir ayak denizde bir ayak kıyıda
Sözünde duranı var mı acaba?
Çekip gidecekmiş, gitsin aldırma
Ah çekme ardından o da mı tasa?
Gözleri gökte olsaydı, yıldızlar da onun yüzünde
Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı,
Gün ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı.
Öyle parlak bir ışık çağlayanı olurdu ki gözleri
Gece bitti sanarak kuşlar cıvıldaşırdı.