HAYAT GÜZELDİR
Hayatta en güzel şeyler bedavadır.
Aile mesela; doğduğunuz anda hayatın size en büyük armağanı bir ailedir.
Yaşantımızın temel kaynağı hava bedavadır,istediğiniz kadar kullanın;tabi elinizi çabuk tutun ki solunamayacak kadar kirletilmesin :)
Gülmek,kahkaha atmak bedavadır mesela...
Sevmek bedavadır,insanları sevmekle başlayın ki kendinizi de sevebilesiniz.
Aşık olmak bedavadır.(Bedava almakla kar mı edersiniz zarar mı belli olmaz,ama aşk her şeye rağmen bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir.)
Güzel hatıralar...Geçmişi hiçbir zaman satın alamazsınız derler ya; işte o koskaca bir yalan,hatıralarınızın hepsi bedavadır.
Dahası var...Bir dosta bir arkadaşa içten bir duyguyla sıcacık sarılmak bedavadır.
Öpüşmek bedavadır ki;her derde deva olduğu söylenir.
En sadık arkadaşımız olabilecek bir kedi,bir köpek sahiplenmek günümüzde parayla;ama sokakta yaşayan yüzlercesi var...Hepsini sevmek,sevgilerini almak bedavadır.
Hayatta bedava olan şeyleri saymakla bitmez,değerini bilmek bedavadır...
ZİYA AKYILDIZ
Sarı Gelin Türküsü'nün hikâyesi…
Gelin, eski çağlardan beri Çoruh ırmağı boyunda yaşayan
Hıristiyan Kıpçak Beyinin kızıdır.
Ve saçları sarıdır.
Zaten türkü adını da bey kızının sarışın olmasından alır.
Erzurum'lu bir delikanlı sarışın Kıpçak Beyinin kızına âşık olur
ve Erzurumlu delikanlı ile sarışın Kıpcak kızının arasında büyük bir aşk
Hayat Güzeldir
Hayatta en güzel şeyler bedavadır.
Aile mesela; doğduğunuz anda hayatın size en büyük armağanı bir ailedir.
Yaşantımızın temel kaynağı hava bedavadır, istediğiniz kadar kullanın; tabi elinizi çabuk tutun ki solunamayacak kadar kirletilmesin:)
Gülmek, kahkaha atmak bedavadır mesela...
Sevmek bedavadır, insanları sevmekle başlayın ki kendinizi de sevebilesiniz.
Aşık olmak bedavadır.(Bedava almakla kar mı edersiniz zarar mı belli olmaz, ama aşk her şeye rağmen bri insanin başına gelebilecek en güzel şeydir.
Güzel hatıralar... Geçmişi hiçbir zaman satın alamazsınız derler ya; işte o koskoca bir yalan, hatıralarınızın hepsi bedavadır.
Dahası var... Bir dosta, bir arkadaşa içten bir duyguyla sıcacık sarılmak bedavadır.
Öpüşmek bedavadir ki; her derde deva olduğu söylenir.
En sadık arkadaşımız olabilecek kedi, bir köpek sahiplenmek günümüzde parayla; ama sokaklarda yaşayan yüzlercesi var... Hepsini sevmek, sevgilerini almak bedavadır.
Hayatta bedava olan şeyleri saymakla bitmez, değerini bilmek bedavadır.
Alıntıdır.
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Ünlü Yazarların İlk Kitapları Neden Basılmadı?
2007 yılında David Lassman adında bir İngiliz, yazdığı kitapların yayınevlerinden sürekli geri çevrilmesinin kabahatini kendi yazdıklarında değil yayınevlerinin sallapatiliğinde arar ve tuhaf bir oyunla bunu ispatlamaya girişir. Sadece İngiliz edebiyatının değil, dünya edebiyatının temel taşlarından sayılan Jane Austen‘ın üç büyük romanını ufak
Emire Nişli
SMYRNA AMAZON KRALİÇESİ (İZMİR)
Ah! İzmir'im, canım İzmir'im, SMYRNA ...20 yıl kavuşma hasretiyle yandığım özel şehrim benim. Denizine, kıyısına, kokusuna, insanına, taşına, toprağına. Allah'ım her şeyine yandığım şehrim.
Şimdi nefes alabildiğim ve ruhumu yeniden besleyebildiğim aşık olduğum aşkım SMYRNA.
Anakreonvâri Söyleyiş
Anakreonvâri söyleyiş, eski Yunan şâiri Anakreon'un belli bir ölçüde söylediği çoğunlukla aşk ve şaraba duyulan ilgiyi ifade eden söyleyiş tarzını ifade eder.
Günümüzde söyleyişi benimseyenler ölçüden ziyade işlenen konulara yoğunlaşmaktadırlar. Konular kısaca "carpe diem" olarak özetlenebilecek aşkın, muhabbetin ve dünyada saadeti arzunun işgal ettiği görülür.
Özellikle Avrupa'da 18.Yüzyıl'da Rokoko akımı ile yaygınlık kazanmış, Goethe ve Schiller gibi yazarlar tarafından çeşitli eserler verilmiştir. Özellikle Goethe'nin gençlik yıllarında yazdığı "Karga ve Kartal" (Der Adler und die Taube) şiiri bu söyleyiş tarzına örnek verilebilir. İngilizlerde ise William Oldys (1696-1761) bu şiir söyleme tarzının çok güzel örneklerini vermiştir.(1)
Edip Cansever / Gözleri
Elleri getirin elleri
Diyorum , bir şeye karşı komaktır günümüzde aşk
Birleşip salıverelim iki tek gölgeyi.
Hayata Dair Bir İnceleme
Neden hep yazılarda, şiirlerde, romanlarda arıyoruz yaşamak istediklerimizi. Misal söylenişi ve okunuşu en kolay ama yaşanması en zor duygulardan olan "Aşk". Niçin bulamıyoruz bu duyguyu, neden hasret kaldık bu duyguya? Bence sebebi karşımızdakinin kalbine değil gözlerine bakmış olmamız. Burda gözden kastım fiziksel özelliklerdir. Yani
Ahmed Arif Ölümyıldönümü
Ruhun şad olsun Ahmed Arif ( 2 Haziran 1991 )
( Asıl adım Ahmed Önal, Ahmed Arif olarak bilinirim. Yaşamım boyunca hakkı aradım; ezilenin ve güçsüzün yanında durdum.)
Leylim Leylim ile varlığından haberdar olmuştum ilk kez Arif'in. Bende derin izler ve hüzün bırakan okuduğum mektuplardaki muhteşem ve ölümsüz bir aşk hikayesiydi. Karşılıksız, çıkarsız, riyasız bir aşktı Leyla Erbil'e Ahmed Arif'in hissettikleri. Adam gibi "ADAM"dı, yürekten sevmişti kadınını yücelterek sevmişti. Benliğinde, her bir hücresinde, iliklerinde hissetmişti aşkını, sevdasını. Sözlerinde, o muhteşem dizelerinde doyasıya dile getirmişti yüreğinden dökülenleri.
Böyle aşklar kaldı mı ki günümüzde?
Sanmıyorum, kalsa da okyanusun derinliklerindeki bir inci tanesi kadar enderdir diyebiliyorum özetle.
"Ruh eşi" tanımıyla eşleştirdiğim ve varlıkta kavuşamayan, ruhları arafta kalan bu iki özel insanın aşkına mektuplarda bile olsa şahit olmak çok güzeldi. Çok ama çok özel ruhlardı çünkü.
"Ve biz, milyarlarca, aşkın, yalanın, alçaklığın, kahramanlığın; kapıları, kapakları, kuş uçurmaz uzaklıkları ve ayrılıklarıyla, kahrolası yasaklarıyla, bu acayip kaos karanlığında, biz ikimiz! İki müthiş hasret, iki parça can.
~Leylim Leylim~
"Gözlerinden, burnunun üst dudağına düşen fark edilmez incecik gölgesinden öperim canım. Öperim ömrüm. Yaşşa! "
~Leylim Leylim~
Ney Üflemek Aşktır
'
“Dinle neyden nasıl hikâyet eder
Ayrılıklardan şikâyet eder.”
- Mevlana
Zirâ o birşeyler anlatmada
Ayrılıklardan şikâyet etmededir.