Bağnaz Sanat - II
Tolstoy - Sanat Nedir?
Sanat Nedir?
Sanat Nedir?
Uçsuz bucaksız sanat alanı içinde, yalnızca belli bir grup insana haz veren etkinlikler sanat olarak adlandırmaya başlandı. Bunun yarattığı ilk sonuç, o kendine özgü, sonsuz çeşitlilikte ve derinlikteki dinsel içeriğinden yoksun kalması. İkinci sonuç ise, tumturaklı ve belirsiz bir niteliğe bürünmesi oldu. Üçüncü
Dönüşüm 2
Benliğin Karanlık Tarafını Keşfetmek Birçok insan kendi içinde o kadar mutsuz ki hayatı yaşamaya fırsatları kalmıyor. Kendi kendilerini o kadar huzursuz hissettiriyorlar ki hayattan tat alamıyorlar. Eğer içindeki düzeni yerine oturursan bunlardan sıyrılmak daha kolay olacak. Bunu yapınca ortaya çıkan güce "gerçek benlik" deniyor. Ne
Reklam
Kemal Tahir'in Görüşü
Kemal Tahir
Kemal Tahir
hayatında ''yahu yine yanıldık'' lafını çok ediyor. Sebep de yine kendi dediği şu lafa bağlanıyor : "Öğrendiği her yeni şey karşısında bilgilerini tekrardan yenilemeyene aydın demem. ". Yani gerçek sandığımızın günün birinde pek de öyle olmayacağını
Kemal Tahir
Kemal Tahir
gayet olağan buluyor.
Yani öğüt vermeden önce kendiniz yapın
Çocuğun birisi bal yiyince vücudunda yaralar çıkıyormuş, ama bir türlü bal yemeyi de bırakamıyormuş. Ailesi, çocuklarının bal tutkusunu önleyebilmek için hekimlere gitmişler, tedbirler uygulamışlar, ama nafile! Sonunda, tavsiye üzerine, Ebu Hanife Hazretlerine gitmişler. İmam Ebu Hanife, sorunu dinledikten sonra çocuğun ana ve babasına; “Kırk gün sonra gelin” demiş. Anne ve baba buna bir anlam veremese de çaresizlik içinde mecburen geri dönmüşler. Kırk gün geçtikten sonra tekrar Ebu Hanife Hazretlerinin huzuruna varmışlar. İmam-ı Âzam, çocukla kısa bir görüşme yaptıktan sonra ona; “Bundan sonra bal yeme evlâdım!” demiş. Sonra da çocuğun ailesine dönüp; “Tamam, gidebilirsiniz.” demiş. Anne-baba şaşkınlık içinde.”Bu mudur yani?” dermişçesine birbirine bakmışlar. Öyle ya, kırk gün bekleyip de sonunda sadece bir cümle duymak, anlaşılır bir durum değilmiş. Fakat karşılarıdaki zat da devrin en büyük alimi… Sıradan birisi değil ki… Onun dediği gibi yapmışlar ve evlerine dönmüşler. Sonraki günlerde akmışlar ki çocukları artık bal istemiyor! Merak etmişler bunun sebebini. İmam-ı Âzam’a tekrardan rahatsız etmişler ve ona; “Efendim, ona bir cümle söylediniz. Nasıl onu baldan vazgeçrebildiniz? Nedir bunun hikmeti?” diye sormuşlar. Gülümseyerek şöyle cevap vermiş İmam-ı Azam Ebu Hanife: “Kırk gün önce, ben de bal yiyordum. Bal yiyen birinin, başkasına bal yeme demesi etkili olmazdı. Sizin ilk gelişinizde bal yemeyi kestim, önce nefsimde denedim bunu. Kendim bunu bırakmanın mümkün olduğunu görünce sözüm de ona tesir etti.”
Arthur Schopenhauer
 - İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
İnsan eylemleriyle ilgilidir. Bu konu herkesi doğaldan etkiler, kimse de ona yabancı, ilgisiz kalamaz. Başka her şeyi eyleme bağlamak insan doğasının ayırıcı niteliğidir. Öyle ki, her dizgeli araştırmada, insan, eylemle ilgili bu bölüme (en azından içeriği onu ilgilendirdiği ölçüde) bütünün özü diye bakar. Böylece başka bir bölüme dikkat etmese
BERAT GECESİ HAKKINDA
Yarın gece halkımız arasında "Berat gecesi" olarak bilinen gecedir. Bu geceyi ibadetle geçirmek ve o gecenin gündüzünü (yani gecenin arkasından gelen Cumartesi gününü) oruçlu geçirmenin hükmü nedir? Bu gecenin üstünlüğü dinde sabit bir husus mudur? 1. GECENİN FAZİLETİNE İLİŞKİN RİVAYETLER SAĞLAM MI? Şaban ayının on dördüncü gününü
Reklam
1.000 öğeden 741 ile 750 arasındakiler gösteriliyor.