Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çizmeyi Aşmak; Milâd-ı İsa'dan üç asır evvel Efes'te Apelle (Apel) isimli bir ressam yaşarmış. Büyük İskender'in resimlerini yapmakla şöhret bulan Apel'in en büyük özelliği, yaptığı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş. Günlerden birinde bir kunduracı, Apel'in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki Çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel, bunları dinleyip gerekli notları almış. Ancak bir müddet sonra adam, resmin üst kısımlarını da eleştirmeye ve hatta teknik yönden, sanat açısından renklerin kontrastı ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel, perdenin arkasından bağırmış: — Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı çıkma!
250 syf.
10/10 puan verdi
Efsane oyun... Efsane bir tirad barındırır. Okumak isteyenler için şuraya bırakıyorum: ( soylulardan kendini beğenmiş bir tip olan valvert, cyrano'yu küçük düşürmek ister..) cyrano de bergerac: kibarlar için yasa çizme değil, kılıçtır. de guiche: can sıkmaya başladı! vicomte de valvert: pöh! farfaranın biri! de guiche: elverir, kabak tadı! haddini
Cyrano de Bergerac
Cyrano de BergeracEdmond Rostand · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20171,011 okunma
Reklam
Burun!
cyrano de bergerac: kibarlar için yasa çizme değil, kılıçtır. de guiche: can sıkmaya başladı! vicomte de valvert: pöh! farfaranın biri! de guiche: elverir, kabak tadı! haddini bildirecek kimse yok mu? de valvert: ne demek! durun şimdi. (kendisini süzen cyrano'ya yaklaşır ve azametli bir tavırla karşısına dikilir) burnunuz ne
Buruna dair!
cyrano de bergerac: kibarlar için yasa çizme değil, kılıçtır. de guiche: can sıkmaya başladı! vicomte de valvert: pöh! farfaranın biri! de guiche: elverir, kabak tadı! haddini bildirecek kimse yok mu? de valvert: ne demek! durun şimdi. (kendisini süzen cyrano'ya yaklaşır ve azametli bir tavırla karşısına dikilir) burnunuz ne
yormak
Özgünleşmenin önü kapatılırsa, hükmedilecek bir alan inşa edebilirsiniz söz geçiriliyor ancak. Ama halk da memnun bu kısıtlı mecrada dolanmaya. Biraz aş, biraz inanç yetiyor ona. Hayatın bir macera olmasına izin vermiyorlar. Kendisine bir şans tanımayı tehlike, günah, hatta haddini aşmak sanıyor.
Sayfa 131 - CAN YAYINLARI
“Çizmeyi aşmak” deyiminin hikayesi
Milad-ı İsa'dan üç asıl evvel Efes'te Apelle (Apel) isimli bir ressam yaşarmış. Bu ressamın en büyük özelliği yaptığüı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş. Günlerden birinde bir kunduracı, Apel'in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel bunları dinleyip gereklinotları almış. Ancak bir müddet sonra adam, resmin üst kısımlarını da eleştirmeye hatta teknik yönden, sanat açısından, renklerin kontrasından ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel, perdenin arkasından bağırmış: - Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı aşma!
Reklam
Çizmeyi aşmak
Söyleyişte daha ziyade “Çizmeyi aşma”, yahut, “Çizmeden yukarı çıkma” biçiminde emir kipiyle ve boyundan bü­yük bir iş e girişildiğini ima eder mahiyette kullanılan bu deyimin hikayesi şöyledir: Milad-ı İsa’dan üç asır evvel Efes’te yaşamış olan Apelle (Apel) isimli bir ressam vardır. Büyük İskender’in resimlerini yapmakla şöhret bulan Apel’in en büyük özelliği yaptığı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş. Günlerden birinde bir kunduracı Apel’in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel bunları dinleyip gerekli notları almış. Ancak bir müddet sonra adam resmin üst kısımlarını da eleştirmeye ve hatta teknik yönden, sanat açısından, renklerin kontrastı ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel perdenin arkasından bağırmış. Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı çıkma!
ÇİZMEYİ AŞMAK Söyleyişte daha ziyade "Çizmeyi aşma!", yahut "Çizmeden yukarı çıkma!" biçiminde emir kipiyle ve boyundan büyük bir işe girişildiğini ima eder mahiyette kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyledir: Milâd-ı İsa'dan üç asır evvel Efes'te Apelle (Apel) isimli bir ressam yaşarmış. Büyük İskender'in resimlerini yapmakla şöhret bulan Apel'in en büyük özelliği, yaptığı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş. Günlerden birinde bir kunduracı, Apel'in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki Çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel, bunları dinleyip gerekli notları almış. Ancak bir müddet sonra adam, resmin üst kısımlarını da eleştirmeye ve hatta teknik yönden, sanat açısından renklerin kontrastı ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel, perdenin arkasından bağırmış: — Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı çıkma!
Çizmeyi Aşmak  Söyleyişte daha ziyade "Çizmeyi aşma!", yahut "Çizmeden yukarı çıkma!" biçiminde emir kipiyle ve boyundan büyük bir işe girişildiğini ima eder mahiyette kullanılan bu deyimin hikâyesi şöyledir:    Milâd-ı İsa'dan üç asır evvel Efes'te Apelle (Apel) isimli bir ressam yaşarmış. Büyük İskender'in resimlerini yapmakla şöhret bulan Apel'in en büyük özelliği, yaptığı resimleri halka açması ve gizlendiği bir perdenin arkasından onların tenkitlerini dinleyip hoşa gidecek yeni resimler için fikir geliştirmesi imiş.    Günlerden birinde bir kunduracı, Apel'in resimlerinden birini tepeden tırnağa süzüp tenkide başlamış. Önce resimdeki Çizmeler üzerinde görüşlerini bildirip, kunduracılık sanatı bakımından tenkitlerini sıralamış. Apel, bunları dinleyip gerekli notları almış. Ancak bir müddet sonra adam, resmin üst kısımlarını da eleştirmeye ve hatta teknik yönden, sanat açısından renklerin kontrastı ve gölgelerin derecesi üzerine de ileri geri konuşmaya başlayınca Apel, perdenin arkasından bağırmış:    — Efendi, haddini bil; çizmeden yukarı çıkma!  
Bazen sadece sevmektir sana düşen, fazlasını istemek haddini aşmak di belkide..
Reklam
TAĞUT KAVRAMI
"Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." (Bakara suresi,256) Tağut kelimesi "tağa" kökünden türetilmiştir. Lügatte "haddini aşmak, azgınlaşmak" anlamına gelmektedir. "Tağut: Küfürde haddini aşan mânâsına da gelmektedir. Allah'tan başka ibadet edilen her şey tağuttur. Tağut, putlardan olabildiği gibi cin ve insanlardan da olabilir."
Sayfa 109Kitabı okudu
195 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.