Ona o söylevi çeken ses şimdi şöyle şeyler söylüyordu, Hadi, korkma, burada içinde bulunduğun karanlık, kendi bedeninin içinde var olandan daha büyük değil, bir deriyle ayrılmış iki karanlık bunlar, bahse girerim bunu hiç düşünmemiştin, bir karanlığı sürekli bir o yana bir bu yana taşıyıp duruyorsun ve bu seni korkutmuyor, az önce yalnızca kimi tehlikeler olduğunu hayal ettiğin için çığlık çığlığa bağırmana ramak kalmıştı, yalnızca küçükken gördüğün kâbusu hatırladın diye, sevgili dostum, içindeki karanlıkla yaşamayı öğrendiğin gibi dışındakiyle yaşamayı da öğrenmelisin, şimdi ayağa kalk artık, lütfen, hiçbir işine yaramayan feneri cebine koy, mademki götürmekte ısrar ediyorsun, kâğıtları da ceketinle gömleğinin ya da göm leğinle teninin arasına sakla, daha emniyetli, ipi sıkıca kavra ayaklarına dolanmasın diye ilerledikçe ipi sar, şimdi haydi bakalım, korkaklık etme, bu her şeyden kötü.