Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Biz kitap yazmayız, kitaplarda bizi yazarlar hadi eyv hahhaha
Bütün insanlar dünyaya en azından bir kitap yazabilmek için gelmiştir, başka bir şey değil. İster sıradan ister çok özel olsun, önemi yok, yazmayan kişi yitik insandır, iz bırakmadan gelip geçer.
YKY
Hahhaha
Bir kaç ay önce bir aile yakınımızı kaybettik. Her ne kadar akıl sağlığımı korumak için cenaze törenlerine gitmekten mümkün olduğunca kaçınsam da bu sefer gittim. İçimde, uzun zamandır sebepsiz bir ağlama isteği vardı. Durduk yere sokakta, otobüste, iş yerinde filan ağlarsanız insanlar delirdiğinizi düşünebiliyorlar ancak cenazeler bu iş için biçilmiş kaftan. Böyle yerlerde kimse size niye ağladığınızı sormaz. Ağlarımda kurtulurum diye düşündüm. Koyu renk kıyafetlerimi ve söz konusu ölüden tamamen alakasız kederimi giyinip cenaze evine adım attığımda, rahmetlinin karısı çevresinde toplanan kalabalığa, rahmetliyle hatıralarını anlata anlata ağlıyordu. Ölüm tuhaf şey tabii, onca zaman yanında olan insanın orada olmaması tuhaf. Tamda kadının maruz kaldığı bu ani yokluğa üzülüp ağlayacak gibi olmuştum ki, hikâyenin en dramatik anında, Feride yenge’nin ağzındaki takma dişler yerinden fırladı.
Sayfa 53 - İletişimKitabı okudu
Reklam
aaa benden söz ediyorlar hahhaha :))
Aşk bombardımanı ile gerçek aşk arasındaki çok önemli ayrımlardan biri, varlığımıza yüklenen o ilk büyük anlamın hangi hızda şekilde değiştirdiğidir. Daha üç ay önce bir insanın hayatındaki en önemli kişi iken birdenbire duyulmayan, ötelenen biri haline geldiyseniz bu bir alarmdır.
Hahhaha
Sen ıstıraplı ve çetin seviyorsun, Kadın yüreğiyse, eğlenerek.
Hahhaha
Ne atom bombası, Ne Londra Konferansı; Bir elinde cımbız, Bir elinde ayna; Umurunda mı dünya!
Hahhaha!! :)...
Skund Ormanı gerçekten de büyülüydü ama bu Disk'te sıradışı bir şey değildi elbette.Evrendeki, adı yerel dilde "Senin Parmağın İşte, Salak Kişi" anlamına gelen tek ormandı burası. Evet, "skund" kelimesinin anlamı tam olarak buydu. Bunun sebebi ne yazık ki pek sıradandır. Halka Denizi'nin etrafındaki sıcak topraklardan gelen ilk kâşifler, soğuk iç bölgelere ilk kez gittiklerinde, haritalarındaki boş yerleri, en yakınındaki yerliyi yakalayıp uzak bir nesneye işaret edip yüksek sesle ve açık seçik sözcüklerle konuşup sonra da şaşkın adamın söylediği şeyi haritaya kaydederek doldurmuşlardı. Böylece, nesiller boyunca tüm atlaslarda, "Alt Tarafı Bir Dağ", "Bilmiyorum", "Ne?" ve elbette "Senin Parmağın İşte, Salak Kişi" gibi coğrafi tuhaflıklar ölümsüzleşmişti.
Reklam
hahhaha:)
Uyurgezerlerin siyasi görüşlerine itibar edecek miyiz?
Hahhaha güldürdü :D
"Ben de gayet boktan bir dönemdeyim. Sefillik konusunda sidik yarıştırıyorsak şayet: ' Ravi öksürür gibi güldü. Yüzünden bir an gölge misali bir sertlik gelip geçti. "Anlatmaya çocukluğundan başla istersen:'
Domingo yayınevi / PDFKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.