Hakikatin ardına nasıl düşülür? Hakikat muz gibi, kivi gibi hangi iklimde yetiştiği belli olan bir meyve olaydı, ona ulaşmak kolay olurdu. İnsan altı ay bir güz giderek de olsa, dere tepe düz giderek de olsa, gereken meşakkati göze almakla aradığı meyveye ulaşabilirdi. Nitekim eski masallarda, efsanelerde, hakikati aramak üzere yola koyulanlar, elde demir asa, ayakta demir çarık hazır olunca, yola koyulmanın şartını yerine getirmiş sayılırdı. Ama çoğu kez, eldeki maddî malzemenin yeterli olmadığı da bu masalların söyleminde şöyle dile
getirilir ve denir ki, elde demir asa, ayakta demir çarık, altı ay bir güz gitti, dere tepe düz gitti, bir de arkasına dönüp baktı ki, bir arpa boyu yol almış!
H. G. Wells’in “Körler Ülkesi” isimli kısa hikâyesi bizlere çok şey anlatmaktadır.
Kısaca özetleyecek olursak; dünyanın çok uzak ve ulaşılması güç bir yerinde, uzanan geniş vadinin içerisinde yaşayan bir topluluk vardır. Burada yaşayan insanların başına salgın bir hastalık musibet olur. Öyle ki, hem yaşayanların gözleri kör olmakta hem de doğan
Hakikatin var olup da bir yerlerde saklı durduğunu düşünen insanın, eğer hakikate ulaşmak gibi bir niyeti varsa, onun ardına düşmesi beklenir. Fakat ona nasıl ulaşacaktır? Hakikatin ardına nasıl düşülür? Hakikat muz gibi, kivi gibi hangi iklimde yetiştiği belli olan bir meyve olaydı, ona ulaşmak kolay olurdu. İnsan altı ay bir güz giderek de olsa, dere tepe düz giderek de olsa, gereken meşakkati göze almakla aradığı meyveye ulaşabilirdi. Nitekim eski masallarda, efsanelerde, hakikati aramak üzere yola koyulanlar, elde demir asa, ayakta demir çarık hazır olunca, yola koyulmanın şartını yerine getirmiş sayılırdı. Ama çoğu kez, eldeki maddî malzemenin yeterli olmadığı da bu masalların söyleminde şöyle dile getirilir ve denir ki, elde demir asa, ayakta demir çarık, altı ay bir güz gitti, dere tepe düz gitti, bir de arkasına dönüp baktı ki, bir arpa boyu yol almış!
İnsanın şaşma yetisi, onun dikkatini perdenin arkasında kalana yöneltebilmeli, onu öze, içe, derine, daha derine ama bilinmeyene değil bilinemeyene doğru itekleyebilmeli.