ALİ FUAT BAŞGİL: Çalışma Hayatının Umumi Kanunları
Her birey kendi çalışma alanının gereklerini bilmeli ve ona göre kendini geliştirmelidir. Bir de fizik ve fikri her çeşit çalışma hayatının ve genelde başarılı olmanın belli rasyonel kuralları vardır.
Okuyucum! Her işin ve mesleğin kendi bünyesine mahsus çalışma ve işleme usul ve kaideleri
Şimdi, bazen görülen prensler türünden bir prens düşününüz; yani kanunları bilmez, kamunun iyiliğini sevmez, sırf kendi çıkarıyla meşgul, her çeşit şehvete dalmış, hürriyetin, hakikatin, bilimlerin düşmanı, her şeyi kendi tutkularına, kişisel çıkarma dayandırır, toplumun selametinden başka her şeyi düşünür bir prens. Bu adama, bütün erdemlerin simgesi altın bir gerdanlık takınız; başını kıymetli taşlarla parıldayan bir taçla -kahramanca erdemlerle insanlar arasında parlayacağını ona hatırlatmaya mahsus bir taçla- süsleyiniz; eline, hakkın, bozulmaz doğruluğun kutsal simgesi asayı veriniz; nihayet, hükümdarın, milletine olan ateşli sevgisini gösteren erguvanı giydiriniz. Bu prens, hareketlerini, bütün bu büyüklük işaretleriyle karşılaştırsın, eğer bu süsleri taşımaktan utanmazsa, bütün bu tiyatro kıyafetini keskin zekâlı bir alaycının alaya almasından korkmazsa ben pek yanılmışım demektir.
"Şimdi, bazen görülen prensler türünden bir prens düşününüz; yani kanunları bilmez, kamunun iyiliğini sevmez, kendi çıkarıyla meşgul, her çeşit şehvete dalmış, hürriyetin, hakikatin, bilimin düşmanı, her şeyi kendi tutkularına, kişisel çıkarma dayandırır, toplumun selametinden başka her şeyi düşünen bir prens. Bu adama, bütün erdemlerin simgesi altın bir gerdanlık takınız; başını kıymetli taşlarla parıldayan bir taçla -kahramanca erdemlerle insanlar arasında parlayacağını ona hatırlatmaya mahsus bir taçla- süsleyiniz; eline, hakkın, bozulmaz doğruluğun kutsal simgesi asayı veriniz; nihayet, hükümdarın, milletine olan ateşli sevgisini gösteren erguvanı giydiriniz. Bu prens, hareketlerini, bütün bu büyüklük işaretiyle karşılaştırsın, eğer bu süsleri taşımaktan utanmazsa, bütün bu tiyatro kıyafetini keskin zekalı bir alaycının alaya almasından korkmazsa ben yanılmışım demektir."
Ölmüş ve hükümetten alakası kesilmiş bir şahsın hatırı nerede!..Ve hükümetin ve milletin bir hatırası ve Cenab-ı Hakkın bir tecelli-i hakimiyeti olan adalet kanunları nerede!
Hem Ankara’da hükümetin riyasetinde bulunan birisine (Mustafa Kemal ‘e) söylediğim itirazlara ve ağır sözlere mukabele etmeyip sükut etmesi ve öldükten sonra onun yanlışını gösteren bir hakikat-i hadiseyi beyandaki fıtri ve lüzumlu ve mahrem tenkidlerim, medar-ı mesuliyet yapılmış. Ölmüş ve hükümetten alakası kesilmiş bir şahsın hatırı nerede!..Ve hükümetin ve milletin bir hatırası ve Cenab-ı Hakkın bir tecelli-i hakimiyeti olan adalet kanunları nerede!
Mürşit patentli müşrikler yüzünden tam bir mahşer paniği yaşıyoruz .
Mürşit kisveli müşriklerin şaşmaz değişmez bir tek birlikteliği vardır: Siyaset ve saltanat çıkarları uğruna adına Siyasal İslam denen dinciliğin öncülüğünde ve şemsiyesi altında toplanıp nimet ve imkanları paylaşmak. Onlar paylaşırken ülke ve kitle çürüyüş ve tükeniş sürecine girer. Bu belki de Allah’ın bir takdiridir. Allah “Sizi benimle aldatmasınlar!” uyarısına rağmen bu maskeli müşriklerin peşine takılanlara gaflet cürüm ve zulümlerinin ağır cezasını belki de böyle ödetiyor. Hem malları gidiyor hem ırzları Hakkın kanunu bu: Ceza amel cinsindendir. Ve, zalimi zalime musallat etmek de Allah’ın kanunları arasındadır
"İnsanlar kendilerini hakkın kanununa uydurmakla yükümlü iken, o hak kanununu, kendilerine uydurmaya çalışırlarsa kusur o kanunun değil, o insanın olur ve zararına katlanan da insandır."