İlk öncelikle beni Stefan Zweig ve romanları ile tanıştıran 1k ailesine teşekkür ederim.
Zweig'in okuduğum ikinci kitabı. Bunun yanı sıra (bana göre) her kitabını okuma isteği uyandıran bir yazar olduğunu söylemeliyim.
68 sayfalık bir kitapta anlatılması gerekenin fazlasını anlatmış olmalı ki aklımda yaşanan olaylara dair en ufak bir soru işareti kalmadı diyebilirim.
Ve bu kitapla ilgili o kadar çok alıntı yapmak istiyorum ki ama sizin bu kitabı okumadan okumuş kadar olmanızı istemem :) Bu yüzden küçük bir kısım eklemek istiyorum incelememe.
" Düşün ki - kulağa basit geliyor ama başka nasıl söylenir bilmiyorum- senin kapına kadar herşey gerçeklikti, bir ömür boyu süren, boğucu gündelik dünyaydı ve o kapıda bir çocuğun sihirli krallığı başlıyordu, Alaaddin'in krallığı, düşün ki i an başım dönerek adımımı attığım evin kapısına yanıp tutuşan gözlerle binlerce kez bakmıştım; bütün bunları düşünürsen belki o beni allak bullak eden ânın hayatımdan neler götürdüğünü sezebilirsin, ama ancak sezebilirsin, asla tam olarak bilemezsin sevgilim!"
Bir kadının yaşadığı aşkı en yalın en sade bir biçimde anlatmış Zweig. Kitaplığımın en güzel köşesinde defalarca kez okuyacağıma emin olduğum bu kitabı hepinize tavsiye ediyorum..
NOT: Okurken yanağınızda bir ıslaklık hissedebilirsiniz yada içinizi kaplayan bir huzursuzluk. Bir okuyucu uyarısı olsun bu da. :)
Sağlıcakla kalın...
H.A