sizler bu partiye yön vermeye gelmişsiniz. yönetim organları yönünü yitirince ilk başvurulacak yer sizin oluşturduğunuz genel kuruldur. kimden yana, hangi yeni seçeneklerden yanasınız? bunları belirleyemeyen eskinin tekrarı olmaktan kurtulamaz. eskinin tekrarı olmak için de yönetime gelinmez. yanlışları kopye etmeye varır işin sonu. ezbere parti yönetilmez, burası avcılar kulübü değildir. halkın umutlarını çar çur etmeye halkçılık diyorsanız, onun karşısına çıkmaktan vazgeçin. bunun adı iki yüzlülüktür. bunun adı kendini bilmezliktir. bir gün sokaklarda gezemez olursunuz. kimden yanasınız? bir kez daha soruyorum, kimden yanasınız? halktan yana olanları örgütten atmaya çalışırken kimden yanasınız?
... Atatürk ve arkadaşları için bu uluslaşma, ulus devleti inşa sürecinde dört ilke çok hayatiydi; çağdaşlaşma, laiklik, ulusal egemenlik ve bunun bir devamı olarak halkçılık.
Kitap ;öncelikle Atatürkü "fikrini" anlama üzerine yazılmış ve gençliği hitabe ile başlayan bir eser.
Kitapta bildiğimiz konulardan;
eğitim,inkılap,tarım,halkçılık,ordu,eşitlik,ekonomi ve daha birçok konu hakkından Atatürk'ün sözleri ile size hatırlatma yapıyor.
Hatırlatma yaptığı konuları ise" üstünkörü "ele alıyor ayrıntı beklemeyiniz.
Kitap;üslup olarak sade ve anlaşılır bir günde rahatlıkla okuyabiliceğiniz bir eser.
Kitapta; yazar her topluluğu bilinçli olarak eleştirmiş.
Dikkat;kitap gençlere ithaf edilmiş ama Atatürkün kesinlikle olmadığı sözleri veya yorumlamaları dahi koymaması gerekirdi , çünkü hala tartışmakta devam edilen konularda kitapta yer arıyor bu yüzden kitabı bu göz önünde bulundurarak okuyunuz.
Ne yazık ki;
kitabı her okuduğumda boğazımda yumruk oluştu çünkü ;Atatürkün hala fikrini anlamış değiliz,onu fikir olarak tanımıyoruz, uyarılarına uymuyoruz ve bahsettiği her söz sadece yazıda kalıyor,umarım Atatürkün hayal ettiği Türkiye Cumhuriyetinin olması dileğiyle.
Görüşmek üzere :))
Osmanlı aydınlarını 1920'lerin Cumhuriyetçiliğine yakınlaştıran düşünce akımı, o dönemde belli bazı aydınların şahsiyetlerinde ifadesini bulan (teorik anlamda çok çok ileri fakat toplumun ihtiyacına yanıt vermekten uzak olan) materyalizm, halkçılık ve sosyalizm fikri değil, toplumda daha çok kabul gören Osmanlıcılık-İslamcılık-Türkçülük düşüncesiydi.
Kemalizm, bünyesinde barındırdığı pratiklik ve halkçılık ile diğer tüm felsefelerden ayrılır. Bu felsefe çok pratiktir zira yalnızca teori değil; derhal uygulamaya konmuş prensiplerden oluşur. Çok halkçıdır çünkü zanaatkâr, köylü ve emekçiden müteşekkil halkı eğitmeyi, yükseltmeyi ve uygarlaştırmayı amaçlar.