Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Nesine gerekti Halkçılık, ya da Demirkıratlık...İkisi ortası kalmakla ne kızı verir ne de dünürü küstürürdü. Yedi düvelle barışık olmak usulüne daha iyi geliyordu.
Sayfa 117Kitabı okudu
664 syf.
·
Puan vermedi
Alparslan Türkeş'e ait milli doktrinin ismi olan 9 Işık, isminden anlaşılacağı üzere dokuz ilkeden (Milliyetçilik, Ülkücülük, Ahlakçılık, Toplumculuk, İlimcilik, Hürriyetçilik, Köycülük, Gelişmecilik Ve Halkçılık ve Endüstricilik Ve Teknikçilik) oluşmaktadır. Kitabın bendeki basımında bu ilkeler ilk 20 sayfada ele alınmış sonrasında ise 1970-1971 tarihlerinde Alparslan Türkeş tarafından yapılan muhtelif konuşmalar ve yorumlar bulunmakta. Özellikle konuşmalarında o tarihlerdeki siyasi atmosfere uygun olarak sıklıkla komünizm ve kapitalizme eleştriler yöneltilmektedir. Mezkûr ilkelerin uygulanması için gerekli reformlar makro düzeyde ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
Alparslan Türkeş ve Dokuz Işık
Alparslan Türkeş ve Dokuz IşıkAlparslan Türkeş · Bilgeoğuz Yayınları · 2022731 okunma
Reklam
"Yunanlı Batı Trakya'da Atatürk 'ün yaptığını yapmaz ve yaptırmaz. Çünkü oradaki Türklüğün çöküp göçüp gitmesini ister. Onun için de 1950-1960 zalim ve soyguncularının memlekete hakim olmak için Türkiye'de yaptıklarını yapar ve yaptırır. Bulgarlar oradaki Türkler için köy enstitüleri açmaz, açtırmaz. 1950-1960 halk düşmanlarının Türkiye 'de yaptığı gibi, yobaz okulları açtırır. Fransa Paris'te gecekonduları yıkar, sıhhi ve konforlu mesken blokları yapar, bunları bahçeler, parklarla çevirir, okullar ve hastanelerle donatıp halkçılık görevini yerine getirir. Ama Afrika sömürgelerinde sefil yerliler gecekondularda çürür. Onlara biraz elektrik, birer çeşme de su sadakası verirler. Olduğu gibi bırakırlar. Biz vatan adamlarının, İdeal ve fazilet adamlarının halkçılığını değil, sömürgecilerin halkçılığını taklit ediyoruz. 1950-1960 zulüm ve soygun rejiminin adamlarından biri, "Efendim demokrasi var, isteyen çocuğunu okutur, isteyen okutmaz." dememiş miydi? İşte sömürgeci! Atatürkçü öyle yapmaz: köy çocuklarını köy çocuklarını kız oğlan zorla okula gönderir. İnsan gibi yetiştirir. Engel olmak isteyenlerin kafalarını kırar."
Sayfa 175 - pozitif yayınevi
Halkçılık
Ben halkın içinden değil, halkla birlikte yükselmek istiyorum. Eugene V. Debs
Kemalizm, Türk devrimidir. Tam bağımsızlıktır. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Halkçılık ve Devrimciliktir. Akıl ve bilim ilkeleri doğrultusunda çağdaşlaşmaktır. Kendi tarihinden beslenmek, kendi diline sahip çıkmaktır. İnsan sevgisi, doğa dostluğu ve barış severliktir. Ulusal kültürle evrensel uygarlığa katkı sunabilmektir.
Halkçılık ilkesi, Jon Türkler döneminde İstanbul Üniversitesinin ilk sosyoloji profesörü olan Ziya Gökalp tarafından ortaya atılmıştır.Ziya Gökalp bu görüşlerinde Fransız sosyoloğu Durkheim'e dayanmaktaydı.
Reklam
Anlamadığım kelimelerden biri de halkçılık. Ne halkçılığı? Halk kim? Halkçıyım demek halktan değilim demek. Ama lütfen tahtımdan iniyor ve o pespaye, o bedbaht insanlara yakınlaşıyorum. Aman efendim kerem buyuruyorsunuz! Halk partisi kurtla kuzuyu, insanla sırtlanı bir çuvala koyan madrabazlar kumpanyası. Kime karşı halk partisi? Kime karşı halkçı?
Sayfa 265 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Ziya Gökalp:
" Siyasette mesleğimiz halkçılık,ve harsta mesleğimiz Türkçülük " olmalıdır.
Sayfa 126Kitabı okudu
Anlamadığım kelimelerden biri de halkçılık. Ne halkçılığı? Halk kim? Halkçıyım demek halktan değilim demek. Ama lütfen tahtımdan iniyor ve o pespaye, o bedbaht insanlara yakınlaşıyorum. Aman efendim kerem buyuruyorsunuz! Halk Partisi kurtla kuzuyu, insanla sırtlanı bir çuvala koyan madrabazlar kumpanyası. Kime karşı halk partisi? Kime karşı halkçı? Halkçılık halkın sırtına binen bir avuç aydının uydurduğu bir mit. Oğlancı gibi. Halkın ırzına geçmek için halka hulus çakan açıkgözlerin yaftası. Halk Partisi tarihinin hangi merhalesinde halk için çalıştı, halktan olmayanlarla mücadeleye girişti? Halktan ne anlıyordu? Alt yapı feodal. İkibin yıldan beri değişmeyen, kendi küçük dünyasında hep aynı dertlerle başbaşa, geniş bir kalabalık. O kalabalıktan kopan, hiçbir çilesi, hiçbir dâvası olmayan bir Halk Partisi. Bir nevi ur. Ve arada, rakkas gibi kalabalıkla Halk Partisi arasında gidip gelen diğer partiler.
Artık ibadetlerden, vakit namazlarından sonra cami cemaati arasında ülkücülerin mi, milli görüşçülerin mi daha ihlaslı Müslümanlar olduğu yarıştırması ve münakaşası başlamıştı. Bir beden olan, bir bütünleyici ad ve tanım olan millet kavramının içi, etnik farklılıkla, halkçılık ve halklar ayrıştırmasıyla boşaltılırken bir de dini ayrıştırmayla boşaltılmaya başlanmıştı.
Sayfa 344 - Bilgeoğuz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Markopaşa’nın Siyasal Kimliği
Atatürk’ün ölümünden sonra belirginleşen, İkinci Dünya Savaşı sırasında ideolojik bir gruplaşmaya dönüşen kırklı yılların tartışmaları, yeni bir siyasal ve kültürel ortamın oluştuğunun en önemli göstergesidir. Bir başka ifadeyle kamusal alanı belirleyen kültürel ve siyasi etmenler üzerinde bir anlam mücadelesi
Sayfa 20 - İletişim YayınlarıKitabı okuyacak
1.083 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.