Türkiye’deki Milli Eğitimin siyasi bir örnek teşkil etmemesi gerekliliğini en sert dille ortaya koymuş, maarif sisteminin frenk usulü tertibatsızlığına ve maddi duruşuna önemli bir eleştiri teşkil etmiştir. Kitap, üstadın vefatından sonra derlenmiş yaptığı konuşmalar, konferanslar ve çıkardığı dergi referansları ile oluşturulmuştur. Ülke felsefesinin atıl durumda kalmasına ve buna sebep olan fenomenlerin çözüm odağının çok uzağında kalmasına değinen kitap, talebenin, bilginin ve muallimin iç dünyasında ve zahirinde hangi irfana meftun olması gerektiğini madde madde açıklıyor. Her öğretmenin, her imamın, her babanın... okuması gereken bir çalışma olduğuna inanıyorum. Skolastik fikriyatın final sahnesini oynadığına inanan değerli hocamızın bu kitabını okuyarak sistemin sosyolojik ve psikolojik alt yapısıyla alakalı gerekli çalışmaların yapılması aşamasında hangi özne, hangi nesne ve hangi yüklemden faydalanacağınızı anlayacağınıza eminim.