Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

lisân–ı hâl

lisân–ı hâl
@hande_nur
Göğsümde bir küçücük derya buldum Kabına sığmaz bir ceylan yoldaşım. - Zarifoğlu #189727523 #33349939 #190874766
Hz. Ebubekir'in (r.a) Duası
“– Rabbim, sen kâmil kudretsin; hesap ve azap gününde benim cüssemi o kadar büyüt ki, cehennemi yalnız ben doldurayım ve başka bir kuluna orada yer kalmasın!..”
Reklam
“Hakikat... Kederin hakikati Allah’tan uzaklık, safânın hakikati Allah’a yakınlık... Varlığın hakikati Allah’ta yok olmak, aşkın da hakikati Allah’ı sevmek...”
“İnsanoğlu! Ben o kadar inanıyorum ki, isbat denilen her şeyi hakîr görüyor ve kaybediyorum. İnsanoğlu! İsbatımız yok; yalnız imanımız var: Allah... İnanıyorsan gel!” “Allah, delil büyüdükçe şüpheyi de büyüten ahmak aklın belâsını versin! (Anlamak yok, inanmak var!) Böyle diyor velî... Ben ona âşıkım!”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keşke ben “Allah” kelimesinden başka, ağzından tek söz çıkmayan bir dilsiz olsaydım.
Şöhret... İnsanların o kadar arzuladığı şey, meğer ne belâ imiş... Onun Peygamber dilinde “âfet” olarak gösterilmiş olması da ne ince hikmet... İşte iç oluşla dışta görünüş arasındaki birbirine musallat iki kutup!..
Reklam
Cemiyetin huzuru, ailedeki «manevî ve ekonomik bütünlüğün» korunmasına bağlıdır. Gerçekten de babanın müşfik ve âdil otoritesinden, annenin samimi ilgi ve koruyucu müsamahasından mahrum kalan, manevî ve maddî dayanışmasını ve bütünlüğünü kaybeden ailelerden ibaret bir cemiyet hayatı dayanılmaz acılara sahne olur. Dünyadaki buhrana biraz da bu gözle bakmaya çalışmak gerekir.
Sayfa 181
Şu gerçek ki, hiç kimse «öz yurdunda garip, öz vatanında parya» olmak istemez.
Sayfa 169
Allah’ın "yeryüzündeki halifesi", mutluluğu "fazilet yarışında" yücelerek aramalıdır.
Sayfa 132
"Allah’a ulaşamayan bir ilim neye ulaşabilir ki?"
Sayfa 122
Reklam
Zamansız ve mekânsız olan Allah, insanı izafî bir zaman ve mekân içinde düşünmeye ve yaşamaya mahkûm etmiş bulunmaktadır. «Dün» ve «yarın» bugünümüzün iki «kanadı olmuş, onlarla bu «mahbeste» dolaşıyoruz.
Sayfa 116
İmam Gazali
«İnsan, önce dış gözü ile bakmalı, sonra da iç gözü ile görmelidir.»
Sayfa 109
Türk dünyasında İmam-ı A’zamlar, İmam-ı Maturidîler, İmam-ı Buharîler, Büyük mutasavvıf Ahmed Yesevîler, İmam-ı Gazalîler Nizam’ül-Mülkler, Mevlânalar, Yûnuslar Hocazade Efendiler, İmamı Birgivîler, Ahmet Cevdetler... gibi din uluları yetişerek, kitaplığımıza binlerce cilt değerli eserler kazandırdılar, yeni ihtiyarlara, yüce dinimizi mecrasından saptırmadan, çözüm yolları buldular, devletimizi ve milletimizi «devrin en ilerisine çıkarmayı» başardılar. Türkler, İslâm’a hizmet eden en büyük millet olma sıfatını gerçekten hak etmişlerdir. (...) Bugün, yukarıda adlarını saydığımız, büyük cedlerimizin kitapları, kitaplıklarda küflenirken ve genç nesiller, çeşitli tertiplerle bu kitapları okumak ve anlamak imkânlarından mahrum edilmişken, piyasada ne idüğü belirsiz kişilerin kitap ve yazıları dolaşmaktadır. Sanki Türk Milleti yeni «ihtida etmiş (Yeni Müslüman olmuş) gibi «nevzuhur» sahte müçtehitlerin kitapları genç nesillerin ellerine veriliyor. Maalesef ülkemizde Ibni Teymiyye, Abdülvahab gibi sapıkların fikirleri, Farmason Cemaleddin-i Afganî, Muhammed Abduh’un görüşleri, yine masonların kontrolünde bulunduğunu önceden bildirdiğimiz «Müslüman Kardeşler» teşkilâtına bağlı yazarların kitapları veya İran’dan kaynaklanan «Fars Emperyalizmine» ait eserler «din adına» okunmaktadır.
Sayfa 95
7,6bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.