Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Emine Filiz

Emine Filiz
@haneikutub
Beni hemen anlamalısın, çünkü ben kitap değilim, çünkü ben öldükten sonra kimse beni okuyamaz, yaşarken anlaşılmaya mecburum.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli Oyunlar
304 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Yeniden Yaşayabilseydik
Yeniden Yaşayabilseydik
Şadan kısa bir hastalığın ardından yatağa düşmüştür. Durumu ağırdır. Kıpırdayamamakta, gözlerini bile açamamakta, ancak etrafında konuşulanları duymaktadır. Doktoru, ölmek üzere olduğunu söyler. Şadan buna inanmak istememektedir. Ancak acizdir, çaresizdir... Ne yapabilir, buna nasıl engel olabilir ki? Şadan, aciz ve çaresiz, hatırlar. İlk gençliğinden o güne kadar tüm yaşadıklarını âdeta yeniden yaşar. Tüm geçmişiyle, kararları ve seçimleriyle yüzleşir ölüm döşeğinde. Vedalaşırcasına. Bir kere daha aynı hayatı ta en başından şu anki tecrübelerinizle yaşamak, hatalarınızı ve seçimlerinizi değiştirmek ister miydiniz? Bu düşünceye kapılacak bir dönüm noktası yaşadınız mı? Hayatınızı boşa harcadığınızı düşündünüz mü? İşte Şadan böyle bir ruh haline girerken beni de sürükledi peşinden. Ben belki mesleki açıdan değiştirmek isterdim ama onun kadar keskin sonuçları olan değişimler istemezdim.
Suat Derviş
Suat Derviş
okumak bana iyi geliyor. Gözlem gücü ve anlatımı çok etkileyici. İnsan ruhuna ayna tutan, merak duygusunu hiç kaybettirmeyen bir kalem. Kütüphanenizde yoksa eğer ilaç niyetine almanızı tavsiye ederim. Ruhunuza iyi gelecek. Keyifli okumalar. "Yeni devir herhalde daha yıpratıcı. Eskiden insan yaşadığını hissetmez, günler tereyağından kıl çekilir gibi kolaylıkla süzülür giderdi. Şimdi insanlar daha yoruluyor, daha didiniyor, daha yıpranıyor. Hayat çekilmesi zor bir yük oldu. Her günkü gaileler daha uç bir şekil aldı galiba." (sayfa - 77) #aklımdakalancümleler
Yeniden Yaşayabilseydik
Yeniden YaşayabilseydikSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2021166 okunma
Reklam
567 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Başlarda olay örgüsünün mantığını oturtamadım. Zorlandım, ama yazar
Hakan Günday
Hakan Günday
olduğu için direndim. İyi ki de direnmişim. İlerledikçe üçüncü kolum gibi oldu kitap, bırakamadım. Genel olarak yorumlarda "bunalıma soktu, karanlık bir kitap" gibi cümleler okudum. Beni bunalıma sokmadı açıkçası (siz bunalım için bahane arıyorsunuz bence :) ) ama kapağı kapatınca boşluğa düşüren bir sorgulama yaşattı.
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve Kayra
Bir insanın 23 yaşında yazdığı ilk kitabı nasıl böyle olabilir? Ve henüz lisede yazmaya başlamış.. Çok büyük saygı duydum. Ne yazsam eksik kalacak, ne desem hakkını yiyeceğim gibi geliyor. #okuyunokutun Nihilizmin zirvelerinde yaşayan iki arkadaşın hatta arkadaş demeyelim, yanyana gelmiş iki insanın, bataklıktan farkı olmayan hayatlarını ve hayat görüşlerini anlatan çok akıcı bir eser. İyi ki okudum. Son olarak Kinyas'ın "Benim adım Kinyas" diye başlayan bir tiradı var. O kısmı benim için tekrar okuyun :') "Bir fahişe ile bir rahibenin, bir cani ile bir polisin yan yana yattığı mezarlıklar bana, hayattaki tek gerçek, tek yalansız manzara olarak göründü." #aklımdakalancümleler
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,7bin okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
İstanbul'un Bir Gecesi
İstanbul'un Bir Gecesi
İstanbul'da sıradan bir gecede, farklı sınıflardan farklı insanların yaşamlarına konuk oldum. Çok derin, çok akıcı, çok acıtan ve çok çaresiz hissettiren bir dili var hikayenin. Ya da yazarın mı deseydim...
Suat Derviş
Suat Derviş
yine yapmış yapacağını. Çok severek, boğazımda bir yumruyla kapattım kitabı. Bu kitap beni çok üzdü ve ben buna bayıldım. Okuyanlar okumayanlara önersin.
İstanbul'un Bir Gecesi
İstanbul'un Bir GecesiSuat Derviş · İthaki Yayınları · 2018196 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
354 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu yıl polisiye romanlarla başladım okumalarıma ve pişman eden çıkmadı şimdiye kadar. Yine öyle bir hikaye okudum ki tadı damağımda kaldı.
Cam Kale
Cam Kale
Tarzını, romanlarındaki ince detaylarını, akıcı ve kıvrak dilini çok sevdiğim canım yazarım yine yapmış yapacağını. Kitaptaki konu öyle bir akıyor ki 'kaç sayfa okumuşum ya 2 dakikada' diye şaşırıyorsunuz. Hani bazı filmler vardır, aktör öyle bir sergiler ki rolünü, film izlediğinizi unutursunuz karaktere direktif vermeye başlarsınız. İşte tam olarak bu kitap da aynı duyguyu yaşatıyor. Karakterler bu kapağın altında yaşıyor adeta.. Vera hoca ve Koray komiser'le birlikte hop oturup hop kalktım ben de. Kaybolan kızların peşinde acaba şu mu bu mu derken nefes nefese kaldım diyebilirim. Yazarın, çok sevdiği ve elinden bırakmadan tek oturuşta bitirdiği kitaplar için kullandığı; "ayraçsız kitap" benim de "kendini izleten kitap" dediğimiz türden. "Mini dizi" fikri sadece benim hayalim ama en azından karakter serisi olarak devam etse keşke. Henüz sevgili
Elif Pınar Acar
Elif Pınar Acar
'ın kalemiyle tanışmadıysanız şimdi tam zamanı :)
Cam Kale
Cam KaleElif Pınar Acar · Herdem Kitap · 202343 okunma
753 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yok olmaya yüz tutmuş bir ulusun varoluş mücadelesi bundan daha güzel anlatılamazdı. Pek çok kez ağlayarak ara vermek zorunda kaldım ama asla bırakamadım kitabı ve 3 gün onunla uyudum diyebilirim. Bağımsızlık mücadelemizin, okul kitaplarındaki başlıklardan ve tarihlerden ibaret olmadığını, perde arkasında dönen o oyunları, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün keskin zekasını ve vizyonunu bu kadar detaylı okuyabileceğim başka bir kaynak bulamazdım. Okudukça insan vatanseverliğin de vatan hainliğinin de ne demek olduğunu daha iyi anlıyor. "Tepeyi yarım saat içinde düşmandan geri alırım" diyip, alamayınca intihar eden Albay Reşat Çiğiltepe'nin, yunan esiri eşeğe bindirip kendi kilometrelerce yayan yürüyen askerin, sağlam yetişkin erkek olmadığı için kilometrelerce demiryolunu tamir eden kadınların, orduya yardım etmek için gelinliğini satıp bedeli olan 30 lirayı Kızılay'a gönderen Zonguldak'lı Hatice'nin ve adını bilmediğimiz yüzlerce kahramanımızın ruhları şad olsun. Namık Kemal'in dediği gibi: "Vatan ki her karış toprağı ecdâdımızdan birinin kanı ile yoğurulmuştur." Ne kadar gurur duysak azdır. Her kütüphanede olması gereken bir şaheser.
Şu Çılgın Türkler
Şu Çılgın TürklerTurgut Özakman · Bilgi Yayınları · 202321,6bin okunma
Reklam
280 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçma itiyadı var...
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Tükenmezkalem Yayınları · 2019170,9bin okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Suat Derviş okumayı seviyorum. Hayran olunası ve güçlü bir kadın. Bu kadar guclu olmasi ve kendine olan güveni yüzünden kendi döneminde çok sevilmedi ve imzasını bile kullanamadan yayınladı pek çok yazısını. Ama ben severek okumaya ve anlatmaya devam edeceğim. #okuyunokutun #suatdervişcandır Eski İstanbul'da, güzelliği dillere destan, yeri geldiğinde mangalda kül bırakmayan, yaşama sevinci ile dolu ama gökyüzündeki yıldızlardan düştüğüne inanacak kadar da saf bir fahişe Fosforlu. İstanbul'un her sokağını, karakollarını bilen Cevriye'nin karşısına hiç tanımadığı bir adam çıkar. Hayatında kimse Cevriye'ye, hastalığında kendisine bakan, itina eden, ilk kez bir kadın olduğunu hissettiren bu adam gibi davranmamıştır. Bu yabancıyı tanımasıyla birlikte Cevriye daha önce hiç hissetmediği, hiç bilmediği duyguları tadacak ve sevmeyi, tutsaklığı öğrenecektir.
Fosforlu Cevriye
Fosforlu CevriyeSuat Derviş · Doğan Kitap Yayınları · 20001,512 okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kaliteli edebiyat, kaliteli kalem. Ben pek aşk romanı sevmem. Ama bu kitap için kuru kuru aşk romanı tanımı yapmak istemiyorum. Edebiyatın, müziğin, kelimelerin, aşkın, maddi ve manevi değerlerin ve rüyaların kıymetini bilmeyen bizlerin kafasına vura vura, büyülü bir gerçeklikle anlatıldığı bir hiciv örneği. Günümüzde yaşayan, rüyalarını tasarlamaya çalışan bir psikiyatr, bir ziyaretçisi sayesinde edindiği mektuplarla, yüz yıl öncesinde geçen esrarengiz bir aşk hikâyesinin peşine düşüyor. Aksiyon, aşk, simya, hırs, savaş, hüzün ve dostluk.. Yusuf'u, Butimar'ı, Behzad'ı, Hatice'yi, Ali Garbi'yi, Kamer'i, psikolog ve tabii ki Badımcan.. Sizi hiç unutmayacağım. Dolunayın altında can çekişen atlar, kasaba meydani, sarı medrese, taşyuva hepsi gözümün önünde halâ. Okumadım, yaşadım.
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20223,935 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Toplum ve birey çatışmasını çok güzel bir dille aktarmış sayın #Fakirbaykurt. Köy ağzıyla yazılan romanda köy hayatının ve nüfuslu insanların gariban insanlara yaşattığı zulümlerin bütün çıplaklığıyla anlatıldığı çok güzel bir eser okuduk. ️Köyün zengin muhtarının siyasi otoritesini kullanarak yoksul Bayram ve ailesini ezmek pahasına kendine ve çevresindekilere menfaat sağlamaya çalışıyor. Okurken hem sinirlendim hem üzüldüm. ️#YılanlarınÖcü aslında üçleme olan bir kitap Kara Ahmet Destanı ve Irazca'nın Dirliği devam kitapları. En kısa zamanda onları da okuyup hikayeyi tamamlamak istiyorum. İyi ki okudum. #okudumbitti
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
152 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Babalar ve çocukları. İyi babalar, kötü babalar, travmalar, anılar, yaslar, ölümler, gerçekleşemeyen yüzleşmeler.. Çok akıcı ve çok hüzünlü öyküler. Bazı öykülerin, hatta çoğu öykünün sonunda yüreğimin sıkıştığını hissettim. Çok severek ve üzülerek okudum. İster istemez kendimi o karakterlerin yerine koydum, koydukça yoruldum, ara verdim. İyi ki okudum. #kitaptavsiyesi "Aile bana göre çoğunluk çürümüş bir kurumdur. Toplumsal erozyon, ahlaki çöküş en küçük birimde ailede başlıyor maalesef. Ev kapalı bir kutu gibidir içi dikenlerle ve dışı yılanlarla bezeli. Bir sürü sırrın, kaygının, korkunun, yalanın, yalnızlığın, bazen iyiliğin, bazen kötülüğün saklandığı bir yer." Sayın Özlüoğlu böyle söylüyor bir röportajında. Hiç de haksız değil..
Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar
Annem, Kovboylar ve Sarhoş AtlarPolat Özlüoğlu · İthaki Yayınları · 2022167 okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Dili gayet akıcı, hızlı okunan, ortak hisler, ortak düşünceler bulabileceğimiz mini bir roman. Gezi olaylarını, o karmaşayı ve takip eden karamsarlığı ne ölçüde yansıtırım diye düşünmeden, sadece uzaktan bir selam çakarak yoluna devam eden ama okumaya değer bir eser. "İstanbul"un yaşattıklarını ve ellerinden aldığı Deniz'i de yüreğinde taşıyarak Berlin'de, eski sarı bir apartmanda, hayata tutunmaya çalışan 3 arkadaş. Kısacık kitabında ne çok şey anlatmış sayın Altuğ. Dostluklar, acılar, kahkahalar, yeni umutlar...
Barbaros Altuğ
Barbaros Altuğ
Biz Burada İyiyiz
Biz Burada İyiyizBarbaros Altuğ · İthaki Yayınları · 2023141 okunma
216 syf.
8/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Adı gibi melankolik olmadığı için çok sevindiğim, gayet akıcı ve sürükleyici bir kitap okudum. Çok bayılmadım ama hayatımızın ne kadar biricik ve yaşanmaya değer olduğunu güzel bir dille aktarmış. Normal olmak nedir, neden kendi olabilme cesareti olana deli deriz, neden içimizden geldiği gibi davranmaktan korkarız? Oysa ölümü yanımızda hissedene dek ölümden korkmayız. Veronika'nın da yaşam isteği ölümü başucunda hissedince canlanıyor. #veronikaölmekistiyor , var oluşumuzun her dakikasına yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak yaklaşıyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalan insanlar ve onların deli etiketiyle sürdürdükleri hayatı..
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076,9bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Paulo Coelho okumaya başlamak için en doğru kitabı seçmişim. Çoban Santiago'nun masalsı yaşamının felsefi öyküsünü okurken çok keyif aldım. Küçük prens okurken hissettiklerimi hatırlattı. Bazı kitapların zamanının olduğunu düşünüyorum. Tıpkı Küçük Prens'de olduğu gibi Simyacı'nın da zamanı var. Doğru zamanda okunan doğru kitap kadar keyif veren başka bir eylem yok. Bu yolculuğa bir şans verin ve Santiago'ya eşlik edin.
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2009206,3bin okunma
227 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Kemal Varol şahane bir iş çıkarmış yine. Okuduğum ikinci kitabı. Yine beklentimi karşıladı. Okudukça sarıp sarmalayan, akıp giden, düşündüren bir kitap. Sevdiği Heves Ali'den çok erken ayrı düşmüş ve ölümün yolunu gözleyen bir "Ağıtçı Kadın"ın bambaşka ölüm hikayeleri ile karşılaşması ve her hikayede kendi hikayesini tamamlama umudunu konu alan, hüzün, ölüm ve aşk dolu bir eser. Yakın hissettiren cümleleri de var, eksik kalmış hissettiren cümleleri de. Roman diye geçiyor ama farklı ölüm öyküleriyle birbirine bağlanan bir kurgu. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Altı çizilecek bir sürü cümle ihtiva ediyor ama benim özellikle aklımda kalan şu cümle oldu: "..... ben ölülere değil hikayelerine ağlarım. Eksik kalmış, tamamlanmamış, yarıda kalmış, bir süt tülbendi gibi, bir kış gecesi gibi kapkara, hayretler içinde kalakalmış hikayelerine ağlarım."
Ucunda Ölüm Var
Ucunda Ölüm VarKemal Varol · İletişim Yayınları · 20161,868 okunma
112 syf.
5/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Büyük şehrin kenarda köşede kalmış insanlarının günlük hayatını, aile dramını, alışkanlıklarını anlatmaya çalışan bir eser. Diyalog çevirileri aşırı yordu beni. Sokak ağzını yansıtmak için çok zorlamış çevirmen. Bölümler birbirinden kopuk. Okumasanız pek bir şey kaybetmezsiniz.
Sokak Kızı Maggie
Sokak Kızı MaggieStephen Crane · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,470 okunma
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.