Kaliteli edebiyat, kaliteli kalem. Ben pek aşk romanı sevmem. Ama bu kitap için kuru kuru aşk romanı tanımı yapmak istemiyorum. Edebiyatın, müziğin, kelimelerin, aşkın, maddi ve manevi değerlerin ve rüyaların kıymetini bilmeyen bizlerin kafasına vura vura, büyülü bir gerçeklikle anlatıldığı bir hiciv örneği.
Günümüzde yaşayan, rüyalarını tasarlamaya çalışan bir psikiyatr, bir ziyaretçisi sayesinde edindiği mektuplarla, yüz yıl öncesinde geçen esrarengiz bir aşk hikâyesinin peşine düşüyor. Aksiyon, aşk, simya, hırs, savaş, hüzün ve dostluk..
Yusuf'u, Butimar'ı, Behzad'ı, Hatice'yi, Ali Garbi'yi, Kamer'i, psikolog ve tabii ki Badımcan.. Sizi hiç unutmayacağım. Dolunayın altında can çekişen atlar, kasaba meydani, sarı medrese, taşyuva hepsi gözümün önünde halâ. Okumadım, yaşadım.