Gök kubemizi 1923 te çaldılar… Harf İnkilabı isimiyle
Kendi Gökkubemiz Yahya Kemal Merhum'dan mülhem bir ifade.
Biz Gökkubemizi nerede yitirdik, ne zaman yitirdik, nasıl yitirdik...
…bunu buna başlayalım mı…?
Bu soruyu sormak bile aslında, bu yolculuğun ilk adımlarından biri olmalı.
Çünkü birçok insan Gökkubemizi kaybettiğimizin bile farkın da değil.
Önce meseleyi doğru ortaya koymak lazım.
Osmanlı Türkçesini Arap alfabesi sanmakta ne bileyim 😂 Dil devletin kültürüdür, geçmişidir, bilgi birikimidir. Çağdaş Türk ve Dünya Tarihinde gördüğümüz üzerine mesela Japonya diğer inkılapları yaparken harf inkılabı yapmamıştır. Şu an Japonya ya bakın bize bakın birde 😉 Kesinlikle dünya tarihinde böyle bir devrim yapılmamıştır aynen!!! Dil devriminin gayesi sözcüklerin bin yıllık anlamlarını atıp yerine ingilizcesini koymak değil Türkçeleştirmekti. Dil devrimi amacından saptırılmıştır.
Umut Ök
@tatarok35
·21 Nisan 01:01
Dili Arapça olmayan, Arap olmayan Anadolu insanına Arapçayı yazı dili olarak zorlamanın, böylece Arap sömürgeciliğine başeğmenin bir anlamı da yoktu! 600 yıllık bir aşındırılma, yontulmaya karşın, yine de başarılı bir yazı devrimi yapıldı 1928'de. Kesinlikle söyleyeyim. dünya tarihinde böylesine bir devrim yapılmamıştır!
Türkçe'yi imlâ ve telâffuz bakımından anarşiye sürükleyen darbelerin başında
"Harf İnkılabı" gelir.
Kadir Mısıroğlu
Bu milletin başına gelen 3 büyük felâket:
- Lisân inkılâbı
- Harf inkılâbı
- Hilâfet'in ilgâsı
| Üstâd Kadir Mısıroğlu
Şah damarı koparılmış bir millet görmek istiyorsanız, çok uzağa değil ülkemize bakın. Harf inkilabı ve laiklik Anadolu insanın şah damarını koparmış.
Bu milletin başına gelen üç büyük felaket:
Lisan inkılabı,Harf inkılabı,Hilafet'in ilgası. Kadir Mısıroğlu
Harf İnkılâbı süresince dil tartışmalarına halk da aktif biçimde katılmış. Atatürk’ün Gemlikli Gazozcu Haydar ve diğer esnafın önerilerine cevabı:
Risale-i Nura talebe olmanın birçok şartları vardır. Bunların başında *ihlas* gelmektedir. Yazı yazmak önemli bir şarttır. Ama tek başına yeterli değildir. Sadakat, sebat, takva, sünnet-i seniyeye tabi olmak, namazın arkasındaki tesbihatı yapmak, namazı ta'dil-i erkana göre kılmak, Kuran öğretmek gibi daha bir çok talebelik şartları vardır.
Türkçe'yi imlâ ve telâffuz bakımından anarşiye sürükleyen darbelerin başında "Harf İnkılabı" gelir.
Kadir Mısıroğlu
Bir milleti yok etmek isterseniz askerî istilâya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla mânevî değerlerini, ahlâkını soysuzlaştırmak kâfîdir.”
Peyami Safa
Peyami Safa, “Arab Harfleri” başlıklı yazısında Harf Inkılabı hakkında şöyle yazmaktadır:
Arab, yani eski Türk harfleri yerine Lâtin harfleri kabûl edileli otuz bir yıl oldu. O zamanın yer yer ifâde edilen en büyük endişeleri şunlardı: Evvelâ Arab harflerinin daha çabuk yazılıp okunduğuna şüphe yoktu. Mahkeme zabıtları gibi sür’at istiyen yazılar Lâtin harflerile yazılamazdı. Mekteplerde not tutmak veya herhangi bir yazıyı da acele yazmak zorlaşacaktı. Daha büyük endişe de şuydu: Millî kütüphanelerimizdeki yüzbinlerle eser ne olacak? Yarınki nesiller kendi edebiyatlarını, tarihlerini, dil ve lûgatlerini, felsefe, din ve hukuk eserlerini okumak imkânından mahrum kalınca, onlara millî kültür nasıl verilecek?
Mahkeme zabıtlarının daktilo ile tutulabileceği, mektepde muallimlerin daha ağır ders takrir edecekleri ileri sürüldü. Arab harflerile yazılmış eserlerin yeni harflere çevrilip basılabileceği iddia edildi.
Realite bu ümitleri suya düşürdü. Mahkemelerde yazı makineleri, dâvacı ve dâvalıların sözlerini aynen değil, adâlet mefhumuna aykırı olarak ancak hulâsa (özet) hâlinde zabtedebilmektedir. Rahmetli Velid Ebuzziya’nın Tasvir’de çıkan bir başmakalesinin başlığı şu idi: “Yazı Makinesile Adâlet Olmaz!..