Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Reis, din bezirganlarına acımamış.
Fatih Sultan Mehmet, ilmiyeye ve dervişlere ait yüzlerce vakfı kaldırmış, gelirlerini askere tayin etmiştir; bunu ancak yine bir din kuralına dayanarak yapabilmiştir; yani vakfedilen maksadın veya binanın ortadan kalkmış olduğu olgusunu ileri sürerek kaldırabilmiştir.
Sayfa 176 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Devletin, devlet hizmetindekilerin ayrıcalıklarına karşı halk, daima Şeriatı ileri sürmüş ve Şeriatı temsil eden ulemayı yanında bulmuştur.
Sayfa 175 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Osmanlı'da padişah, halife sıfatıyla İlmiye sınıfını kontrolü altında tutabilme imkanına sahipti. Orta Asya devletlerinde ise ulema, vakıfları kontrol ettiklerinden ve şer' i hukukun temsilcisi olduklarından, gittikçe daha bağımsız bir duruma gelebilmiştir. Bu çatışma, her İslam devletinde gündemde idi. Din adına ulemanın vakıfları çoğaltmak için çabaları karşısında İslam devletlerinde vakıfların kaldırılıp hazineye alınması her dönemde rastlanan bir mücadele konusu idi.
Sayfa 175 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Ziyafette fillerle gösteri yapıldı; savaşa katılan fillerin dişleri kesilip uçlarına kılıç gibi keskin silahlar takılıyormuş, savaşta düşman üzerine koşarak saldırırlarmış, Timur Bayezid'e karşı bu filleri kullanmıştı (Timur, Hindistan'dan 16 fil getirmiş).
Sayfa 170 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Köşkte verilen ziyafette, Timur dahil herkes çok şarap içti (şarap içme Timur'un iznine bağlı idi). "Tatarların adeti, şarabı yemekten evvel içmektir." "Davetliler sarhoş olmadıkça ziyafet ziyafet sayılmıyor." "Ziyafette şarap dağıtan hizmetkar (saki) misafir önünde diz çökerek kadeh sunar, boşaldıkça doldurur. Her kadeh dolu verilir ve bir yudumda yuvarlanmak gerekir. Yoksa kadehi yeniden doldurulmaz. İki kişiye bir saki hizmet eder, içmeyen davetli bu şerefi bağışlayan ev sahibine, Timur'a hakaret etmiş sayılır;" her kadeh, Timur'un sağlığı veya başı için içilir. En çok içen kişiye bahadur denir.
Sayfa 168 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Timur'un huzurunda çeşitli memleketlerden gelmiş elçiler hazırdı. Elçilere ziyafet verilmesini emretti. Ziyarette at eti, koyun eti, pilav ve meyve sunuldu. En makbul olanı at eti idi. Arkasından, "altın, gümüş kadehlerde şekerli kımız" sunuldu.
Sayfa 166 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Bayezid, Timur'a namelerinde Timur adını, kendisinin altınla yazılmış adı altında koymuş; Timur bundan çok alınmış, Bayezid'in haddini aştığını söylemiş.
Sayfa 157 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Bayezid, Timur'a meydan okuyan mektubunda, "Gelmezsen eşlerin senden üç kez boş olsun, ben de senden kaçarsam eşlerim üç kez boş olsun" diye yazmıştı. İbn Arabşah, Timur'un bu nameyi alınca "İbn Osman aptal bir delidir." dediğini belirterek, kadından böyle söz etmek Timur nezdinde büyük suç olduğunu belirtir.
Sayfa 157 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Türkler arasında içkiye düşkünlük üzerinde bir göz tanığı Yeniçeri Mihail Konstantinovic (Fatih dönemi) şöyle yazar: "Saray mensupları, hizmet erbabı ve bazı beyler şarap içmektedirler, fakat savaşa gittiklerinde genel olarak hiç kimse şarap içmez." En eski bir rivayet olarak Yahşi Fakih, Osman Gazi'nin Bilecik Tekvuru ile "sayda ve işretle" meşgul olduğunu kaydeder.
Sayfa 121 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Arap seyyahları, Anadolu Türk halkının içkiye düşkünlüğünü abartılı biçimde vurgularlar. Al-Umari'nin Anadolu'yu gezen ravisine göre, bu memleketin ahalisi içkiye düşkündür, içkiden ve cinsellikten başka şey düşünmezler, "onların emirleri sayesinde sakinin zulmünden... Aşk ve derdinden başka hiçbir şeyden şikayetleri yoktur."
Sayfa 121 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
474 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.