Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
has bahçe- nin gülü.
Çok özel, seçkin ve son derece güzel kimseler için kullanılır bir tâbirdir. Daha ziyâde sevgi belirtmek için kullanılmaktadır.
Reklam
Bu kalabalıkta bu tenhalık- Sevgilim bütün sözlerimi Mazlumların rüyasından seçtim ben. Budur, düşünmeden bildiğim Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe
Yaşarken Bahçem has-bahçe olsun diyorsan Önce sımsıcak bir muhabbetle bakacaksın Kazmaya, küreğe, bele karşı. Hayatım hayat olsun diyorsan Sınırlar çizeceksin sınırsızlığa Koşturup durmayacaksın yele karşı Çevrem çevre olsun diyorsan Yağmur duasına çıkmadan önce Tedbirler alacaksın sele karşı Kâinatı kucaklamak istiyorsan Işığını gönder dört bir tarafa Sevgisizliğe silahlar bile karşı Az yaşa, çok yaşa, sonu yine hiç Topla yığ, servetin beynine çekiç Sağlam siper yoktur ecele karşı
Bu kalabalıkta bu tenhalık- Sevgilim, bütün sözlerimi  Mazlumların rüyasından seçtim ben.  Budur, düşünmeden bildiğim  Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Sarp kayaların oluşturduğu uçurumlarla çevrili kalenin içini envai türlü süs bitkisi ve meyve ağacıyla donattı. Düşman kuşatmasına uzun süre dayanabilmesi_ için, Ferhat misali kayaları delmek suretiyle su kaynağını buldu ve dönemine göre .üstün bir mühendislik tekniğiyle suların kaleye ulaşmasını sağladı. Boru, kanal, sarnıç, fıskiye kullanmak suretiyle şelale ve havuz lar yaptırdı. Farsçada cennet anlamına gelen firdevs, aynı za manda şelale ve havuz demektir. İç ve dış kalede tahıl ve yiyecek stoklayıp durdu. Vadideki ağaçlarla araziyi ıslah edip ürüne dönüştüren, kalenin içini "has bahçe" haline getiren Hasan Sab bah' ın savunma amaçlı bu planı, düşmanları tarafından "huri gibi kızlarla afyonkeş fedaileri aşk ve meşk yaptıkları sahte cennet" diye karalandı.
Reklam
Büyük Selçuklularda Toprak
Büyük Selçuklularda toprak, geneli itibarıyla devlete ait yani mirî arazi idi. Ahalinin ekip biçtiği bağ, bahçe, koru veya otlak olarak değerlendirdiği bu toprağın vergileri hükümdara tahsis edildiğinde buna hâs arazi denirdi. Şu veya bu hizmet dolayısıyla, asker veya sivil bir kişiye belirli bir toprak parçası verildiyse, bu takdirde toprağı işleyenler vergilerini ona verirlerdi. Böylece devletin yapması gereken bazı hizmetler yerine getrilmiş, karşılığı da toprak gelirlerinden ödenmiş olurdu ki, buna iktâ sisemi, toprağın bu şekilde ayrılıp verilmesine ve bu toprağa da iktâ denirdi. Fetihten sonraki kayıt sırasında haraci arazi olarak kaydedilmiş toprakların vergi geliri ise hazineye intikal ederdi. Mirî veya mülk (özel) toprakların gelirlerinin; ilmi, içtimai, hayri ve benzeri amaçlı vakıf müesseselerinin giderlerinin karşılanması için tahsisi işlemiyle vakıf araziler ortaya çıkardı. Bir arazinin tasarruf hakkının tamamıyla bir kişiye ait olması halinde ise bu toprağa mülk (özel) arazi adı verilirdi. Bu gibi topraklar istenirse satılabilir, hibe veya vakfedilebilir, sahibi tarafından çocuklarına miras olarak bırakılabilirdi. Selçuklu ülkesinde toprağı kullananlar esas olarak öşür, harac gibi şer'i vergiler ödemek durumunda olmakla birlikte, örfi tekâlife dayanarak bazı vergilerin alınması da söz konusudur.
İLK HARF Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı? Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı. Ne diyordu ince şeylerin annesi "Ötekini oku, derinde dipte duranı."* Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş "Geride kalmanın cezasıyım -diyor- Biliyor musun, hoyratlık değil de İncelik yakıyor canımı..." Bu kalabalıkta bu tenhalık- Sevgilim, bütün sözlerimi Mazlumların rüyasından seçtim ben. Budur, düşünmeden bildiğim Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe....
Tanrılar arasında insan yalnızlığı mı İnsanlar arasında insan yalnızlığı mı? Korkusu küçük düşürüyor hayatımızı Ne diyordu ince şeylerin annesi "Ötekini oku, derinde dipte duranı." Kilisenin bahçesinde mumdan bir harita Bütün göç yollarının iki ucuna tutunmuş "Geride kalmanın cezasıyım -diyor Biliyor musun, hoyratlık değil de İncelik yakıyor canımı..." Bu kalabalıkta bu tenhalık Sevgilim, bütün sözlerimi Mazlumların rüyasından seçtim ben. Budur, düşünmeden bildiğim Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Bahçe sessiz ve serindi, toprağın üstünde karanlık ve kıpırtısız gölgeler uzanıyordu. Uzak ama çok uzak bir yerde, ihtimaldir ki şehrin de ötesinde kurbağaların vırakladığı işitiliyordu. Mayıs, güzeller güzeli mayıs hissettiriyordu kendini! Hava derin derin ciğerlere doluyor ve burada değil ama gökyüzünün altında başka bir yerde, ağaçların üstünde, şehrin çok ötesinde, tarlalarda ve ormanlarda kendine has bahar hayatının, zayıf ve günahkâr insan aklının alamayacağı esrarengiz, muhteşem, zengin ve kutsal bir hayatın artık silkinip canlandığını düşünmek istiyordu insan.
Reklam
Bu kalabalıkta bu tenhalık Sevgilim, bütün sözlerimi Mazlumların rüyasından seçtim ben. Budur, düşünmeden bildiğim Budur, ayaklarına serdiğim has bahçe...
Eşrefoğlu Al Haberi
Eşrefoğlu al haberi Bahçe biziz gül bizdedir Biz de Mevla'nın kuluyuz Yetmiş iki dil bizdedir Erlik midir eri yormak Irak yoldan haber sormak Cennetteki on dört ırmak
Bülbül havalanmış yüksekten uçar Has bahçe içinde gönlüm var deyû Seni seven yiğit serinden geçer Güzeller içinde yârim var deyü Ben seni severim sen de sev beni Mevlam ayırmasın sevdiğim seni Elbet bir gün olur ararsın beni Şurda bir divane yârim yar deyü Ben seni severim can ile candan Mevlam ayırmasın sevdiğim senden Canım esirgemem yârim ben senden Götür sat pazara kulum var deyü Karac’oğlan sözler karşı karadan Hicap perdesini kaldır aradan Seni beni bir Mevla’dır yaratan Büyüklenme hey kız güzelim deyü
Sayfa 240 - Deniz Yayınları.
224 syf.
8/10 puan verdi
Kısa ömrüne rağmen Alman edebiyatına yön vermiş şair Georg Trakl'ın ayrıntı yayınlarından çıkmış olan seçme şiirler eseri. Kendine has tarzı ve yaşadığı trajik hayat şiirlerine inanılmaz yansımış. Psikolojik sorunların yarattığı süreçle beraber uyuşturucu ve alkol şairi ele geçirmiş, Birinci dünya savaşınında etkisiyle birlikte şair, çıkılmaz bir yola girmiştir. Kardeşiyle olan ensest ilişkisi, babasının ölümüyle yaşadığı maddi buhran her şeyin üst üste gelmesi ve birtakım psikolojik etmenlerin devamı nedeniyle 1914 yılında intihar etmiştir. Şairin şiirlerinde gece, sonbahar, bahçe, ruh, renkler bolca kullanılmış, estetik biçimini bol imgelerle oluşturmuştur. Bizim edebiyatımıza göre farklı yazdığını söylemeliyim. İlk dönem zamanlarında kafiye denemiş ancak kısa süre sonra serbest yazmıştır. Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu, şiirlerle arası iyi olan okuyuculara tavsiye ederim..
Akşamları Kalbim
Akşamları KalbimGeorg Trakl · Ayrıntı Yayınları · 201968 okunma
538 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.