Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Var olsun hayal gücüm
Gözlerimi kapadığım dünyada herşey mümkün Herşey hayal ya da meyal herşey Neyi görmek istiyorsam o herşey Susmak istiyorsam suküt Durmak istiyorsam durak Yaşamak istiyorsam ömür Yitmek istiyorsam ölüm Gözlerimi kapadığım dünyada herşey mümkün Sizi bilmem,orası benim gördüğüm Mutluluk var,yok hiç zulüm Sevda var,görülmemiş söndüğü Çocuk var,bölünmemiş güldüğü Gözlerimi kapadığım dünyada herşey mümkün
Seray Gülmez
Seray Gülmez
Yaş Otuz Beş..
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Reklam
Gurbet
Çocuktum, Daha on yaşında ya vardım ya yoktum. Hayal meyal hatırımda o gün halâ, Başka bir pazar gecesiydi, bambaşka. Evimizin duvarlarına sinmişti kederli bir hüzün. Anladım çok sonra, hiç bitmeyecek bir gurbet arifesiymiş o gün. Ve başladı yolculuk ertesi sabah, Tozlu, rutubetli bir minibüs koltuğunda. Omuzumda asılı kendi ağırlığımca bir çanta, Ne katlamasını bilirim daha ne de yerleştirmesini dolaba. Sekiz çocuk, hepsi bir yurt odasında, En büyüğü daha on iki on üç yaşında. Ağlar için için özlemle, yoklukla yoğrulmuş hayatlarına. Sabah yorgan katlanacak, çarşaf gerdirilecek, Hani para atsan üstüne zıp zıp edecek. Akşam uzunca kuyruk ankesörlünün başında, Duyunca ananın babanın sesini Yerinden çıkacakmış gibi olur minicik yürekleri. Çocuktum, çocuktuk. On yaşımızda ya vardık ya yoktuk Daha o yaşımızda koca adam olmuştuk.
Yaş otuz beş!
Ve bugün Cahit Sıtkı'nın "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün." dediği yerdeyim.😊 Bu güzel eser artık daha bir anlamlı olacak benim için sanırım. Bu vesileyle şairin o muhteşem eserini hep birlikte hatırlamış olalım😊🙋🏻‍♂️ Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı
Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince Rüzgarlar esmiyor mu serince Bir sigara yakıyorum efkarlanarak Çıkıp karşıma sen geliyorsun Saçların ıslanmış oluyor “Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden Ellerim boşlukta kalıyor. ...
Yavuz Bülent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
"Hayatım boyunca kendimle ilgili olarak uzun açıklamalara girmekten kaçındım. Yani duygularımı bütün açıklığıyla uzun uzun anlatmadım kimseye. Bunu yapmak doğru muydu bilemiyorum ama bu böyle sürdü. İstedim ki bana bu kadar yakın olan insanlar birkaç kelimeyle, birkaç cümleyle, bir bakışla, bir nefes alışımla anlasınlar neler olup bittiğini. Çünkü ben böyle anlayabiliyorum. Eğer sahiden birinin yakınında duruyorsam, bu kadarla da olsa farkına varabiliyorum olup bitenlerin. Yakınlarında olmanın hakkını veriyorum ve bunu onlardan da bekliyorum..." Tarık Tufan/Hayal Meyal s.62
Reklam
CAHİT SITKI TARANCI'YA CEVAP...
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz?
Bugün benim doğum günüm...
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. -Cahit Sıtkı Tarancı
"Hayal meyal seçebildiğim bir şehirden, hiç var olmadığım bir şehre gitmek gibiydi... Her şey."
Reklam
Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum.
ARIYORUM Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı? Bir ferman yayımlamıştı;
bilinmeyen barış
Bir çocuk mutluluğun resmini çiziyor İçinde toplar, tüfekler ve savaş uçakları Barış hiç görememiş Savaşın içinde doğan bu bebek. Sanki bunlarsız bir dünya var olmamış gibi Babasını hiç görememiş doğduğundan beri Gözleri hep kapıda her an gelecekmiş gibi Toplama kampına gelen herkeste babasının kokusunu arıyor. Annesini ise hayal meyal hatırlıyor Son nefesini verirken kanlar içinde O acı feryadı kulaklarından hiç çıkmıyor Çırpınırken üç askerin arasından. Çocuk kaçmak istiyor uzaklara Genzindeki çıkmak bilmeyen kan kokusundan Kaçmak istiyor paramparça olmuş ayağından İçinde bitiremediği savaştan kaçmak istiyor Bir güvercin misali uçmak barışa F.Başkan
Ey Efulim
O yollarda seninle yürümeyi ne çok isterdim Daha çok isteklerim olacaktı senden Ben sana babamı özledim diye çocuk gibi kollarında ağlayacaktım daha. Ah Efulim kuşlar diyorum hep gurbete ben senin yanında niye gurbetliği yaşarım söyler misin efulim neden kaçar gözlerim senden. Sana bakıpta kendimi bulamamaktan mı korkuyorum Ne var ki bir
17 Ağustos 1999 ...
Bundan tam 23 yıl önce, gece saat 03.02'de, Gölcük merkezli, 45 saniyelik bir sarsıntı. O sarsıntıda yitip giden hayatlar, yok olan canlar... O zamanlar 3 yaşındaydım, hayal meyal anımsar gibiyim sadece. Rabbim o günleri bir daha kimselere yaşatmaz umarım diyorum ve can verenlere Allah'tan rahmet, kalanlarına da 23 yıl geçse de bitmeyecek acıları için sabır diliyorum.
1.396 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.