Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal

Hilal
@hayallerindevera
Bir kirlenmeden korumak için susarak yaşadığım her şeyin bir yenilgi olduğunu çok sonra öğrendim. Benim, kıyısında saygıyla beklediğim olanak, başkalarının çiğneyip attığı bir sıradanlıktı...
Reklam
Kimsenin yağmuru seyretmediği bir dünyada, yıldızları sevmenin yalnızlığı ile her gün biraz daha geri çekildim. Üstüme örttüğüm yorgan, yüreğimdeki serçenin küçücük ürkek kanatlarıydı..
"Sevmeyi özledim biliyor musunuz?" Kayıtsız şartsız bir gülüşü. Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü. 'Nerde kaldın' ayazını değil, 'hoş geldin' iyiliğini. Hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını. Kapı zilleriyle telefon arasında tükenmeyi. Geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu. Kendimi severek yürümeyi kalabalıkta. 'Göğe bakma duraklarını' özledim. Yağmuru kirpiklerden içmeyi. Yumruk kadar bir yüreğe dünyayı sığdırma hünerini. 'Sana sevinç verdiğim sürece ben buradayım' zenginliğini özledim. Başka kentlere vuran rengini güneşin. Başka sokakların telaşıyla çoğalmayı. Dünyayı yudum yudum aşka çeviren yalnızlığı...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor
Reklam
İnsanlık ne kadar büyük bir yalnızlığı, yabancılaşmayı, sevgisizliği ve yıkımı yaşıyor olursa olsun, dünyanın herhangi bir yerinde şiir yazan birisi varsa ve onu okuyan bir başkası varsa, barıştan, aşktan, özgürlükten ve güzellikten umudu kesmeye yer yoktur
"İnanç ısıtır, bilgi ise aydınlatır. Karanlıkta (yani bilmeden) yaşanabilir ama soğukta (yani inançsız, umutsuz) uzun süre yaşayamazsınız."
Hayal kurmak, çocukluk döneminin neredeyse tam zamanlı mesai konusu iken, sonra kaybettiğimiz bir beceridir. Sebebi ise çocukluk çağlarımızdan itibaren "ben" dedigimiz yapılandırılmış benliğin oluşmaya ve sınırlarının da netleşmeye başlamasıdır. Son bir gayretle çoğumuzun ergenlik ve gençlik dönemlerinde sarıldığı çılgın hayaller "hayat şartları" tarafından elimizden alınınca, artık bize de Shawshank hapishanesindeki mahkumlar gibi elimizdekiyle idare etmek ve kaderimize boyun eğmek kalır. Halbuki sınırlarımızın çapını belirleyen şey aslında azmimiz, hayallerimiz ve gayretimizdir.
Her eşyanın insanı yaralayan bir hikâyesi olduğuna inanıyorum yada belki de ben yaralanmaya çok müsaitim
Antikacılarda vakit geçirmeyi çok severim. Çok bir şey almasam da dolaşmak, bu size nereden geldi demek, bir eşyanın hikâyesini masal gibi dinlemek, fiyatını sormak, alacak gibi olmak ama almamak, eşyalara dokunup yerine birakmak,elimin tozlanmasi falan hoşuma gidiyor.
Reklam
Bir şey diyemedim. Böyle pazardan dönen insanların ellerinde zorlukla taşıdıkları torbalara uzanıp almak istersin ama utanır da uzanamazsın ya, Kamil’e derdini ver biraz da ben taşıyayım demek istedim ama kederlerin elle tutulmadığını yeterince deneyimlemiştim
Toparlayamadım doktor” dedi. “Emin ol kimse toparlayamıyor. Sadece herkes başka türlü dağılıyor...”
Gülüş anne babadan geçen bir şeydir, annen baban gülüyorsa sen de gülersin, onlar gülmüyorsa istediğin kadar içinden gelsin senin yüzüne bir tebessüm layığınca oturamaz.
Çocuğun zihinsel bir geriliği olduğunu düşüneceğine, ortada duygusal bir sorunun olduğunu ve bunun sorumlusunun da kendisinin olduğunu anlasa daha iyi olur.
Önemli şeyler her şeyi unuttuktan sonra aklımızda kalanlardir
140 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.