"Vicdanı olmayan, iyiliği bilmeyen bir insan acı da çekemez."
#everestyayınları [sayfa 305]
UÇURTMA AVCISI
Khaled Hosseini'den okuduğum ikinci eser. Yine etkileyici bir kitap. Yine ülke sorunları, yine acımasız hayat, gerçekler...
Okuduktan sonra, insanın kalbine güzelce yer eden hüzünlü bir kitap Uçurtma Avcısı.
Özellikle savaşın
Sahaf Mendel, içinde üç ayrı ama bir bakıma aynı hikayeyi barındıran bir kitap. Adını ilk okuduğumda bir sahafın dükkanında geçen olayları anlattığı bir roman olabileceğini düşünmüştüm. Gerçek ise başkaymış.
Sahaf Mendel ile başlayayım. Ben çok sevdim Jakop Mendel'i ve ona üzüldüm de. Kendi halinde kitaplarının sayfaları arasında yaşayan
Bu kitabı temizlik yaparken, ütü yaparken hatta yemek yaparken bitirdim desem yalan olmaz sanırım. 🙈 Çünkü kitabı okuyamadığım zamanlarda
Dinlebi Sesli Kitap dan dinledim. Yarı zamanlı dinleyip yarı zamanlı okudum ve çok keyif aldım. Anlatımı akıcı ve sürükleyiciydi.
Kadın olmanın her toplumda zor olduğunu bu kitapla birlikte bir kez daha anladım. Ve işin içine dini tarikat girince maalesef zulümü en çok kadınlar görüyor. Tarikat diyince akla İslam gelir ama maalesef her dinin tarikatı var ve hepsi bir birinden acımasız ve hepsi kadını yok sayan tarikatlar. Ailelerinden koparılan kadınlar. Çocuklarına ne olduğunu bile bilmeden zorunlu bir hayat sürüyorlar. Bir gün eski günlere dönmek umuduyla. Kitap beni çok etkiledi o yüzden vakit kaybetmeden ikinci kitabı okumayı düşünüyorum. Bakalm güzel günler ikinci kitapta olmuş mu umarım olmuştur.
Kitabın uyarlanmış bir dizisi var bir kısmını izlemiştim. Ama iki kitabı okuduktan sonra izleme kararı aldım o yüzden ikinci kitabı okuyup diziyi öyle izlemek istiyorum.
Her şeye rağmen güçlü duran kadınları ve güçlü kadın karakterleri olan kitapları seviyorum.
| Bırakma Ellerimi ~ Ayşegül Çiçekoğlu |
°
Hayatının en önemli parçası, yedi yıllık beraberlik ve iki yıllık evlilik olmak üzere tam dokuz yıllık bir ilişkinin ardından kocası tarafından yalnız bırakılan Elif.
Evlilikten sıkıldığını iddia eden ve boşanma davası açan Toprak ve trajikomik bir şekilde bu sancılı süreçte Elif'in hayatına düşen
Bazen bu hayatı yaşamak bana anlamsız, kaldırılamayacak yük gibi geliyor nefes alamıyorum hiçbir şeyden tat alamıyorum... Sonra başımı kaldırıyorum gökyüzüne bakıyorum, etrafımdaki ağaçlara, çiçeklere,karşıdaki dağa , bir çocuk sesine, o çocuğun gülümsemesine... sonra içime dönüyorum o umuda, mutluluğa, heycana,tutkuya bakıyorum... hayat aslında anlamsız değil; bu hayattaki cenneti de cehennemi de biz yaratıyoruz aslında... Mesela anın tadını çıkarmıyoruz çok hızlı yaşıyoruz sanki birisi kovalıyormuş gibi sonra yoruluyoruz. Hani şair diyor ya: Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu." işte biz bu tür mutlulukları bilmediğimiz için belki de mutlu olamıyoruz... Hayat gerçekten güzel olamayan her şeye rağmen güzel, bakıp ta görmesini duyupta hissedebilmesini bilene...