Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mutluluklar Dilerim... Ferdi Özbeğen
Kupkuru bir aşk değil Neler lazım insana? Belki ben veremezdim onun verdiklerini Güle güle sevgilim, unutmalıyım seni Belki ben veremezdim onun verdiklerini Güle güle sevgilim, unutmalıyım seni Aşkımız bir günahmış, sevap zannettim onu Hayat masal değil ki, toz pembe bitsin sonu Aşkımız bir günahmış, sevap zannettim onu Hayat masal değil ki, toz pembe bitsin sonu Madem beni almıyor mutluluğa giden yol Ben razıyım sevgilim, yeter ki sen mutlu ol Madem beni almıyor mutluluğa giden yol Ben razıyım sevgilim, yeter ki sen mutlu ol Hayır gözyaşı değil damlayan yanağımdan Görüyorsun gülerek, bakıyorum ardından Hayır, hayır gözyaşı değil damlayan yanağımdan Görüyorsun gülerek, bakıyorum ardından Ayrıldı yollarımız işte bugün burada Mutluluklar dilerim bir ömür boyu sana Ayrıldı yollarımız işte bugün burada Mutluluklar dilerim bir ömür boyu sana
Adım Aylin..
Hayat hiçkimse için toz pembe değil ki bize de her istediğimizi sunsun. Sen şiir gibi yaşa her yüreğe dokunsun. Kötülerin esamisi bile okunmayacak hem burada hem öteki âlemde. Öyle bir hayat yaşa ki ismin her yerde okunsun.
Reklam
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Biri karşıma geçip, bana kendince: "şu olursa, bu bunu yapardım.. Bu olursa bunu yapmam.. " demesini umursamam. İnsanlar artık, yaşanmışlıkları olmadan, çok bilmişce konuşuyor. Ben ki, pürüzsüz ellere zarfı olan biri, yıpranmış bir el görünce, o kişi ile direkt diyalog kuran biriyim. Hayatında karşısına çıkan zorlukları, geçirdiği o kara günleri, anlatmasını büyük bir merak ile beklerim.. Karşı taraf anlatır, uzun uzun dinlerim.. Hayat toz pembe değil ki.. Her şey, yâr'dan ibarette değil. Yâr yerine, yâr'ı yaratana mı yönelsek? Yada ne bileyim.. Düşünce ve fikirlere saygı duysak.. Empati yoksunu olmasak.. Anlayışlı, ince düşünceli olsak.. Bencile ayak uydurmak kolay iş. Sen hiç aksini yaptın mı? Ve artık gerçekten kim beni seviyor, Kim beni sevmiyor, anlamış değilim.. Gerçi pekte umrumda değil. :) "Her şey, yaşa bakar.." diyenler, birde bana baksın.. Nasıl bir yaşamda, aldığım kararlar, yaptığım işler, başımı aşan düşler, ve başardığım hedefler.. Demem o ki, yaşamadan konuşanlar.. Empati ne bilmeden, yargılayanlar.. Az bilip, çok konuşmalar.. Şu mısralarım, umuyorum ki güzel bir cevap olur.. “Masaya yumruğumu vurduğumda; yüzünü düşürdüğüm her bir suratın varlığını sildim hayatımdan.” Hani çok seviyordum ya.. Ortada yalan varsa, silmekte bir hayli kolay.
51 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir!!! Fatma Aliye'nin okuduğum ilk kitabı Levayih-i Hayat.Kitap Osmanlı kadınlarının gözünden aşk ve evlilik sorunlarına ışık tutar.İlk olarak iki kuzenin evlilikleri üzerine başlayan mektuplar sonrasında birbirini anlayan kadınların mektuplaşması ile devam eder.50 sayfalık kısa bir roman lakin bu kısacık romanda Osmanlı dönemindeki farklı türlü evliliklere çok güzel değinilmiş. Malesef kadına bakış açısı, kadının yetiştirilme tarzı her dönemde aynı,,,Bir kısır döngü gibi devam ediyor.Kadınlar bakış açılarını değiştirmedikçe, toplum kadına olan bakış açısını değiştirmedikçe de bu döngü devam edecek. Kitapta tamamı ile yaşadığı hayattan ve hayattaki konumundan ötürü evliliğe toz pembe ve kutsal olarak bakan çevresinde onu anlayan ve onun dilinden konuşan insanlar olduğu için aksi mümkün değilmiş gibi düşünen babaannesi tarafından mutluluğu önemsenerek evlendirilmiş bir kadın ve anneannesi tarafından sadece evine bakacak konumda olan ve malesef madddi durumu iyi olmayan ve mutluluğu önemsenmemiş bir kadının evliliklerine ve bakış açılarına tanıklık ediyoruz.Bu iki kadının mektuplaşması o döneme ışık tutuyor.Malesef ki kızlar dönemde erkeklere iyi bir eş ve iyi bir ev kadını olarak yetiştiriliyor bütün çaba erkeklerin onları beğenmesi aksi mümkün bile değil.Malesef bu durum halen devam etmekte.Kadınlar halen ötekileştirilmekte.Çok yazık... Ne kadar doğru olursanız olun ne kadar kendinizi geliştirirseniz geliştirin sizi ancak sizin gibiler anlar aksi malesef mümkün değil Ben bu kısa romanı keyifle okudum okumak isteyenlere de keyifli okumalar diliyorum.
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,768 okunma
İkon Firdevs Yöreoğlu'ndan.
"Heyecan her yaşta güzel bir şeydir. Ama her durumda sonu güzel bitmez. Tutkuyla atılan yanlış adımlar, insanı felakete sürükler. Bazen anlık heyecanlar ömür boyu yük olur insanın sırtına. Pişmalık olur, utanç olur, vicdan azabı olur ki çekmesi zordur. İnsanın koparıp atamayacağı bağları vardır, Arkasını dönüp gidemeyeceği durumlar, İnkar edemeyeceği borçları vardır. Bütün bunlar anlık heyecanlara feda edilemez. Şimdi gözüne toz pembe görünen her şey toz duman olur. Hayat sadece anlık güzelliklerden ibaret değil. Cehennemide bu dünyada yaşar insan. "
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#3 bazen aşk toz pembe değil, bebek bezi renginde görünür.
Devney Perry
Devney Perry
Kış ayının soğuklarında tamamen içinizi ısıtabilecek türden. Ben genellikle seri kitaplarda, eğer ki baş karakterlerin serisi değil de yan karakterlerden oluşan bir seriyse, genellikle seri sırasını karıştırarak okuyorum. Bu yüzden bu kitabı okuyabilmek için ilk olarak Indigo Dağı'nı okumak zorunda değilsiniz, Juniper Tepesi'nden de başlayabilirsiniz. Memphis, oğlu Drake'le birlikte yeni bir hayat sürebilmek için Juniper Tepesi'ne gelir. Eloise sayesinde, Knox'un komşusu olurlar. Memphis, Eloise'in otelinde işe başlar ve oğluna istediği kadar vakit ayıramaz. Geceleri oğlu Drake, çok yüksek sesle ağlar ve Knox bu ağlamaya bir yere kadar dayanabilir. Artık geceleri Drake'i sakinleştirip uyutmak için Memphis'in çatı katına gelmeye başlar. Bence çok akıcı bir kitaptı. Ben okurken hiç ''ne zaman bitecek bu'' demedim. Aksine, ''keşke daha uzun olsaydı'' bile dedim. Knox karakteri çok ince işlenmişti, Memphis gerçekten çok güçlü bir kadındı. Ve Drake, işte o bu hikayenin üzümlü keki oluyor. Hikaye başıyla, ortasıyla, sonuyla oldukça tatmin ediciydi, okurken keyif alırsınız diye düşünüyorum. İçerisinde bekar anne/baba, kasaba bulunan kitapları seviyorsanız bu kitabı okumanızı ''çok şiddetle'' öneriyorum.. Ben kısa bir sürede bitirmiştim akıcılığından dolayı, tekrar okuyacağımı düşünüyorum.
Juniper Tepesi
Juniper Tepesi
Juniper Tepesi
Juniper TepesiDevney Perry · Ren Kitap · 2023612 okunma
Normalde "Nasılsın?" Sorusuna "iyiyim" derdim. Depremden sonra nasılsam onu diyorum. Sormaya cesareti olanın da dinlemeye cesaretinin de olması gerekir. Sadece dinlenmek istiyordum. İçim o kadar dolmuştu ki derste, sağda solda, bir kaldırım taşı üzerinde ağlamaya başladığım anlar oluyordu. Ve bu tamamen benim kontrolümün dışında oluşan bir durumdu. Ben de anlatmaya başladım. Göründüğüm kadar iyi, sanıldığı kadar kötü değilim. Yardım etmek mi istiyorsunuz o zaman beni dinleyin demeye başladım. Evet, asla yaşadıklarımızı tamamen anlatamam, anlatırken ağlamaya başladığım anlar da oldu. Çünkü anlatılamayan acı ağlatır. Bu sürede de hiç tanımadığım, varlığından bile haberdar olmadığım ama beni düşünen insanlar tanıdım. Tabii o kadar toz pembe değil kötü muamale gösteren insanlar da oldu ama kötü kendine kötü arkama atıp devam ettim yoluma bana, yaşadıklarıma saygı duyan insanlarla. Ve şu anda benim muhabbete dalıp çay soğutuğum birçok arkadaşım var. Önceden yardıma ihtiyacım olmadığını her şeyi kendi başıma yapmaya çalışan bir insandan bana "Yardım eder misin?" Diyebilmeyi öğrendim. Hayat ne getirir bilmiyorum ama yaşanılan her imtihan kulun ders alması için... Zor bir süreçti ama bunun mükâfatını da gördüm elhamdülillah.
Nursel

Nursel

@Nursel_co
·
14 Aralık 2023 10:49
Lafın gelişi “iyiyim “ demeyin... Demek zorunda da değilsiniz.. Nasılsın ? Diye soran varsa samimice dinlesin. Akıl vermesin Eleştirmesin Yargılamasın... Önce sorup, “aman boşver" demesin. Her şey kafada bitiyor demesin... Bunları takma demesin.. Sadece dinlesin, Önemsesin, şefkat göstersin...💙
383 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Evet bir Gülseren Budayıcıoğlu klasiği daha... Söze nasıl başlasam bilemiyorum. Hepimizin hayatında dönem dönem üzüldüğü,kırıldığı, insanlardan uzaklaşmak istediği zamanlar olmuştur. Hayat maalesef ki toz pembe değil, hepimizin acıları hepimizin kendine özgü dertleri mutlaka var. İnsanız çünkü. Bu kitap bize her insanın dertlerini kendi hayat hikayelerini kesit kesit gözler önüne sunarak , insanı insan yapan aslında duyguları olduğunu anlatıyor. Şahsi fikrim, herkes okumalı ne dertler varmış öğrenmeli bu kitaptan. Mesela çok büyük sandığımız dertlerimiz başkalarının derdini okuyunca küçülüyor , yok oluyor. Ve benim bu kitaptan anladığım aile çok önemli. Ve evet bir kaderimiz var hocamız da söylüyor. Ama önemli olan her şeyi birisine veya birilerine, kadere yükleyip benim yazgım buymuş diyerek kenara çekilmek değil ,mücadele ederek içine doğduğunuz rolleri değiştirebilmek. Tüm hikayeler hocanın kendi hastalarının hikayeleri, yaşanmışlık olması da ayrı güzel zaten. Herkes okumalı.
Madalyonun İçi
Madalyonun İçiGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202018,1bin okunma
216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.