Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İşini bilen bir genç adamdır Emryain. Eskiden ben de öyleydim. Güçlüydüm, kadınlar beni severdi. Hayatın hep öyle devam edeceğini sanırdım. Ama geç anladım öyle olmadığını. Gençler bunu hiç anlamak istemiyor.
"Sen benim her şeyim oldun...Beni kurtarabilecek biri olsaydı, o senden başkası olmazdı."
Reklam
"İnsanlar beni isterlerse görür, isterlerse görmezler. Hep merak etmişimdir, insanın kalabalık içinde kendisiyle barışık sürüye ayak uydurarak yürümesi nasıl bir şeydir?"
Doğru mu? İyi mi? Acıklı mı?
Hayatın kıyısında, kendine çok küçük bir yer tutarak yaşamaya çalışıyordu, küçücük bir yer, hayatta kalmak için. Sonuçta amaç iyi yaşamak mıydı? İyi yaşayan mı kârlıydı? İyi yaşamak, hayattan daha fazla tat almak için her şey yapılabilir miydi? Yoksa sıkıntılı olsa da değerlerine titizlenilen bir hayat mıydı doğru olan?
zaman üzerine
Ölçüsüz ve ölçülemeyen zamanı ölçmeyi istersiniz.Davranışlarınızı ona göre ayarlar ,hatta ruhunuzun rotasını saatlere ve mevsimlere göre şekillendirirsiniz. Zamanı, kıyısında oturup akmasını seyredeceğiniz bir dere yaparsınız. Oysa içinizdeki zamansızlık ,hayatın zamansızlığının farkındadır. Dünün ,bugünün hatıraları; ve yarının, bugünün rüyası olduğunu bilir.
Sayfa 40
Çevrimiçi define avlarının kurallarında "alınan şeyin yerine başka bir şey bırakılır" diyor. Biz de her gittiğimiz yerden bir hatıra alacaksak neden yerine bir şey koymayalım? Böylelikle orada bulunduğumuza dair bir kanıt, kendimizden bir parça da bırakmış oluruz.
Reklam
Hâlâ burada ve yaşıyor olduğuma şükrettim. Aksi takdirde bu anı kaçıracaktım. Bazen uyanık olmak ne güzel şeydir.
Bu dönem her şeyin farklı olacağına dair kendime söz vermiştim. Başta kendime ve etrafımda olan bitenlere özen gösterirsem uyanık kalmayı; sadece fiziksel olarak değil, bilinçli olarak anda var olmayı başarabilirdim.
Onun gözlüğünü yeterince uzun süre takarsam belki onun gibi olabilirdim. Dünyaya bakıp onun gördüklerini görürdüm. İkimizin varlığını aynı bedende yaşatabilirsem kimsenin onu özlemesine de gerek kalmazdı; en çok da benim.
"Cezalandırıldığını düşünüyor musun?" "Hayır." Peki cezalandırılmam gerektiğini düşünüyor muyum? Evet.
Reklam
Şarampolden yuvarlandığımız o an, ablamla beraber sözcüklerimi de yitirmiştim.
Deneyimlerim doğrultusunda şu kanıya vardım; insan karşısındakinin acı çektiğini görebiliyorsa, mazeretini duyduğunda daha şefkatli ve anlayışlı bir tavır sergiliyor. Sırf durumu kendim ve etrafımdakiler için kolaylaştırmak adına milyonlarca kez, kızamık, çiçek veya onun gibi gözle görülür bir hastalığa yakalanayım diye dua ettim. Her türlü açıklamayı gerçeğe yeğlerdim.
Ölüm, yalnızca uyanık olduğum zamanlarda aklıma geliyordu.
"Yeterince dikkatli bakarsak dünyadaki güzellikleri görebileceğimizi öğrendim. Ben de dahil, herkesin illa hayal kırıklığı yaratmak zorunda olmadığını ve doğru insanın yanında duruyorsan 383 metrelik bir tümseğin bile insanı çan kulesinden yüksekte hissettirebileceğini öğrendim"
Rengarenksin tek bir rengin içinde, hem de tüm parlaklığınla.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.