Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
''Ya bu tende vücut bul, Ya da kov beni...''
“Eylül toparlandı gitti işte Ekim filan da gider bu gidişle” Aralık yoktur Turgut Uyar’da Ekim gibidir her şey Bence de öyle Ekim gidiyorsa Aralık niye beklensin ki Ekimin şiiri var, Aralıksa şiir yerine Bir kere bile geçmesin sokağımızdan kötü şiirler gibi bekletmesin de sonuna dek Ekim gibi ansızın bitsin ya da bitmeden… Yarım kalsın! Ne kadar yarım kalırsa o kadar şiir Ne kadar Ekim olursa o kadar Aralık Kalır şiire, kaybolalım diye hemen Ve şiirimiz sanki yazılmış gibi önceden Yarısı Ekimden yarısı şiirden yarım Aralık
Reklam
Bir şehrin kapısı her zaman hatıralara açılır, hatıralara kapanır. Şehirler; hatıralar dükkanıdır ya. Hatıralar uzun zaman o kapının ardında unutulur, şehirler gibi. Bir dükkanın kapısına kilit vurup açmamak gibi. Üstümüze kapanan ne varsa biraz da yokluğumuzdur. Yokluğu çoğalta çoğalta yaşadığınız bir yeni şehir ise, sizin eskiliğinizi gün be gün yüzünüze vurur. Gün gelir, o yokluğun kapısını bir kez daha açmayı göze alırsınız. Gözünüzün açtığı kapı, yokluğun kapısıdır, unutma kapısıdır, açılır bakarsınız dükkan yeni mallarla tepeleme doludur. Kendinize ordan bula bula belki bir mendil bulursunuz, hani olur a, gözyaşlarınız içinize akmasın diye, aksa ne olur akmasa ne, bulduğunuz bir kağıt mendildir. Buradan açınız. Haydar Ergülen
''Kapat kendini bir mektup gibi yalnızlığa uykulu bir pul yapıştır üstüne ve yoklara gönder, yokluğun adresine...''
''...ben başkasının kağıdı olsaydım kağıttan bir şairin eline sığınırdı kaderim...''
''...Bana yeni düşler gönder, gecikme Gecikme, geceler gitgide gece . . .''
Reklam
Aşk karanlıktır, mavi de karanlıktır. Öyleyse aşkın mavi olduğuna cumlemiz tanıktır.
Sizde fazla mavi var mı, fazla bir gökyüzü, fazla bir cumartesi , fazla bir gülüş? Sizde fazla bir hayat var mı?
“Aşka yetişememek olsa da şiir, Dosta da kavuşmaktır bir bakıma.”
"Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin..." Haydar Ergülen
Reklam
O bir çay istemişti, trenin içinde Biz tren yolcusuyduk, çölün içinde Ben yalnız kalmıştım, senin içinde Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni! Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin O bir dile sığınmıştı, sözü içinde Yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde Ben eski kalmıştım, senin içinde Oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni! Düşü geçtik, kendine bakabilirsin O bir bende kırılmıştı, hayli içimde Issız otağ kurulmuştu, canım içinde Oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni! Kimi geçtik, kimseye sorabilirsin
"Yüreği uzaklıklar değil, bazen de göze alamadığımız yakınlıklar acıtır." Haydar Ergülen
''...biz seninle önsözleri çoktan geçtik ardımızda kaldı bunca dağ bunca yol bunca nehir şimdi sözcüklerden bir uçurumun kıyısındayız ya elimden tut ya yaprakları usulca çevir..''
''Alo alo yanlış numara efendim burası tren Arkadaki sesler mi Onlar yolcu değil, gözyaşı turnalardan dökülen...''
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.