Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gizlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım..
"Baharı müjdeleyen çiçekler açmış, tarla kuşları ötüşüp duruyor. Eski bir mahallenin tam ortasında durmuş etrafı izliyorsun... bakmakla görmek arasındaki fark bu gibi yerlerde en aza indirgenmiş. Bakarken görebiliyorsun, değerinin kaybetmemiş hiçbir şey. Hala kahveler var. Ananelerine bağlı bir hayat yaşanıyor. Toprağın seni
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Bir maviye
Bir yeşile
Bir göğe bakarak umudu taşıyabilmek yarınlara...
#göğebakalım der şair
Umudu yarınlara taşımak için..
Bak mavi orda
Bak yeşil ne güzel duruyor
Beyaz bulut nasılda süzülüyor öylesine...
Kuş cıvıltıları, Güneşin ışıkları
Haydi durma
Göğe bakalım
İçimiz kararmasın...İçimiz aydınlansın..
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
bir şey daha var bütün yaptıklarından başka
niceleri geldi , neler istediler,
sonunda dunyayi bırakip gittiler.
sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi?
o gidenler de hep senin gibiydiler..
geçmis günü beyhude yere yâd etme,
bir